8
Yorum
21
Beğeni
5,0
Puan
2157
Okunma
gece lambasının titrek ışığında
düşünmekten yorgunkene yürek
hislerinden üzüntülerle uçar,
ışığa doğru bir kelebek
sonra dayar anlını anlıma
hıçkırıklar içinde
üstü başı yırtık bir kent
ve
aniden sen düşersin aklıma
dayar bıçağı şakağına özlemler
ve gerilir kent
durmadan gerilir
düşüncede , düşte
hiç durmadan gerilir
ah Pelda
bu kent gitgide gerilmektedir
öyleki,
tepeden tırnağa ölümü kuşanmış
çok uzaktan gelen silahşörler
belliki yaşama garazları var
bu işin şakası yok diyor
cümle akıllılar
sokaklarda,bir tek
ölmeye hevesli deliler var!
ve aniden
bir ağıt yükseltiyor !
sokağın başında bir aşiret kızı
koşun koşun yas var diyor
delinin biri,
her yerde yas var
her yerde ölüm var diyor
başka bir deli
açın kapıları
hey korkaklar çıkın dışarı
gömün ölülerimizi
diyor,
adı Delilo olan ucuncu deli
utanıyorum pelda
saklanmaktan ve korkmaktan
başka bir işe yaramayan
bu aklımdan
bir deli olmak istedim Pelda
sokaklarda volta atan
yasak tanımayan
yas tutan bir başka deli
Delilo gibi korkmayan bir deli
ama Pelda her şeye rağmen
ben aklın yönettiği bir ülkede
yaşamak isterim
orada çılgınlıklar bile mantıklıdır
eminimki orda deliler bile akılcıdır
aklımı kaçırdığımı sanma
yaşadığıma ve normallığıma inan
sadece kötü bir Zamandayız Pelda
seni düşünürken
bir çok şeyi düşünüyorum
savaşı ölümü düşünüyorum
önce gözlerin bana görünür
yüreğimde bir akasya filizlenir
sonra seni düşümde görüyorum
beni her gece düşümden uyandırmalarına seviniyorum
sabah olur
düşlerim yine seni özler
deliler pelda deliler hala dışarda
ölü sokaklara ,
bir tek onlar ses verir
ve ben,
yaşadığım bu yerde
bu kötü Zaman’da
bu kadim kentin enkazında
seni ararken
ayakta kalan tarihsel duvarlarda
senin gülüşlerini görüyorum
düşlerimde !
ama her şey şimdilik düşlerimde Pelda
her ihtimali göz önünde tütüyorum
seni sağ yada ölü düşünüyorum
ama yinde ,
umutsuzluğa düşmüyorum
sende düşme
her nerdeysen bak Pelda
dışarda mis gibi bir hava varsa
ışıl ışıl parlayan güneş
ısıtıyorsa umutları
ben beyaz bulutlar varsa
mavi göğün altında
nehirlerimizin şırıltısını duyuyorsak
kentin sokaklarında
esmer çoçuklar hevesle top koşturuyorsa
ve Aso ana
barındığı kıl çadırında umuda
yün çırpılıyorsa
seksenlik marangoz Halis amca
halen öfkeye çatı çakıyorsa
camilerde ezen okunuyor,
kilisenin çanı çalıyorsa
Cemevinde Can’lar Cem’e duruyorsa
ve her şeyden önemlisi pelda
herşeyden önemlisi
yürek bu viraneliğe bu talana dayana biliyorsa
sokaklarda korkuya
volta atıyorsa deliler
demeki gelen günleri
sevinçle karşılayacağız
demeki savaşanlara rağmen
Barış’ı da biz getireceğiz pelda
herşeyi ama her şeyi büyük ağırbaşlılıkla karşılarken
elbeteki özgürlüğüde kazanacağız
evet biliyorum zordur
insan olmanın sınırına sığmak ve
sınırı geçmeden orda durmak
heleki,
ötekine hala insanmış gibi bakmak
işte ,
böylesi bir yası
vakur bir duruşla karşılarken
böylesi bir ruh yüceliğini yakalamak
ne büyük bir soyluluk pelda
garaz bağlamadan
sadece özgür olmadaki inatçılığı senden öğrenirken
senin hatırına var olan her şeyi sevmek
seni sevmek gibi Pelda
seni sevmek gibi...
Can Fırat (irfan Polat)
15.05.2016
5.0
100% (18)