Öyle sitemler vardır ki, bir medihtir ve öyle medihler vardır ki, bir kötülemedir. la rochefaucauld
Aysel AKSÜMER
Aysel AKSÜMER

RUHUMUZUN BUZLU CAMI

Yorum

RUHUMUZUN BUZLU CAMI

8

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

962

Okunma

RUHUMUZUN BUZLU CAMI

RUHUMUZUN BUZLU CAMI

Bazı kapıların zili veya tokmağı yoktur. Ya da açıp kapamaya yarayan tutma kolu.. İnsanın ruh alemi, iç dünyasını buna örnek olarak gösterebiliriz.

Herkes kendi yönetim merkezinin patronudur. Bunu derken maaşımızı veren kurumdan vs. bahsetmiyorum. Tamamen her çeşit duygumuzun örgütleştiği, karar mekanizmamızın sürekli işlediği kendimizden yola çıkıyorum.

İstersek sabaha kadar fikir üretiriz, istemezsek yerimizde sayarız. Günümüzdeysek ruhumuza komşu buluruz, değilsek tek bir sese tahammül edemeyip tabiri caizse saf dışı ederiz.

Düşüncelerimiz bize tapuludur. Ağzımızı kapı olarak kabul edersek ses olarak dışarı çıkmışsa bir kere o andan itibaren topluma mal olmuş demektir. Sert çıkışlar yaparsak kapımızı bir daha çalan olmaz, çok taviz verirsek yol geçen hanı gibi olur. Önüne gelen karışma yetkisi bulur kendinde..

Çok konuşmak da yağlanma dönemi gelmiş kapıya benzer. İkisi de inanılmaz gıcık eder insanı.. Ne yazık ki sözkonusu olan insansa pamuğa yağ döküp ağzına da süremeyiz.

Bazı kapılar dışarı açılmaz hiç. Örülmüştür duvar gibi.. İçine kapanık insanları onlara benzetirim.. Kilit vurur yüreğine, mühür vurur dudaklarına, erir içinde gün be gün..

Mevsimi yoktur ruhumuzun.. Dışarıda güneş açarken bakarsınız biz de batar... Bazen de kapalı havada sebepsiz açarız.

Bazı kapıların buzlu camları vardır. Dışarıdan içeride olup biteni net olmasa da görürsünüz. Işığı dışarı verir.

Yüzümüz de iç dünyamızın buzlu camı gibidir aslında.. Meteorolojik durumuzu ya yağmaya hazır bulutlar gibi gözlerimizdeki hüzün veya yaşlar belli eder. Ya da gül gibi solan, kireç gibi beyazlaşan ya da pancar gibi kızaran yüzümüz.. Hele dudaklarımız kah titrer, kah güler, kah büker.

Geçmişimizi sorgulayıp hatalarımızdan dersler çıkarırken geleceğe yönelik de durmadan planlar yaparız. Ülkeyi yöneten Cumhurbaşkanı, Başbakan kadar mesul hissederiz kendimizi.

Yıllık değil bazen günlük planlar yaparız. Alınacaklar verilecekler, atılacaklar diye. Bazen de kendimizi öyle bir harcarız ki..Değmişse ne ala ama değmemişse üzüntüden kahroluruz.

An gelir kendimizi nerede kaybettiğimizi bile hatırlamadığımız bir şemsiye gibi unuturuz . Önceliklerimizi başkalarına veririz. O kadar kaptırırız ki karşımızdaki de bizi unutur. İşte o zaman hatamızı anlarız.

Eşimiz, çocuklarımız, anamız, babamız hepsi için düşüncelerimiz vardır. Sağlıklarını, geleceklerini takarız kafamıza. Onların mutluluğu bizim mutluluğumuz, üzüntüleri bizim üzüntümüz olur..

Darbeler yaşarız tanksız, tüfeksiz.. Tokat gibi, tokmak gibi iner yüreğimize.. Çarşaf gibi denizde fırtınalara yakalanırız. Kaptanı biziz ya batarız ya da karaya çıkarız.

Velhasılı; içimiz ne ise dışımız da o olmalı diyorum. Güzel düşünceler güzellik doğurur, kötü düşünceler ise hayatı zindan eder. Dünyayı yaşanır kılmak bize bağlı.. Gözlerimiz gerekirse çirkini bile güzel görmeli. Çünkü nasıl bakarsak öyle görürüz.

Madem geldik dünyaya mümkün olduğu kadar yaşanılır hale getirmeliyiz ki hem kendimiz hem çevremizdekiler mutlu olsun. Bu da tamamen ruh sağlığımızı korumamıza bağlı..

Küçük şeyleri dert etmemeli, büyük şeylerle karşılaşınca Karadenizde gemilerimizi batırmamalıyız. Her yeni gün yeni bir kapı açar. Umutlarınız hep yeşil kalsın..

Sevgi ve saygılarımla..

