3
Yorum
9
Beğeni
0,0
Puan
2140
Okunma

Yıllar geçti aradan, yıllarıma vurarak.
Dile kolay;
Yokluğun ne zor, bir bilsen…
Pembe bir düş kurdum,
Hayallerle avundum, hülyalara inandım;
Ama hep gerçeğini sevdim.
Her gece saat on ikiyi vurur ya
Ay ışığı akan penceremden.
Sessizce uzanan ellerimden
Odama süzülen suretini sevdim.
Her gece yıkanıp paklanıyorum.
Hazır ve nazırım, huzurundayım hep.
Özgürlüğün canı cehenneme be!
Geceyi sana bağlayan prangaları sevdim.
Yaz gelmiş, kış gelmiş; bana ne bundan!
Baharda, yazda, soğukta, sıcakta,
Günün yirmi beşinci saatinde
Zamanı durdurup zamansız sevdim.
Geceye düşkünlüğüm bundandır benim.
Gökyüzündeki yıldızlar sen,
Kara bulutlar ben…
Boş ver bulutun karasını,
Ben yıldızları sevdim.
Gecenin on ikisinden sabahın ilk saatlerine,
Tek kelime etmeden
Gözlerim göz hapsinde.
Mahkûmluğu sevdim…
Nem kokar ya buğulu camlar…
Bakışlarımdaki buğunun ardında
Nefesime değen nefesini sevdim.
Yıllardır her gece buluşurken
Tenime dokunmayan tenini
Ve bir nefes kadar yakınken
Ben seni uzaklarda sevdim
Sıcaklığını yüreğimde hissettiğim,
Gölgenin düştüğü buz duvarları sevdim.
Ateşinde yanıp, köz olup
Küllerine karışmayı sevdim…