Kötülük etmeden pişman olmanın en iyi şekli, iyilik etmektir. bretonne
Hüdaverdi ER (Hüdai)
Hüdaverdi ER (Hüdai)

AVŞAR(AFŞAR) GELENEKLERİ - 10 -

Yorum

AVŞAR(AFŞAR) GELENEKLERİ - 10 -

2

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1828

Okunma

AVŞAR(AFŞAR) GELENEKLERİ - 10 -

AVŞAR(AFŞAR) GELENEKLERİ - 10 -

Eski ve Yeni Oyunlar

Oyun; çocukların vazgeçilmez eğlencelerinden birisi olup, çocuğun gelişip sosyalleşmesi açısından çok önemlidir. Oyun, çocukta beceriyi artırır, kişiliğini geliştirir, sosyalleşmesini sağlar. Oyunu kaybettiğinde mağlubiyeti kabullenmesini, kazandığında sevinmesini sağlar. El becerilerini artırır, düşüncelerini uygulama alanı sağlar.

Afşar da çocuk oyunları yaşanılan çevre ile paralellik sağlar. Kırsal kesim ile şehir ve kasaba merkezlerindeki çocuk oyunları farklılıklar gösterir. Köyümüzde çocuklarımızın oynadıkları, büyüklerimizin oynayıp ta bugün bir kısmının unutulduğu pek çok oyun bulunmaktadır.

Bunlardan birkaçı şöyledir.

-Üç taş
-Beş taş
-Dokuz taş
-Aşık
-Liklik (Dalya)
-Ceviz
-Hekmeli
-Çelik çomak
-İğ (Topaç çevirmek)
-Mekemot
-Mendil Kapmaca
-İstop
-Yakan topu
-Kör ebe
-İp atlama
-Ortada sıçan
-Yağ satarım bal satarım
-Evcilik oyunu
-Misket (bilye, zımzık)
-Uzun eşek
-Güvercin takla

Bu oyunlardan bir kaç tanesinin oynanış şekli...

-Beş Taş

Karşılıklı 2 kişi tarafından oynanır. Kızlar da erkekler de oynar. Taşlar (5 adet) yere atılır. İlk önce BİRLER oynanır. Birlerde; oyuncu bir taşı baş hizasına kadar havaya atar. Havaya attığı taş yere düşene kadar taşı havaya attığı elle yerden bir taş alıp havaya attığı taşı tutmak zorundadır. Tutamazsa yanar. İkilerde; yine havaya bir taş atıp aynı elle yerden 2 taş almak, Üçlerde; üç taş almak, dörtlerde havaya attığı taş yere düşene kadar 4 taşı da almak ve havadan düşen taşı tutmak zorundadır. Daha sonra işaret parmağını (sol el) orta parmağının üstüne koyup yere dayayarak köprü oluşturulur. Sağ elle de bir taş yukarı atılır. 4 taşı da birbirine değmeyecek gibi köprü kurduğu parmaklarına yakın bir yere bırakır. Havaya attığı taş yere düşmeden köprüden bir taşı diğer tarafa geçirir ve yukarıya attığı taşı yere düşmeden tutar. Dört taşı da birer birer diğer tarafa geçirince bu bölüm de bitmiş olur. Şimdi de 5 taşı sağ elle havaya atıp birlerde en az bir taş elinin üstünde kalacak şekilde taşları yakalar, elinin üstündeki (tersindeki) taşı tekrar eliyle yukarı atar ve ahucuyla yere düşmeden yakalar Bu hareket ikilerde 2 taş, üçlerde 3 taş, dörtlerde 4 taş ve beşlerde 5 taş elinin üstünde tutulup ahucuyla yakalayacak biçimde devam eder. Elinin üzerinde eksik taş yakalarsa ve ahucuyla tutamazsa yanmış olur.

