4
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
1164
Okunma
Düşünce
Bir masa, bir kalem ve bin düşünce,
Sevdadan kalan kırık bir kalbin matemi dile geldi.
Soğuk bir odanın buzdan nefesinde,
Düşüncelerim ellerime düşünce…..
Betonun azgın suratından düşen bin parça,
Her zerresinde zemheriyi yaşarken,
Ben baharları yaşatıyordum,
Özlemlerimin gün görmemiş yüzünde.
Sonra kor alevlerle kardeş olmuş her hücremde,
Isıtıyordum kimsesizliklerimin buz kesmiş vücudunu,
Seccademin şefkat mevsimine cemre düşünce! .......
………………………………………………………….
Bir gece,bir adam ve bin düşünce,
Günahların sigaya çekilip, asıldığı an,
Taze sevdalara yelken açıyordu hayallerim,
Havf ve reca ile,
Yalnızlıklarımın uçsuz enginlerinde.
Meramımı anlatmaya kifayetsiz kalıyordu kelimelerim,
Pişmanlıklarımın arasına gizlenmiş duygu selinde.
Akşamdan ta fecr-i sadıka gelince, ince ince,
“Yağlı urganlara gidesin” dediğim,
Günahkar ruhumu asacak sandalyem,
Ne mübarek kurtuluş müjdecisi olur,
Bir hazin çatırtıyla, yere düşünce! .....
………………………………………………………….
Bir sultan, bir sevda
ve tezatında bin cüce,
Zavallı binlerin tağutla danslarındaki acı son,
Hep aynı değil midir?
Onların hayat serüvenindeki son perde.
Üryan bakışlarıyla kalmazlar mı orta yerde?
Gerçeklerle yüzleşme vaktindeki mizan,
Çok hazin neticelenir maskeleri düşünce! ...
Ben sultanıma sevdalarımı sunma telaşındayım,
Yüküm ağır, yolum uzun
Gerisi Allah Kerim
Düşüm düşler aleminden
Kanamasın acılar
Sevda yüklü kalemimden...
(MEÇHULİ-053659)
Metin HANLIOĞLU
5.0
100% (6)