4
Yorum
19
Beğeni
5,0
Puan
950
Okunma
sen giderken sararmıştı yol
dökülür diye bekledim yağmurla bir
belki alır yerini inli bi göl
salınır yüzünde annemin yüzü
yalpayalnız bi ırmak akar şol kıyıda
içe vurur kendini hempa çökelti
yiter ayasında peşpeşe sözlerin imi
kısır bi ağlamak biter öğlenin son yasında
geçtim o ürkünç geceden
sabaha dek güneş boyadım n’olacaksa
belki kırılır diye düşerken yağmur bile
biriktirdim bulutlandım o kadar işte
iki gözümü bi geceye soktum
yaman bi geceye sabahları küheylan
ışımayıp açmayıp camlara kavuşmayan
şimdi herşeyde o tuzun gelincik tadı
canımın gökgözlü yenik yongası
kuş sürüsü
sokak arası
az şekerli
demsiz çayı
yağmaya çıkmış bi bulutum bu gün
aylardan nisan
yüzünü getirmeye çalıştım gözümün önüne
bütün gün hatır hatır
gözümün ucuna kadar geldi de
göremedim
yürüdüm
kestikçe uzadı yol
patikalarından kendime
gelemedim yorgun yüzüme
bakmasam kırk yılın hatırı var baksam
sabaha ya çıkar ya
çıkmazsa genzimden diye
odaya çekilip babaya bağladım
pruva içli
haydi tornistan geç
mişten korkunun acı yolu
saçları yola yola yağmur
aktım kasımdan
uğundadı yıl kavurdu güneş
dağların mor etli şafağından
5.0
100% (18)