11
Yorum
40
Beğeni
0,0
Puan
2116
Okunma

Dilimin ucunda boğulmuş kelimeleri demliyorum
acıların gergeflediği bir gecede.
içi geçmiş rüyalarım uyandırıyor
gögsümde uyumuş nefesini.
gözlerinin aydınlığını asıyorum
kayıp karanlıkların askılarına.
uykusuz gülüşünle sarıyorum
yazgısız yüreğimin yaralarını.
Soruyorum !
Sorguluyorum !
Ben kimi sevmiştim ?
Sen kimi beklemiştin ?
Gözyaşlarımı saklamak için
sığınırken kapı ardındaki o aynanın kudretsiz sinesine
hiç mi sızlamadı canın ?
hiç mi kanamadı iç güveysi yangınların ?
Ellerimdeki titreyen çayın buğusunda
keserken damarlarımda senin için atan umutlarımı
hiç mi acımadın ?
kalbimde imkansızlığın büyürken
Hiç mi sığamadın bir cümlelik hayal ime.
Bilmiyordun !
Gelmiyordun !
Birbirine kenetli kirpiklerim arasından geri dönüşsüz süzüldüğünü
ölüyordun sustukça bir yaraya,
sesizliğinle göçüyordun bir suskuya
kanatırken dudaklarımda perdesiz öyküsüzlüğümü
gözlerimin yetmezliğinde yitip gidiyordun.
Sen bu değildin !
içimden taşacak kadar severken
oluk oluk eriyen gözlerimden.
ben bu kadar sensiz değildim !
-’kabus bu gördüğün’ de bana
biz değildik değil mi bu ?
iki bedende tek yürek olamayan
Ağlayarak anlıyordum !
Susarak yara alıyordum senden !
Gözlerin ,
faili meçhul bir intihar oluyordu acının mapusluğunda
gardiyanı belli
mahkumu ağır yaralı....
elysa