4
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
1202
Okunma

Kendimi bir köprüden atıyorum
Aklıma geliyor güneş değmeyen yerlerin
ayak bileklerin ne güzel
Ve bu kırmızı topuk yakışıyor ölesiye bileklerine
Gül reçeli kavanozluyor mahallenin en güzel yosması
ah
insanın bazen kavanoz kapağı olası geliyor
bana mısın demiyor yürek
Kül olmaya geldik kök salmaya değil
lütfen çıkarken kapıyı kapatın
Cereyan yapıyor...
İnsanlar metalik gri
Evler kremit rengi
Pencereye çıkıyor komşu kızı
Mermer ve bacak uyumu bu
Perdeler sökülüyor
Perdeler yıkanıyor
Perdeler takılıyor
sökülüyor
yıkanıyor
takılıyor
Perdeler
Pencereye çıkıyor komşu kızı
ne zaman
perdelerin bir yeri ağrısa
Kas ağrısı
Bel ağrısı
Yâr ağrısı
İnsan bazen kendini korniş zannediyor
öylece sebepsiz
birinin perdeyi
söküp takmasını
takıp sökmesini izliyor...
Köşeyi dönmeden daha sağanağa dönüyor yağmur
Şemsiyesini evde unutanlar
Ve yağmurda ıslık çalanlar
Selamsız
Ve kelamsız kalmamalı insan
Oysa ben
Ağzını arıyorum gece yarısı yorganın altında
uykusuz ve katıksız
Güneşli kadınlar geçiyor kıkırdayarak hüznümden
Buluttan nem kapıyorum ağulanmaya
dilimin uçundaydı az önce
henüz unuttum adlarını
Yüzümü bir kentte bırakıyorum
ellerimi öbüründe
ayaklarım çok yerde akılsız başın cezası ile ilgili olarak hep bu bahtsızlık
Girintilerim ve çıkıntılarım toprağa karışmak için var
Ekmeği bölüşmeyi çoğalınca unuttuk da
Aşkı sahiplenmeyi ne zaman bıraktık...
Göğsüme vuruyor ellerini ve hatta yumrukluyor
Boğazımda hırıltıdan bir gemici düğümü
İnsanın bazen put olup İbrahimin insafına kalası geliyor...
5.0
100% (9)