0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
814
Okunma
sözün geçmediği bir rıhtım gibi
kaç liman sonrasına demirlemiş ki mutluluk
söylenecek çok şey varken
söylemeye tek söz bırakmadan
bir bıçak kesiği gibi
bir idam gibi
ve bir yakamoz gibi
yüreğini bir şiire emanet etmek
güneşe küsmek
ve güne geç uyanmak gibi
senden uzak yaşamak
ve ölmek gibi
bir dalgaya tutunmak
bir nefes gibi
milyon kez nefesine katmak yüreğimi
ve sana bir mavilik çarpsa
yüreğimin mısralarında gök kuşağı açar gibi
yüreğimi avuç içlerine bırakırdım
yüreğim ki
en çok avuç içine yakışırdı
ayak izlerinin ardı sıra gelsem
kalabalık sokakları adımlar gibi arasam seni
bir kum tanesinde bulsam
bir papatya yaprağında koklasam seni
ve bir bulutun gri tonlarının altında kalsam
sen yağsan
ben sende ıslansam
yüreğimde bir gök gürlüyor
korkuyorum
korkarak bakıyorum
öyle içten
ve öyle içimden yağıyorum ki
bir düş görür gibi
kendimden, senden
yaşamdan, yaşamaktan korkuyorum.
ibrahim dalkılıç
16/05/2016
23:50 izmir
5.0
100% (1)