9
Yorum
38
Beğeni
0,0
Puan
1104
Okunma

doğmamış bebeğe kundak biçmekti benim aşkım
boyumun ölçüsünü gönlümden zamansız düşürerek aldım.
benzi soluk ağıtlarımın adresi belli
tütmeyen bacamın kurumlarından karalar bağlamışım
çınar ağacı gibiyim
dallarım gençliğin ateşiyle parlarken
içimden yılların yorgun bakışları yansır
kim bilir acının rengini benim kadar
ne gözümdeki yaşın saydamlığını gösterdim
ne yeşil tonundan bir nebze öteye gidebildim
güleç yüzümün ardı ayak basılmamış dertlerin tuzağı.
esmer bir yarin gurur denizinde boğulmaktayım
ki her dalgası süpürür kıyılarımda kalan son anı kırıntılarını
yaşlı bir balıkçı edasıyla
boynum, belim bükük
elde kalan eski püskü ağımı hala o denize fırlatırım
kısmetimin eli boş.
son cemreyi de yolcu ettim dün
dağlarımın yemyeşil etekleri umudu yansıtır
benimse başımda hala son karların beyaz gelimliği
duvağımı kaldıracak esmer yarin ateşini bekler.
boynumda hasretin prangası
çözmeye çalıştıkça
dolanır bahtıma.
Ayvazım DENİZ