Öyle sitemler vardır ki, bir medihtir ve öyle medihler vardır ki, bir kötülemedir. la rochefaucauld
Filozof Sosyolog
Filozof Sosyolog
@filozofsosyolog
29 dakika
RUHUN CİNSİYETİ VAR MIDIR?
İleti
Tasavvufa göre ruh, ne kadındır ne erkek. Çünkü ruh bedene ait değildir; beden ruha emanettir. Kadınlık ve erkeklik, nefsin ve suretin hâlleridir. Ruh ise hakikatin kendisi.
Sûfîler “can” der, “öz” der, “nefha-i ilâhî” der. Can üflenmiştir; doğmamıştır. Bu yüzden ruh, çoğalmaz, bölünmez, cinsiyetlenmez.
Kur’an’da geçen “Ona ruhumdan üfledim” (Hicr 15:29) ifadesi, ruhun ilahî menşeini işaret eder. İlahî olan ise sınıflara sığmaz. Tasavvufta kadın ve erkek ayrımı, yolda yürüyenler içindir; yola varanlar için değil. Yunus’un dediği gibi: “Yaratılanı severim, Yaradan’dan ötürü.” Ruh sevdiğinde kadın olmaz, hakikati aradığında erkekleşmez. O sadece hatırlar; cinsiyet, dünyada kalır, ruh, Hakk’a döner.

Filozof Sosyolog
daha fazla
Filozof Sosyolog
Filozof Sosyolog
@filozofsosyolog
59 dakika
Sensizlikten
İleti
Konuşmak hatta düşünmek istemiyorum bugün.
Hayal de olsa uzaklara da gitmek istemiyorum.
Yorgunluğumu taşıyan zihnimi özgür bırakmış olsam da, yorgun bedenime çare bulamıyorum.
Aykırı ruhum söz dinlemek, insan çekmek istemiyor.
Of yapılacak o kadar çok şey var ki
Nereden başlayacağımı bilmiyorum.

Sensizlikten olsa gerek.... :(
daha fazla
Alibaba
Alibaba
@alibaba2
6 saat
Kabullenmek
İleti
Kabullenirsen kaybedersin,
Kaybedersen kabullenirsin...
Alibaba
Alibaba
@alibaba2
6 saat
Kişi
İleti
Kişi en kolay kendini kandırır...
Alibaba
Alibaba
@alibaba2
6 saat
Cehalet
İleti
Cahilin aynası yoktur. O yüzden kendini hiç görmez...
Alibaba
Alibaba
@alibaba2
9 saat
Ateş
İleti
Ateş; ilk önce en yakınındakileri yakar...
serdarascioglu
serdarascioglu
@serdarascioglu
12 saat
ŞİİR NEDİR...?
İleti
ŞİİR BİR DÜNYADIR. İÇİNE SIZAN BİLGİYLE..SEVGİYLE..DÜNYA AYDINLANIR..!
zulfikardemirel
zulfikardemirel
@zulfikardemirel
15 saat
Rotası yüreğime olan sevgiliye, aşk kotam sınırsızdır...
İleti
Rotası yüreğime olan sevgiliye, aşk kotam sınırsızdır...
Filozof Sosyolog
Filozof Sosyolog
@filozofsosyolog
22 saat
Namaz Kirletme Akımı: Dinin Değil, Anlamın Aşınması
İleti
Sosyal medyada son dönemde yayılan ve “namaz kirletme” başlığı altında dolaşıma sokulan videolar, yüzeyde bireysel bir provokasyon gibi görünse de, derininde kolektif bir anlam kaybına işaret ediyor. Bu, yalnızca bir ibadetin hedef alınması değil; kutsal olanla kurulan ilişkinin dijital çağda nasıl çözüldüğünün de sosyolojik bir göstergesi.
Bu videolarda yapılan şey, namazın kendisini bozmak ya da “kirletmek” değildir. Çünkü namaz, sembolik düzlemde kirlenmez. Kirlenen şey, niyettir; anlamdır; sınırdır. Sosyolojik olarak baktığımızda burada bir inançla hesaplaşmadan çok, görünürlükle kurulan patolojik bir ilişki vardır. Kutsal olan, algoritmanın önünde bir “malzemeye” dönüştürülmektedir.
Dijital kültür, dikkat ekonomisi üzerine kuruludur. Ne kadar sert, ne kadar aykırı, ne kadar inciticiysen o kadar görünür olursun. Bu bağlamda “namaz kirletme” akımı, bir inanç karşıtlığından ziyade, dikkat çekme stratejisidir. Kutsala yönelmesinin nedeni, kutsalın hâlâ güçlü bir sembol olmasıdır. Toplumu hâlâ harekete geçiren, hâlâ tepki üreten bir alan olmasıdır. Tepki varsa etkileşim vardır; etkileşim varsa algoritma vardır.
Burada ilginç olan şudur: Bu videolar çoğu zaman bir düşünce üretmez, bir eleştiri inşa etmez. Çünkü eleştiri bilgi ister, emek ister, sorumluluk ister. Oysa bu akım, düşünceden yoksun bir gösteriye dayanır. Sosyolojik olarak bu, “anlamsız muhalefet”tir. Karşı çıktığı şeyi dönüştürmez; yalnızca tüketir.
Namaz, bireyin Yüce Yaratıcı Allah’la kurduğu en mahrem ilişkilerden biridir. Toplumsal hayatta ise bir disiplin, bir aidiyet, bir kimlik ifadesidir. Bu nedenle namaz üzerinden yapılan her provokasyon, bireysel bir eylem gibi sunulsa da kolektif bir hafızaya çarpar. Tepkilerin bu kadar sert olmasının nedeni de budur. İnsanlar, yalnızca bir ritüelin değil, kendi anlam dünyalarının hedef alındığını hisseder.
Ancak burada durup şunu da söylemek gerekir: Bu tür akımların yayılabilmesi, yalnızca onları üretenlerle açıklanamaz. Toplum olarak kutsalı savunurken dili kaybettiğimizde, öfkeyi düşüncenin önüne koyduğumuzda, bu içeriklerin ekmeğine yağ sürmüş oluruz. Çünkü dijital çağda öfke de bir yakıttır.
Bu mesele ne sadece ahlaki ne sadece dini bir meseledir; aynı zamanda kültürel bir çözülmenin işaretidir. Kutsalın sıradanlaştığı, mahremiyetin gösteriye dönüştüğü, saygının “eski moda” ilan edildiği bir çağda yaşıyoruz. Namaz kirletilmez; fakat anlam, sürekli aşındırılabilir. Ve anlam aşındığında, geriye yalnızca gürültü kalır.
Sosyolojik olarak asıl soru şudur:
Bu videolar neden üretiliyor değil, neden bu kadar izleniyor?
Cevap da tam burada duruyor: Çünkü çağımız, derinliği değil, şoku ödüllendiriyor. İnancı değil, ihlali görünür kılıyor. Ve biz, her izleyişimizle bu döngüyü biraz daha besliyoruz.
Belki de yapılması gereken şey, kutsalı savunurken bağırmak değil; anlamı yeniden kurmaktır. Çünkü anlamını koruyan hiçbir şey kirlenmez.

Filozof Sosyolog Kaleminden
daha fazla
sekizinci gün
sekizinci gün
@sekizincigun
23 saat
Aşk
İleti
Aşk
Yağmurdan önce ateşi öpmektir dudaklarından
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL