14
Yorum
19
Beğeni
5,0
Puan
1807
Okunma
şehrin kaldırımlarından süzülen
yağmur çiseciklerine sordum
şiirler mi sarhoş yoksa ben miydim?
neydi! Böylesi dehlizlerimde yırtılan
karayelin siyah saçlarından
bahtıma dolanan…
bir kız çıkıyor
mavi tenli buhranlarımın
şeffaf göletlerinden
neye üfleyen soluğu
sanki bedenimde üryan sancı
ayak uçlarında canına yandığımın
şuh mercan kınası
dudakları kiraz ısırığı emiliminde
yeleleri ipek döken sırttan
kendini tan vurgunu düşlere salan
acı üfleyen dudaklarında ney kıyımları
suçlu kimdi
cinayet mahalli sus pus
meşe palamutlarının gizinde
duvarlarımın ardında bir ayaz
hilalin hicranından
şafağın üsküt duruşlarına damlayan
gençliğim
memeleri beline kadar sarkmış gecenin
umut kesen acımasızlığı
serçelerin gözlerine akan kanı damarlarımın
oysa ben seni sormuştum
ıslak bakışlarına İstanbul’un
menevişlerinde bulurum diye seni yeniden
durdu sağnak
kesildi sesi su perisinin
kızılca pıhtısı çözüldü ayaklarından
tozak tozak püskürdü efkara
kirpiklerinden yakamozların
gardenyalar açan göğün
saten süren duruşuna
meğer sevdamın künyesi düşmüş
Kız Kulesinin ak boynundan
demir atması ondanmış
yokluğunun derinliklerime
eğdi başını deniz
koynuna sığınan yüreğime
kara kapkara eldivenli bir eldi hatırladığım
giderayak ,boğazımı sıkan
içimde kaldı şiirlerim
söyleyemedim
kırıldı ucu kalemimin yazmadım
ah! Sevdiğim
seni devirdiğin yarımlarıma yazdım…
’’yarpuz edb dergisi sayı 7’’
5.0
100% (20)