Bugün de
gecelerden sabahlara
düşünceler iz vurdu
kalkmakla gitmek arasında
gönül mekik dokudu
çıkmazlar yürekde zincir oldu
en ağırından
bir tarafı git derken
bir tarafı kal dedi
SAATLERCE...

Sevmek sevilmek
isteyince sevdiğince
doyasıya
düşünceler yumağında
sigaranın biri sönüp biri yandı
gözler uzaklara dalarken,
kayboldu gizemli duygular
sisli bir yalnızlığın içinde
kanayan yürekle
kalırken

Şimdiler de
senle geçen
hicran dolu günlerden
geriye
hayaller kurduran
sevgi, yaşam dolu bir çift göz
kaldı
gözler değil midir zaten?
yürekte ne varsa alıp
insanı diyar diyar
gezdiren...

İşte
gözlere kilitlendiğinde
sol yana dem vuran sevda
kal gitme
sevdiğini yaban ellerde
tek başına koyma
gözleri gözlerin, gözlerin gözleri;
elleri ellerin, ellerin elleri
olsun ki
yüreklerde,
yanan sevda konuşsun
tüm diller lal olsun

Tam o sırada
uzaklardan bir ses gelir;
kal diyen göz
sadece
senin yüreğinden gözlerine akan
umudun sesi
O yürekte O göz de
senden çok uzakta
bakıp atmakta
can evini vuran sesle
yüreğinin derinliğine
hançerler saplanır

Bir tarafta
senin için atmayan bir kalp,
bakarken
seni görmeyen bir çift göz
diğer tarafta
uğruna hayaller kurduğun
belki bir umut diyip
peşinden gitmek istediğin sevda

Yüreğin
sevda ateşinde kavrulup
yok olurken
Sen
ne gidebilir
ne kalabilirsin

20.02.2016 Ankara P.ÇETİN