Yastık diye başını ateşe dayayan, yatak diye yılanların üzerine yatan bir adam, emniyet ettiği bir dostundan, düşmanlık sezen bir adamdan daha rahat uyur. BEYDEBA
Paylaş
Aşağıda 1,500,000'dan fazla şiir başlıkları arasından "Göğüs" terimini içeren şiirler listelenmektedir. Göğüs ile ilgili şiirler "kayıt tarihine" göre listelenmektedir.
Şiirlerin "Göğüs" ile ilgili alakalı olup olmadıkları sistem tarafından otomatik belirlenip içinde aradığından konu dışı bazı şiirler listelenebilir.
Göğüs ile ilgili "
49
" şiir aşağıdadır.
32- Bahçelerde asmalar var. Görüldüğü gibi Nebe sûresi 32. ayetinde "Bahçelerde asmalar var." diye geçmektedir. 33. ayetindeki kevâib işte o asmalarla ilgilidir. Zira 34. ayetinde o üzümden yapılan bir içecekten bahsedilmektedir. Yani bu ayetler arasında bir bağlantı bulunmaktadır. Kevâib Ka'be kelimesinin çoğuldur; üzüm daneleri anlamına gelmektedir. Tekil hali olan ka’be ise "dane"dir. Yani ka’betü e’nab: üzüm danesi demektir. Ka'benin üzüm danesi anlamına geldiğini Arapça'yı bilen herkes bilmektedir. Ka'be kelimesinin başka bir çoğulu olan "unkûd" kelimesi salkım demektir. Ayette geçmekte olan bir diğer kelime ise "etrâben" kelimesi olup bunun anlamıysa denk demektir. Etrâben sıfatı ise "daneleri" tanımlamaktadır. Arapça'da "kevaibe" ve "etrab" kelimeleri dişilik ifade etmemektedir. Anlamıysa "Birbirine denk kaliteli" demektir. Yani ayetlerde "dilber", "göğüs" ve "tomurcuklanmış" hiçbir şekilde geçmemektedir. Fakat ne yazık ki meallerde etrâben kelimesine gelince, nedense hep yaşıt diye algılanmış denk anlamına da geldiği göz ardı edilmiştir. Gerçekteyse ayetlerde meyvaların biribirine denk olduğu vurgulanmaktadır. Sonuç olarak ayetlerin doğru meali şöyle yazılabilir; 31-Bahçelerde asmalar var 32-Asmalardan devşirilen dane dane üzümler ki her biri ötekine denktir
Yeni şehirler yeni yerlere adım attıkça senin eşsiz güzelliğin karşısında Göğün bitiminde mavi gölgeler vardı beni sarıp sarmalayan yarınlara dair, sana dair, umuda dair. Seni her gördüğümde, göğüsümden bir 🐦 Uçuyordu maviye bilmiyordun. Otobüsümüz yol aldıkça