16
Yorum
53
Beğeni
5,0
Puan
2020
Okunma
ah benim
yokluğu dudaklarıma yakışmayan
boşluğu yüreğime sığmayan
ömrü kısa yarim
nasıl bir terkedişti bu ?
şiirlerine ve sayfalarında kalan gözlerime
nasıl bir sınanıştı ?
nasıl bir acı ?
iki büklüm isyan ederken kadere
o gülüşlerin hiç yakışmadığını bile bile kara topraklar altına
binbir güçlükle doğrulup abdestler alıp
hergün En Güzel’e teslim etmekten
öyle halsiz ki kalbim
Aşkı da ağlatmayı da öğrettiğin içimdeki çocuk bile bitkin..
yoksun ya
yorgunum hergün
birazda hasta
gittiğinden beri saatler öyle ağır ilerliyor ki karanlıkta
üşüyorum
ne ayakta durmaya kaldı mecalim ,
ne de bağdaş kurduğum odamın ortasında
iki yana sallanıp kendimi avutmaya.
ahh !
uğruna herşeyi göze alabilecek kadar
büyük sevgimden habersizce göç eden Çirkin gülüşlü Adam !
karanlığın her tonu gözlerini anımsatırken
uğultusu susmayan gürültüler sesini özletirken
yutkunması güç tövbeler düğümleniyor genzimde
ömrümü kurban etmek isterken sana
cehennem sancılarına adanıyorum
diz çöktüğüm yokluğunun önünde.
elysa