1997 yılında yayınlanan Islamophobia: A Challenge for Us All başlıklı rapor, İslamofobi/İslam korkusunun Batı ülkelerinde yüzyıllardır bulunduğunu ancak son yirmi yılda daha da belirginleştiğini, daha uç ve tehlikeli boyutlara ulaştığını vurguluyor. 2005 ve 2007 yılında hazırlanan raporlarda Avrupalılar arasında azımsanmayacak bir kesimin Müslümanlara kuşku ile baktığı ve onları güven..»»
1997 yılında yayınlanan İslamophobia:A Chalenge for Us All başlıklı rapor, İslamfobi/İslam korkusunun Batı ülkelerinde yüzyıllardır bulunduğunu ancak son yirmi yılda daha da belirginleştiğini, daha uç ve tehlikeli boyutlara ulaştığını vurguluyor. 2005 ve 2007 yılında hazırlanan raporlarda Avrupalılar arasında azımsanmayacak bir kesimin Müslümanlara kuşku ile baktığı ve onları güvenlik açısından po..»»
Elinizdeki kitap adından da anlaşılacağı üzere, Avusturya'da din ve devlet ilişkileri ve İslamofobia konularını içermektedir. Kitap dört bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde Avusturya'da Din ve Devlet İlişkileri tarihsel süreç içinde kronolojik olarak ele alınmıştır. İkinci bölüm, Avusturya'da İslam ve Müslümanlar adını taşımaktadır. Bu bölümde Avusturya'daki Müslümanların serencâmı anlatılıp, M..»»
Elinizdeki kitap adından da anlaşılacağı üzere, Avusturya’da din ve devlet ilişkileri ve İslamofobia konularını içermektedir. Kitap dört bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde Avusturya’da Din ve Devlet İlişkileri tarihsel süreç içinde kronolojik olarak ele alınmıştır. İkinci bölüm, Avusturya’da İslam ve Müslümanlar adını taşımaktadır. Bu bölümde Avusturya’daki Müslümanların serencâmı anlatılıp, M..»»
Dünyada hiçbir din, kültür ya da uygarlık yalın ve tek biçimli değildir. Bununla birlikte Batı dünyasında oluşturulan islamofobi ve anti-islamizm, İslâm ve müslümanlar hakkında özel bir kurgu inşa etmektedir. Bu kurguya göre Batı Batıdır, Doğu da Doğu. Bu iki dünya arasında uzlaşmaz çelişkiler mevcuttur. Biri olumlu özelliklere, diğeri de olumsuz özelliklere sahiptir. Önemli oranda kl..»»
Çalışmanın ilk kısmıdoğu ve batı kavramlarının nasıl teşekkül ettiğini ve bu coğrafi ayrımın aslında ideolojik ve dinsel bir ayrımın sonucunda olduğunu ortaya koyarak, bu
coğrafyalarda ki en etkin aktörlerden biri olan Türklerin oynadığı rolün izi sürülmüştür.
Çalışmanın ikinci kısmında seyahatlerin kültürel tarihi ve kültürlerarası iletişime etkisi ele
al..»»
İslamofobi, 11 Eylül’den bu yana sayısız ayrım, ırkçılık, fiziki saldırı vakaları yanında İslam karşıtı kampanyalarla da katlanarak artış göstermiştir. 2006 Danimarka karikatür krizi ve Papa 16. Benedict’in Regensburg konuşmasını çevreleyen tartışmalar da ifade özgürlüğü, çok kültürlülük, dinî sembollere saygı ve dinler arası ilişkilerle alakalı bazı önemli sorunları ortaya koymuştur.
Dinî özgü..»»
Din, beşere ilişkin bir fenomendir. Bu yüzden de dini olan hiçbir şey, nihai anlamda beşeri tecrübeye yabancı olamaz, üstelik din, beşeri eylem ve anlam bütününü oluşturan unsurlardan birini teşkil eder. Bu unsurun tetkiki, kendine has bir disiplini meydana getirir ve bu yüzden de söz konusu unsurun incelenmesinin beşeri bilimler içinde yer alan diğer akademik araştırmalara bırakılmaması gerekir.
..»»
İslamofobi, 11 Eylül'den sonraki teröre karşı savaş, oryantalist esatir, İslamcı tehdit, ırkçılık, yeşil korku, temel haklara saldırı, neoliberalizmin siyasi mantığı, neconların imparatorluk politikaları, düşman imal etmek ve yeni McCarthyizm, liberal emperyalizm gibi oldukça farklı konular üzerine düşünmek için bir araç oldu. Yerli yerine oturulduğunda dini değil siyasi bir kavram olarak İslamo..»»
Genel anlamda ırkçılık, özel de İslamofobi, tam da kitlelere söyleyecek sözleri kalmadığı yerde medyaya ve politikacılara geniş bir alan açıyor. İslam karşıtlığı söylemi iktidar mücadelesinde hatırı sayılır müşteri topluyor. Bunun için Batı’nın en doğusundan Amerika’ya kadar kitlelere söyleyecek sözü kalmayan politikacıların, tiraj kaygısı yaşayan medyanın birincil tüketim malzemesidir İslamofobi...»»
Edebiyatdefteri.com, 2024. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
Edebiyat -
Şiirler -
Kitap
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.