2
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
960
Okunma
Bu gün ağlama günüm,
Darmadağın dünüm
Kar yağıyor bak
Seni üşütmek için.
Hep sen üşümüştün,
Gelecek günlerimizi ısıtmak için.
Tüm ayazları sinene yüklemiştin,
Suratsız hücrenin duvarlarından,
Vakur ve alperen duruşunla.
Bu gün ise milletçe üşüdük,
Hepte üşüyeceğiz yokluğunda.
Kar eskisinden daha çok üşütüyor beni bu gün;
Betonlar kadar olmasa da,
Güneşlere açılan pencerem kapanmasa da.
Tipi yollarımı kesti,
Kollarımı kırdı.
Uzanamadım, yetişemedim,
Ancak;
Bu gün seninle sence üşüdüm,
Dünya’yı bir kez daha yalancı buldum.
Soğuk her zamankinden daha çok işliyor,
Sinemin derinliklerine.
Tir tir titretiyor bütün sevinçlerimi.
Kırağılar bağlıyor,
Nevruzun başına bağladığım allar, yeşiller.
Kekik kokulu koyakları buz vurdu.
Sensizliğin matemi sardı,
Dört bir yandan tüm yurdu.
Kısacası
Bu gün seninle sence üşüdüm,
Dünya’yı bir kez daha yalancı buldum.
Bu gün bir daha söyledim,
Maraş Maraş bu nasıl Maraş diye!
Kızılırmak sana ağladı,
Köse dağından benimle birlikte.
Güne gülümseyen papatyaların arasında seni aradık,
Dualar gibi yükselen ümitlerimizin arasında.
Belki bir çeşme başında
Yarpuzlar arasında kendini bırakmış
Mis gibi nane kokuları arasında
Bir çeşme başı bulmuş,
Uzanmış özlemlerine,
Ruhunu dinliyordur dedik.
Belki de;
Kekik kokulu koyaklarda
Hafif bir rüzgar gibi süzülüyordur dedik.
Lakin;
Sen kevseri buldun.
Ben ise bu gün seninle sence üşüdüm
Dünya’yı bir kez daha yalancı buldum.
Metin HANLIOGLU
5.0
100% (2)