Kına kızılı bir gün batımı...
ince meltemiyle kokunu getiriyor mimozalar.
gözlerim,
ay’ın zülfündeki yıldızlara uzanıyor,
dilekler asıyor bıkıp usanmadan.


Sonra,
çardak kuşu telaşıyla kanatlanıyorum.
nazar mavisi boncuklar toplayıp,
hem kem gözlerden ırak,
hemde düşlerimi süsleyen yarınlar örüyorum ikimiz adına.
Arada,
Muhtelif çiçekler bırakıyorum.
rayihası mutluluk,
güncesi aşk yazılı göz pınarlarına.

Kendime sürekli,
Gönül çelen düş renginde,
rivayetler anlatıyorum herkesin uyuduğu saatlerde.
seni,
üç yapraklı aşk yoncası,
nadide bir mücevher gibi saklıyorum yüreğimde.


Öyle ki;
Çöl kumunda karınca açlığı bir sevda bu.
yılmadan,
yüksünmeden,
ağır aksak,ama emin adımlarla sana gelirken,
inancımın yeşiline yol alıyor adımlarım.
menzili sen
son durağı saadetle biten.


İşte böyle bir özlemin,
çetelesini tutuyorum şimdilerde.
kavuşmaya ramak kala,
törenle kıracağım mesafelerin,
gurbetini çekiyorum gün be gün.


Seviyorum seni...
Uzağımda lâkin,
Nefesim kadar yakın,
İklimlerine umut uçurduğum,
Güneş yüzlü sevgili.


Dilek USTA.