Türkiye’mizde o kadar çok şey değişiyor ki, bu değişime önce usul usul tepkiler gösteriyoruz ama sonra mecburen biz de uyuyoruz. Aslında canımız acıyınca bu değişikliğin farkına varıp, uyanıyoruz.

Kayınvalidemin kronik ürtiker diye isimlendirilen bir hastalığı var ve 25 yıllık mazisi varmış... Değişik zamanlarda nüksediyor ve bütün vücudu büyük kırmızı halkalar şeklinde kabarıyor onlar bütünleşiyor ve yirmi günlük bir süreden sonra geçiyor. Bu süre zarfında ateşi yükseliyor ve aşırı ızdırabı oluyor. Bir de 78 yaşında beli de üstüne eklenince dün dayanamadı bütün aile toparlandık ve Ankara’da tanınmış bir üniversite hastanesinin acil servisine gittik.

Ama o kadar kalabalık ki içeri adımımızı zor atabildik. Kayınvalidemi müracaattaki sandalye üstünde şöyle bir muayene ettiler ve doktorlar vizitte şu anda burada bekleyemezsiniz dışarıda bekleyin dediler. Oturacak takati yok ki... Ateş de 39.5 çıkınca bir sedyeye yatırdılar. İnanır mısınız yaklaşık iki saat damar bulumadılar. İlk müdahale öğrencilerin oluyor tabi sabırla bekledik canı nasıl yanıyor ve ateş sabit... En sonunda bir doktor yardımı alacağını söyledi ve o da alamadı. Sonra bir doktor daha delik deşik ettiler bileklerini ve kolunu. En sonunda başardılar ama kayınvalidem ızdırap içindeydi.

Biz o halde eve götürmek istemedik, yatırılmasını talep ettik. Kolunda serum Dermatoloji Servisine çıktık ve doktor artık hastanenin tek kişilik odaları olduğunu ve 600 TL.’yi hemen ödememiz gerektiğini söyledi. Kayınvalidem Emekli Öğretmen olduğu söyledi. Fakat yeni sistem böyleymiş. Sağlık Bakanlığı tek kişilik odalarda ücretsiz yatırmıyormuş.

Eşimin kızkardeşi Çorlu’da Diyetisyen ne de olsa sağlıkçıdır cep telefonundan ona danışalım dedik. Meğerse bu on günlük sürenin ilk günü alınan bu para çıkışta iki milyarı buluyormuş senet imzalatılıyormuş. Çok ama çok şaşırdık.

Doktora sorduk tamam bu parayı o anda verebileceğiz ama devletin çalışanı bunca yıl emek vermiş neden bu kadar para ödensin ki... Ya da parası olmayan ölsün mü? dedik.

Netice de zaten sabaha karşı ateşini düşürdüler. Doktor bir kaç hastane önerdi orada para alınmıyormuş, ama boş yer bulamayabilirsiniz dediler. Bize Dermatalojinin Doktoru sabaha kadar kalması gerekiyor biz sabah kontrole geleceğiz dedi . Ancak Acil’in doktoru o klinik bizi bağlamaz burada bizim kurallarımız var deyip serumu çıkarıp taburcu ettiler.

Bir de allerji rahatsızlığı da olduğu için enfeksiyon alma riski çok yüksekmiş ama bence bu işlerde bir terslik var....

Kayınvalidem yıllarca bu hastanede muayene olmuş tabiki kayıtları dosyası burada diye başka hastane düşünmedik ama böyle olmamalı bence...

Özel Hastane olsa anlayacağım ama bir devlet hastanesi nasıl paraya endeksleyebiliyor ki hala anlamış değilim.

Bizim müşahade odasında bir bey vardı onda da Behçet Hastalığı varmış altı gündür sedyede yatırıyorlarmış, sebep cildiye de yatak olmamasıymış. Adam; bana kağıt imzala ve çıkaralım seni diyorlar ben çıkarsam bana ailemin bakacak durumu yok maddi durumum perişan, çocuğum da var, sağda solda ölürüm diye sıkıntısını paylaştı.

Kayınvalidem de şaşırdı biz de bu olanlara dehşete düştük. Yavaş yavaş herşey paralı hale dönecek galiba.. İnsan çalışırken daha çok maaş alıyor emekli olunca bir hayli düşüyor. Allah kimseyi zor durumda bırakmasın. Bizler yine bir şekilde bir şeyler yapabilecek güçteyiz peki hiç bir sosyal güvencesi olmayan ne yapacak?.

Resmen insanlar çaresizliğe ve ölüme terkediliyor.

Sevgili dostlar herşey bir yana sağlığımıza çok özen göstermemiz gerek. Allah düşürmesin onlarsız da etmesin ama dünkü olay beni çok üzdü.

Hepinize sağlık dolu günler temenni ediyorum.