4
Yorum
16
Beğeni
5,0
Puan
2146
Okunma
kum yoğurur zaman
dizer günleri üstüste
gel de anma ölümü
gelmişsin
kulağım kapıdaydı kilidin yanında
çevirsen acısından ağlardım
burkulurdu yüreğim
içerde serçe parmağıma kafes örüyordum
bi ters bi düz örümcek ipliğinden
bütün kapılar açıktı ağzına kadar
hıncahınç intihar sarkıyordu
lambadan huzme huzme dolanıp
bozkır treni edasıyla vakur ve duman
tütmeyecek bacanın loşluğundan
beni ilk uçsuz bucaksız ağıt sesinde bırak
yolumu bulurum ayaklarım ilikli geceye
kısa bi gün giyindim üzerime yağmur
yağıyor ip gibi sarılsam çıkarım göğe
sen bana uzun kış geceleriymiş gibi davran
ateş yak kargacık burgacık resimler çiz
gölgemin dili kaçsın içine elverir ki
aşınır duvar
dökülür arkasından kitabın sararmış yaprakları
çekiler havuzlardan su
donar tencereden çıkan kokunun cama vuran buğusu
ardına bakmadan uykum kaçar
5.0
100% (11)