göğüs kafesini sarı kelebeklerle doldurdum
kalbini sarı atlarla…

çeneni sarı kuşlarla boyadım
sana bakanlar orada garip şeyler görecekler, kanat çırpan sarı kuşlar
ya nedir bu bir sihir var bu kızda diye düşünecekler
şaşıp sihirlenip dalgalanıp gökkuşağı olup gökyüzüne varır gibi olacaklar…

alnına bir kuşak ekledim, turuncu iri boynuzlu geyikler (serengeti alemi hayvanları diyelim, porsuğundan kirpisine kadar)
seke seke gidiyorlar bir tarafa
verimli otlağa
gizli otlağa ormanda
dilinin ucuna sarı ekledim
babamın güçlü kalbinden
dilinin ucuna sarı ekledim
annemin iyiliklerinden
beni kötülüklerden koruma dürtüsünden…

ayak tırnaklarını sarıya boyadım
el tırnaklarını sarıya boyadım.
dudaklarını sarıya boyadım.
günah dersin tırnaklardaki boyaya
günah filan yok tatlım…

sana sarı bir bikini alacağım
(çok kızarsın bunları okuduğunda)
dışarıda da giyebilirsin ama giymezsin
belki giyersin
ıssız bir koyda baş başa olursak giyersin değil mi akşamüzeri…

istersen mini etek de giyersin
sorun yok
seven adam kıskanır derler
angut adam kıskanır bence
kıskanmak ayrı bir mesele…

sarı tayt çok yakışır mükemmel vücuduna
başını açıp istediğin şekle sokabilirsin saçını
bütün renkler orada olmalı
ben boyarım onları
her yerini boyarım dilimle…

siyah ve beyaz hariç her rengi denemek istiyorum iç dünyanda cayır cayır
alev alev
birbirimize dolanıyoruz sarmaşık gibi hayal dünyamda

boynuna sarı bir kuşak bağladım
mutlu çocukluk günlerimden…

ayak tırnaklarını kırmızıya boyadım ve gerçekte de boyamak istiyordum
günah dersin, abdest olmaz dersin böyle şeyler
olur olur tatlım olur
bize günah yok…

her şeyi günah, yasak, suç çerçevesinde görüyorsun
toplumsal psikolojik baskıdan aklın çıkmış
şuurun çıkmış
güzellik kaçıp gitmiş intihar etmiş, isyan etmiş tutumuna
ışığın senden kaçmış gitmiş atmış kendini uçurumdan aşağı
betona çakılmasın diye ben tuttum onu
Allah aşkına her gün siyah giyilir mi?
siyah pardösü yaz kış giyilir mi?

renksizlik öldürmüş seni
öldürmekten beter yapmış
tam ölme diye ve kucağıma aldım seni
yatıracağım sarı çayırlara…

bildiğin ve inandığın çoğu şey aslında seni simsiyah yapan şeylerdir
farkında değilsin…

her rengi vardır yaratıcının
ama sen sıkıştırmışsın kendini siyaha
mahvolmuşsun
nefes alamaz olmuşsun

sana renkleri öğreteceğim
zevki
mutluluğu
aşkı
özlemeyi
öpüşmeyi…

enseni tutmam lazım
ensene bakmam lazım
ne güzel şeydir senin ensen
bugün enseni hayal ettim delirdim

o zarif şeyi seyretmem lazım…
bu beni kutsayacak çünkü….

dilini öpmem lazım
dilini dilimle buluşturmam lazım
kalbinin çarpığını duymalıyım
sen nasıl bir insansın
heyecanla kalbin çarpar mı?
çok merak ediyorum…

güçlü ve uzun bir dil
boğa yılanı gibi
(çok konuşman için benimle
harika ses tonunu duymak çok iyi gelir bana)
(hakkını savunasın diye, iri bir dil harika bir şeydir)

güçlü çeneler
mücadeleci çeneler
senin yüzünü bu eksende bir ameliyat masasına yatırdım tatlı sarı papatyam
ruhum iş başında…


22:53

6 Haziran 2021 Pazar

İsa Kantarcı