Efsun yağmurlarında sırılsıklam olmuştum ki;
Uykumun kıvrımlarında fısıldadım can evime.
Bir başka vuruyor kalp ritimleri sevda iklimlerinde.

Hadi yüreğim, toparlan; gidiyoruz.
Rota hazır, yol uzun.
İstikamet aşk!
Bir kucak sevgi, bir tutam hayal,
Ebemkuşağı dolusu umutlar doldur bavula.
-Seraptan fazlaca mutluluk da al…-

Boyumuzu aşan derin sularda ıslanıp
Papatya saflığına gelincik allığı toplayalım.
Sarp dağlardan kartal gözüyle bakalım ovaya,
Aşk içelim kana kana kan ter içinde.
Şerefe!
Şerefe gökkuşağının tüm renkleri…
Denizin hınzır kımıltıları,
Kumruların bitmez sevdaları;
Şerefe!

Hadi yüreğim, toparlan; gidiyoruz.
Gözlerimdeki buğuyu üfleyelim uzaklara
Ve gömelim mantığı, yaktığı çorak topraklara.
Ya da hiç almayalım yanımıza;
Götürmesin yeniden çıkmaz sokaklara.

Bu kez seni dinleyeceğim yüreğim!
Söyle, nereye istersen oraya gideceğim.
Sonsuzluğa kadar yolu var;
Tut elimden, tut ki, uzaklarda bekler yar.

Aşkın rengi kırmızı,
Yolumuzda milyonlarca gelincik…
Hadi, çal bir nihavent sevda kızılına,
Çal ki; giysin artık papatyalardan gelinlik.
Pembelere büründüm ben,
Umudun en uçuk pembelerine…
Hadi yüreğim, toparlan; gidiyoruz.

Bu kez adres doğru…
Uzun uzun dinlenip
Yılların yorgunluğunda demleneceğiz.
Bir de sigara yaktık mı üstüne
Değmesinler keyfimize.

İçelim umudu, mutluluğu ve aşkı.
Geçmişin katmerli karasına
Sürelim kat kat umut mavilerini.

Ulaştık bile…
Bak, vuruyor udi her makamdan tellere.
Keman eritiyor kemaniyi.
Çarpıntı eşlik ediyor şarkılara.
Ne kaldı ki aşka?
İsterse ölüm olsun ucunda.

Hadi yüreğim, toparlan; gidiyoruz.