Aysel AKSÜMER

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Ruhumuzun buzlu camı Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Ruhumuzun buzlu camı yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
RUHUMUZUN BUZLU CAMI yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
parkbeni
parkbeni, @parkbeni
15.10.2010 14:57:06
Velhasılı; içimiz ne ise dışımız da o olmalı diyorum. Güzel düşünceler güzellik doğurur, kötü düşünceler ise hayatı zindan eder. Dünyayı yaşanır kılmak bize bağlı.. Gözlerimiz gerekirse çirkini bile güzel görmeli. Çünkü nasıl bakarsak öyle görürüz.

bence ibret alınacak nasıhatlar var bu müthiş yazıda kutlarım saygılarımla
gülücükler yüzünüzden hiç eksik olmasın
Mustafa Sakarya
Mustafa Sakarya, @mustafasakarya
15.10.2010 10:26:48
Velhasılı; içimiz ne ise dışımız da o olmalı diyorum. Güzel düşünceler güzellik doğurur, kötü düşünceler ise hayatı zindan eder. Dünyayı yaşanır kılmak bize bağlı.. Gözlerimiz gerekirse çirkini bile güzel görmeli. Çünkü nasıl bakarsak öyle görürüz

Diyecek bir şey yok..Yazarın gönlü güzel, dünyayı gören gözleri güzel ve misyon edinmiş gördüğü bu güzellikleri başka yüreklerle paylaşmayı. Biz de kendisine sonsuz teşekkür ediyoruz. Ve kendisini tanıdığımız için gurur duyuyoruz.
handan akbaş
handan akbaş, @handanakbas
14.10.2010 23:44:06
10 puan verdi
Güzel bakan gözler hayata da, çevresine de hep olumlu bakar, mutlu olduğu gibi, mutlu da eder.
Gönül gözü hep güzel bakan, pozitif bir insansın arkadaşım, sizden de böyle güzel satırlar serilmiş sayfanıza.
Tebrikler, inşallah ömür boyu hep iyiler çıksın karşınıza, sevgilerimle
N. B. Ç.
N. B. Ç., @n-b-c-
14.10.2010 22:46:36
Hayata dair benzetmelerin mükemmel ve ben o hayal gücüne hayranım.

Yine çok güzel bir yazıydı arkadaşım.

Sevgilerimle...
Can Murat
Can Murat, @canmurat
14.10.2010 21:48:20
Evet

İnsan mahiyetinin, hayat ve içindeki materyallerle benzerliğini

Son derece güzel betimlemelerle anlatmışsınız.

Bir söz ustası, insan için, alem-i asgar (küçük alem)

Alem içinse, ekber-i insan (büyük insan) der.

Yazınız bu hakikati de dile getirmiş aynı zamanda.

Her satırına imzamla beraber

Kutlar, saygılarımı sunarım Aysel hanım.

ayhansarıkaya
ayhansarıkaya, @ayhansarikaya
14.10.2010 21:23:21
10 puan verdi
An gelir kendimizi nerede kaybettiğimizi bile hatırlamadığımız bir şemsiye gibi unuturuz . Önceliklerimizi başkalarına veririz. O kadar kaptırırız ki karşımızdaki de bizi unutur. İşte o zaman hatamızı anlarız.


Aysel kardeşim,bu denemen hoşuma gitti doğrusu.Bir kaç kez üst üste okudum.

Benim,kendimi bir yerde kaybetme lüksüm hiç yok maalesef.Yoksa bütün işler aksar. Sabah yedide kalk,kahvaltıdan sonra pazara çık.O hengamede çadırı kur.tezgaha malları istifle.Sonra hanımın tahsil edemediği veresiyeleri, veresiye defterini koltuğumun altına alıp site site dolaş.Kapıyı kimi açar,kimi de açmaz.Açanların bazıları inkar eder borcunu.Bazıları,başka şey teklif eder.Y a da zılgıt yersin;arkana bakmadan tüyersin. Sonra eve 12 olmadan koşarsın, Aysu'yu okula yetiştirecem diye. Az biraz intere takılırsın yorumlar atmasan olmaz,yazıları okumasan hiç olmaz.Sonra biraz kitap okumaya çalışırsın.Biraz kurgu yapayım biraz da seri romanı yazayım diye uğraşırken;pazar gelir aklına akşam olmadan koşarsın çadıra.Hadi tekrar topla çadırı.Akşam sekiz gibi eve gel.sonra yemek derken yorgun argın interin başına geçersin.Biraz yazıları okuyam ,yorum atayım derken gözlerine ağırlık çöker, sızarsın interin başında.

Ya işte böyle kardeşim ben kendimi şemsiye gibi unutursam bir tarafta yandım valla.Benim hanım perişan eder yoksa beni.

Saygılarımla...


Estetik güzelliği olan bir yazınızı okudum bu gece.Çok da hoşuma gitti.

Tebrikler...



ayhansarıkaya tarafından 10/14/2010 9:26:58 PM zamanında düzenlenmiştir.
AYSE 09
AYSE 09, @ayse09
14.10.2010 21:12:01
eskiden çok başkaydı yaşam
eskiden sevgi de mutlulukta başkaydı
oy saşimdi her şey çok başka
güzel di çok güzel saygılarımla
lacivertiğnedenlik
lacivertiğnedenlik, @lacivertignedenlik
14.10.2010 21:08:05
karadeniz'de gemiler batar mı bilmem ama bildiğim bir şey var ,bizim köylerde kişiler kapılarını sürgülemezlerdi eskiden herkesin herkese güveni tamdı ,açıktı kapı kolları ,kapı tokmakları ,ruhlarına buzdan camlar örmüyorlardı ,öyle anlatırdı büyükler ,öyle bilirdik masalları ,peki ne oldu şimdi ,peki neden şeker yerken kapı kollarından kayboldu çocuklar,peki neden kapattık ruhlarımızı da ..



neden...


sevgiler
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL