17
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2669
Okunma

ÜFLE NURETTİN ‘İM ÜFLE…
Bu gün ramazanın 14ncü Günü. Kolay değil her gün 16 saat aç, susuz kalmak. Sade açlık susuzluk mu? Birde tiryakilerin çektiği ekstra sıkıntı var.
İftar vakti yaklaştıkça sinirler geriliyor. Dikkat dağılıyor. Algılama yavaşlıyor.
Bir halsizlik, bir yorgunluk çöküyor oruçluların üstüne… Saatler de yavaş mı ilerliyor nedir? Vakit geçmek bilmiyor.
Hemen hemen her kanal da, her gazetede rahat oruç tutabilmek için yapılması gerekenler söyleniyor, yazılıyor. Ama kim duyar, kim dinler?
Benim çok şükür oruçla fazla bir sorunum yok. Yemekle, içmekle aram iyi olmadığından, sıkıntı çekmiyorum. Sigara içiyorum. Ama arada bir. Sigarasızlık ta bana fazla dokunmuyor.Vaktin zor geçme sorununu da site sakinleri olarak hallettik sayılır. İftara bir, iki saat kala iniyoruz bahçeye sohbet, fıkra derken iftar geliveriyor.
Sitemizin en genci İbo… Akşamları oda bizle beraber iner bahçeye. Fazla konuşmaz, dinler.
Sessiz sakin bir yapısı vardır. Ama aşırı bir sigara tiryakisidir…
Geçen gün yine bahçede oturuyoruz. İkişerli üçerli sohbet ediyoruz. İbo da yanımızda her zamanki gibi dinliyor. Ya da dinliyormuş gibi yapıyor. Derinlere dalmış. Birden bağırdı;
" Üfle Nurettin’im üfle "
Konuşmalar kesildi. Hep birlikle hayretle İbo’ ya baktık. Ne oluyordu? Şaşırmıştık. Biraz da korkmuştuk ta…
" İbo hayırdır? Ne oluyor"
" Ben deli olmak istiyorum ağabey. Bizim köydeki Memedali gibi deli olmak istiyorum."
Bunları söylerken gülüyordu.
Biz Memedali kimdir diye sormadan kendiliğinden başladı anlatmaya;
" Bizim köyde yarı akıllı, yarı deli bir Memedali vardı. Belki şimdi yaşamıyordur. Kimseye zararı dokunmazdı. Bir kötü huyu vardı. Çok sigara içerdi. Evliydi. Kiraz dalından düşüp topal kalmış köyümüzün fakir bir ailesinin kızıyla evlendirilmişti. Birde çocukları vardı. Adı Nurettin.Oğlu Nurettin’i çok sever, hiç yanından ayırmazdı. O günlerde Nurettin 5-6 yaşlarında ancak vardı.Memedali yaz olsun, kış olsun orucunu hiç bırakmazdı. Ramazan şimdi olduğu gibi yine yaz aylarına denk gelmişti. O yine oruçtu. İftara az kalmış olmasına rağmen, sigarasızlık başına vurmuş olacak ki;Cebinden bir sigara çıkardı. Oğlu Nurettine verdi.
"Al Nurettin’im"
Oğlunun ağzındaki sigarayı yaktı.
" Çek Nurettin’im. Çek. Çekkk."
Çocuk sigara dumanını içine çekiyor, bir yandan da öksürüyordu. O hiç aldırış etmeden, ağzını oğlu Nuretin’ in ağzına yaklaştırıyor;
" Üfle Nurettin’im… Üfle…"
Gözlerini kapıyor, Nurettin ‘in üflediği dumanı içine çekiyordu. Başını geri attıktan sonra, Zevkle;
" Ohhhh… Ohhhhh…" diyordu.
Onlar bu çekme üfleme işini yaparlarken, biz birkaç çocuk etrafına toplanmış gülüyorduk.
Tarladan dönen babam bizi görünce yanımıza geldi.
" Ne yapıyorsunuz burada? Niye Memedali ‘nin başına toplandınız?"
Cevap vermemize gerek kalmadan olanları anladı.
" Ne yapıyorsun Memedali? Sen oruç değil misin? Sigara içmek orucu bozmaz mı?"
Memedali şaşırdı. Saygılı biriydi. Biraz korktu da. Kekelemeye başladı;
"Ben… Ben orucum… Ben içmiyorum ki. Nurettin içiyor. Adil emmi. Nurettin…"
Babam;
" Hadi dağılın çocuklar. Memedali sen de al Nuretin ‘ini doğru evine hadi oğlum"
Benim elimden tuttu eve giderken;
"Allahım affın ganidir. İnşallah bu insanın orucunu kabul edersin." diye dua ediyordu.
İbo bunları anlatı. Hepimiz din âlimi kesilmiştik. Memedaliyi kimimiz haksız, kimimiz haklı buluyorduk.
İbo;
"Siz ne derseniz deyin. Şimdi şeytan bana;
" Ver oğlum Salih ‘e bir sigara, üfle Salih’im üfle " de diyor.
İftar vakti de yaklaşmıştı. Kahkahalarla evlerimize dağıldık.
Tutanımız da, tutmuyanımız da hep O ‘nun kuluyuz. O her şeyin iyisini bilir.