6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2355
Okunma
Kalemim kırılmaktan yorgun düşeli
Çıkmaz sokağa gizlendi
Aşkın en dar mahallesinden geçerken
Duvarda asılı kalan yazı beni kendine çekti
Hüzün aslında hiç silinmedi
Başka kılıfa büründü belki
Belki de yalnızlığın arkasına sindi
Silinmeye yakın durunca ruhun isi
Yine şiirin en ince yerine yazdırdı kendini
Aşka yaslandı
Yasa bulandı
Rayın üstüne bağlayıp düşüncesi ise yakalattı
Oysa ne suçluydu
Ne suça azmettiren
Çıkmaz sokaktan sonra aşkın hapsine adına yazdı
Sevmeme vurulan damga
Boynumda asılı kaldı
Ayağımın altından çekildi sehpa
Düşmeme ramak kala
Hüznün kemendi takıldı aklıma
Ben ölmekle bir derdim hüzün
Öyleyse ölmeden buruşmamalı yüzüm
Yani ölmedim daha
İçimi ısıtan düşüncelerden
Beynimi yakan hayata
Onunla beraber sayacağım
Üç beş küfürüm var hala
Beni anlamadı mesela
Olmadık yerde yere düşürdü zamanı
Üstüne tozdan ev yaptı
Düşünmedi rüzgâr ondan kuvvetli
Sesini duyurup da toza üfler giderdi
Yine onun hikâyesine bıraktı kalemim kendini
O anlattıkça hüzün çalınacak bir beste gibi
Ha en sevdiğin şarkının en yazık nakaratının esi
Ha en sevgilinin seni bırakıp giderken acıttığı yüreği
İSTANBUL e...