Yukarda tüm bu hareketleri yamadan yapıp tamamlarsa oyunda başarı sağlamış olur ve rakibine karşı bir oyun ilerde olur. Bu oyun evde, sokakta kısacası biraraya gelen iki kişinin ilk öncelikle tercih ettikleri bir oyundur. tüm çocuklar tarafından bilinir ve oynanır.

-Aşık

Bu oyun Manda boğa inek ve koç koyun, kuzu ve keçilerin ön ayaklarının dizlerinden çıkan aşık kemikleriyle oynanır. Hatta taştan ziyade aşık kemikleriyle daha fazla oynanmaktadır. Aşık kemikleri bulunmadığı zaman taşlarla da oynanabilir. Ama tadını veren aşık kemikleridir. Büyük baş hayvanlardan çıkan bu kemiklere “şaka “ küçük baş hayvanlardan çıkanlara ise “ aşık” denir. Bunlar renk renk boyanarak güzel bir görüntü verir. Şaka kemiğinin ortası oyularak içine kurşun eritip dökülerek ağırlık verilir.. Bu aşıkları daha iyi vurmak şakanın savurulmaması önlemek için yapılır..

Oyun şekli:
Bu oyun en az iki kişi olmak kaydıyla çok sayıda kişiyle oynanır.. Ucu sivri çivi, bıçak, sopa vb. gibi düz bir nesneyle bir zemin üzerine iki- üç adım genişliğinde bir daire çizilir.. Dairenin tam ortasına aşıklar dizilir.. Yine daireden iki-üç adım uzaklığa şaka ile aşıkları vurmak için atış noktası olarak bir çizgi çekilir..İlk atış bu çizgiden başlar çocuklardan biri aşıkları vuruluncaya kadar sırayla çizgiden atış devam eder.. Çocuklardan birinin aşıkları vurması yerinden oynatmasıyla ve şakanın da o daire içinde kalmamsı kaydıyla ve şakanın düştüğü yerden atışlarını yapmak kaydıyla oyun daire etrafında oluşmaya başlar.. Bu dairenin içine girmeden daire çizgisine basmadan şaklarla aşıkları daire çizgisi dışına çıkarmaya çalışılır. Bunu başaran çocuk aşıkları çıkarmaya yanana kadar devam eder. Yandıktan sonra sıra diğer çocuğa gelir aynı şekilde şakası daire içinde kalan yanar. Daire içinde aşıklar bitene kadar bu oyun devam eder.


-İstop

Üç ve daha çok oyuncuyla kız ve erkek karışık olarak iyi havalarda dışarıda oynanan bir oyundur. Çok oyuncu olursa daha neşeli olur. Her oyuncu kendine bir takma isim bulur veya kendi isimleri ile oynarlar

Ebe olan ortaya geçer ve elinde topu havaya atarak birinin ismini söyler. İsmi söylenen çocuk havaya atılan topu yakalamaya çalışır. Topu tuttuğu anda “İSTOP” der. Bu arada çocuklar uzaklaşabilecekleri kadar uzaklaşırlar. Ancak topu tutan çocuk “İSTOP” dediği anda herkes olduğu yerde kalır. Topu en yakın olana atıp vurmaya çalışır. Duran çocuklar hiç kımıldamazlar Eğer vurursa ebe o çocuk olur ve topu havaya atar. Vuramazsa topu ebe çocuk yine alır ve havaya atarak oyuna devam eder.



Kaynak: Avşar Obası

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Avşar(afşar) gelenekleri - 10 - Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Avşar(afşar) gelenekleri - 10 - yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
AVŞAR(AFŞAR) GELENEKLERİ - 10 - yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
mehmetmacit
mehmetmacit, @mehmetmacit
28.1.2012 10:05:04
teşekkürler şairim.Güzel oyunlarımız dilerim yaşatılır.
yakuphan kılınç
yakuphan kılınç, @yakuphankilinc
27.1.2012 18:09:12
Çok güzel bir düşünce böyle konuları işlemek.
Okuyan herkes bir şeyler öğrenir.
Gönlüne sağlık abi.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL