Asırlar önce Merv şehrinde doğmuş o büyük sultan
Adını Bişr koymuşlar ve genç yaşta babasını kaybetmiş
Allah’ın takdiri, kader tahakkuk etmiş, nasıl olduysa Bişr
Dünyanın cazibesine, nefsin, şeytanın ve kötü arkadaşların
Teşviklerine kapılarak oyun ve eğlence alemlerine dalmış
Hiç memnun değilmiş bu halinden, üzülüyormuş, sıkılıyormuş
Fakat babasından kalan yüklü mirası bilen arkadaşları
Peşini bırakmamışlar Bişr’in




Bir gece yine sarhoş ve bitkin bir halde evine dönerken
Yerde çamurların arasında bir kağıt görmüş
Eğilmiş, yerden almış ve bakmış ki kağıdın üstünde Allah yazıyor
Yüreğinin en derin yerinden gelen bir sevgiyle
Öpmüş öpmüş... kağıdı yüzüne gözüne sürmüş
Evet, bir sarhoş da Allah’ını sever
Bu da yetmemiş aldığı kağıdı göğsüne bastırmış, evine götürmüş
Önce çamurlarını temizlemiş bir güzel
Sonra mis kokuları sürüp evin en muteber köşesine asmış




Bişr’in yorgunlukla daldığı uykunun sessiz gecesinde
Aynı şehirde yaşayan bir evliya, seher vaktinde
Muazzam işaretler ve müjdeler veren bir rüya görmüş
Hayranlıkla uykudan uyanmış ve Bişr’i bulmak için çıkmış yollara
Hiç ummadığı bir yerde, meyhanede bulmuş Bişr’i




Şaşırmış Bişr, karşısında bu büyük evliyayı görünce
Sana Allahü tealadan haber getirdim demiş evliya zat
Gözleri dolmuş Bişr’in gönlünden gelen bir sesle
Yoksa Rab’im bana azap mı yapacak? diye sormuş




Hayır demiş evliya zat, bir rüya gördüm
Bir yerdeyim, ama nasıl bir yer, etraf nur içinde
Rüyamda bir ses işittim, bana denildi ki;
Git Bişr’e söyle
O bizim ismimizi temizledi
Biz de onun kalbini temizleriz.
O bizim ismimizi büyük tutup yükseğe astı,
Biz de onun ismini büyük yapıp, yüksek kullarımın arasına katarız.
O bizim ismimize güzel kokular sürdü,
Biz de onun şahsını hidayetini kıyamete kadar
Müslümanlar için güzel kokular saçan yıldız yaptık.




Rüyayı dinleyen Bişr ayağa kalkarak şöyle söyler arkadaşlarına
’Bir daha beni buralarda göremeyeceksiniz!’
Ve göremeyeceklerdir de




Öyle büyük bir tövbe eder ki
Yalın ayakken yaptığı bu tövbeden sonra
Bir daha çarık giymez ayağına
Bir aşk ateşi düşer ki gönlüne
Diyar diyar gezdirir onu bu muhabbet
İlim merkezlerini dolaşır, yorulup dinlenmeden
Mekke, Kufe, Basra, Şam, Bağdat
Her gittiği yerde kıymetli bilgiler öğrenir hocalarından
Tasavvuf yolunda yüksek derecelere kavuşur
Allah’a sevgili bir kul olur Bişr-i Hafi




Hikaye böyledir...
Duyduklarına inanamaz insanlar, hayret ederler
Sarhoş Bişr nasıl olur da bu kadar değişebilir?
Ancak bu iş akıl işi değil, kalp işidir
Senin Rab’inin tövbe kapıları herkese açıktır
Samimiyetle tövbe eden her günahkar bir Bişr olabilir