11
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1117
Okunma

Bedri : Merhaba Bedros
BEDROS : Merhaba
Bedri : İlk soruma kızmak yok ama...
BEDROS : Niye kızacakmışım ki koçum...
Bedri : Niye sana BEDROS diyorlar ?
BEDROS : Bu soruyu bekliyordum. Ama hemen değil. Bana bunu soran da ilk sen değilsin. benim ismimden kaynaklanan bir şey.Yeni mezun olduğumda bir abim bana
BEDROS dedi. Öylede kaldı.Ne ben karşı çıkabildim. Nede onlar söylemekten vazgeçti. Zamanla benimsedim bende. Beni sevenler bana hep BEDROS derler.
Bedri : Diğer sorularıma geçeyim mi?
BEDROS : Soru hakkı sende. Cevap vermek zorunda da olan benim.
Bedri : Aşk nedir?
BEDROS : Bu da ilk soru gibi ani bir soru oldu. Aşk Atatürk resmidir.
Bedri : Ne alakası var
BEDROS: Şöyle bir alakası var.Çok çeşitli Atatürk resmi görürüz.Dikkat edilirse hiç birisi
birbirine benzemez. Ama biz biliriz ki onların hepsi Atatürktür. Aşk ta böyledir işte... Aşk deyip geçmeyeceksin. Fazla irdelersek tarifler çoğalır. Tanımlar karışır. Aşk aşktır işte...
Bedri : Asker emeklisi olduğunuzu biliyorum. Mesleğinizden memnun muydunuz ?
BEDROS : Her mesleğin kendine göre zorlukları, zevkleri vardır. Peki sen memnun musunmesleğinden?
Bedri : Bazen
BEDROS : Benim içinde bazen...30 yıllık mesleğimde karnım doydu.Çocuklarımı büyüttüm. Evlendirdim. Saygınlık kazandım. Senin işin söyleşi değil mi? Sor bakalım bir çocuğa " Ne olmak istiyorsun?" diye. Belki "Doktor" diyecek. Peki olabilecek mi? Belki de hayat onu sonbahar rüzgarlarının önüne kattığı bir yaprak gibi kim bilir nerelere
sürükleyecek.
Bedri : Dünyaya yeniden gelseniz, ne olmak istersiniz?
BEDROS : Önce insan olmak isterim. Sonra da Aşık...
Bedri : Meslek olarak demek istemiştim.
BEDROS : Haaa... Anladım. Uzak bir tren istasyonunda hareket memuru. Günde bir iki
sefer uğrayan homurtuyla gelen buharlı trenlere " dur. kalk" diyen sıradan bir memur yani...Elektriğim olmasın. Ama pilli bir radyom mutlaka olsun.
Ondan türküler dinleyeyim. Trendeki yolcuların yüzündeki sevinçle sevineyim.Hüzünle hüzünleneyim. Eski gazeteler atsınlar bana. Dünyada olanları en son ben duyayım. Bir bahçem olsun. Orada sebze yetiştireyim. Aşık olayım onlara Açtığı çiçekleri, verdiği ürünleri her gün gözleyeyim. Konuşayım onlarla Ama bahçemin etrafı tel örgü olmasın.
Bedri : Eskiye özleminiz var galiba ?
BEDROS : Hemde nasıl ?
Bedri : Peki ne zamanda yaşamak isterdiniz ?
BEDROS : Kesinlikle bu zamanda değil. Cumhuriyetin ilk yıllarında. Nüfus az ama adam
gibi adamın çok olduğu yıllarda... Siyah bir pantolon giyerdim. Paçalar ispanyol. Gömlek ipekten. Üstten üç düğme açık. Elimde teşbih, Erzurum işi. Sigarayı ağızlıkla içerdim. Sorunu olanlar bana geliyorlar. Çok az konuşuyorum. Ama çok sorunu da çözüyorum. Öyle işte...
Bedri : Bir sorum daha olacak size.
BEDROS : Sorma daha sorma... Bu günlük yeter. Duygular aldı götürdü beni.
Bedri : Başka zaman yine geleceğim ama...
BEDROS : Onu o zaman düşünürüz.
Bedri : Teşekkür ederim. Allahaısmarladık
BEDROS : Güle güle...