Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
Bedri Tokul
Bedri Tokul
VİP ÜYE

BEDROSTAN YAŞANMIŞLAR-1 ( Parmak izi)

Yorum

BEDROSTAN YAŞANMIŞLAR-1 ( Parmak izi)

4

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

929

Okunma

BEDROSTAN YAŞANMIŞLAR-1 ( Parmak izi)

BEDROSTAN YAŞANMIŞLAR-1 ( Parmak izi)

Ben köyde büyüdüm.Evlerimiz kerpiç,damlarımız topraktı. Aşımız bulgur,yakıtımız tezekdi. Kış yaklaşınca köyümüzü bir telaş alırdı. Buğdaylar su değirmeninde öğütülür,çuvallarla evlere taşınırdı.

Sonra börtü böcek kaybolur, çatal kuyruklu kırlangıçlar,nazlı leyleklersıcaklara uçarlar, bahara kadar gelmezlerdi.
Apak karlar yağardı,insanın içini karartan .
Kargalar,serçeler soğuktan,açlıktan pat pat düşüp ölürlerdi. Sonra bahar burnunu gösterir, güneş toprağı ısıtır, sular tüter, ağaçlar otlar çatlardı. Dağlarda,tepelerde menekşeler,çiğdemler biterdi.

Çantalarımızı analarımız diker,boynumuza çapraz asardık.

Tatillerde hayvan otlatırdık.Azığımız yufkaya sarılmış çökelek ve taze soğandı.
Hiç bağcıklı ayakkabımız olmazdı. Lastik ayakkabı giyerdik. Yazın yakar kışın üşütürdü.
Büyük babalara dede, büyük annelere nine derdik.
Dedem,ninem,anam,babam,ağabeylerim hanımları,kız kardeşim, yeğenlerim kalabalık bir aileydik. Hepimiz büyük bir oda da toplanırdık. Ortasındaki kalın direk tavanı tutardı. "orta direk" dedikleri oydu.
Samanlığımız,ahırımız,koyunlarımız,tavuklarımız vardı. Duvarların toprak sıvalarızamanla dökülür, hazırlanan çamurla yenilenirdi. Bunu hep dedem yapardı.

Yemek zamanı iki yer sofrası kurulurdu. Birinde erkekler, diğerinde kadın ve çocuklar. Dedem olmadan sofraya oturulmaz, o başlamadan başlanmaz,kalkmadan da kalkılmazdı.
Kuru soğan soframızdan hiç eksik olmazdı.Nenem soğanın " cücüğünü" hep bana verirdi.- cücük- derdik soğanın ortasına.

" Halil Ağa " derlerdi dedeme. Köylüler ondan akıl almaya gelirlerdi. Küsleri barıştırır,gençlere kız istemeye hep o götürülürdü. Onu kimse kıramaz, dediği yapılırdı.

Kara kışın, kara kaşlarını çatarak geldiği günlerdendi. Dedem hastalandı. Yataklaradüştü. Köyün otacı kadını otlardan yaptığı ilaçları içirsede fayda etmemişti.Evdekiler gece gündüz başında beklemişlerdi.

Bir sabaha karşı çığlıklarla uyanmıştım.Dedem ölmüştü.Ninem benden başka herkese küsmüş, üç gün yemek yememişti. Her sabah beni yanına alır, saçlarımı okşar, sessiz sessiz ağlardı. Göz yaşlarını yemenisine silerdi.
Bu bütün kış sürmüştü.Yine bahar gelmiş, güneş göz kırparak yüzünü göstermiş, köylüyü tatlı bir telaşla
tarlalara sürmüştü. Evlerde ihtiyarlarla, küçük çocuklardan başka kimse kalmıyordu. Dışarıda çelik,çomak oynamış acıkmıştım. Ninemi aramış, samanlıkta gözlerini duvara kilitlemiş kendinden geçmiş bulmuştum.
"Nineee" diye seslenmiştim.
İrkilmiş, koşarak gelip bana sarılmıştı. Ağlayarak elimden tutup duvara götürmüştü
beni.
" Bak kuzum, işte deden... İşte dedenn" demişti.
Korkmuş şaşırmıştım. Bende nineme sarılmış, hıçkırarak ağlamıştım. Susmamı beklemiş daha sonra duvardaki parmak izlerini göstermişti bana.
" Bu dedenin elleri kuzum, bu dedenin elleri" demişti.
Duvarı sevmiş, öpmüştü. Bana da sevdirmiş,öptürmüştü.
Dedemin parmak izi, ninemle benim sırrımızdı. Gözlerimizle anlaşır kimselere hissettirmeden gider parmak izlerini sever öperdik.
Daha sonraları dedemi mezarda, parmak izini duvarda bırakarak şehre göçeçektik.

5 MART 2010 ISPARTA

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Bedrostan yaşanmışlar-1 ( parmak izi) Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Bedrostan yaşanmışlar-1 ( parmak izi) yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
BEDROSTAN YAŞANMIŞLAR-1 ( Parmak izi) yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
handan akbaş
handan akbaş, @handanakbas
10.3.2010 00:48:50
Çok güzel bir seri başlamış ellerinize sağlık,saygılar.
Numan Kurt
Numan Kurt, @numankurt
9.3.2010 22:37:30
Bu yazdıklarınızın çoğunu ben de yaşadım. Kırka yakın yazımdan önemli bir bölümü köyümle ilgili. Yayımladıkça göreceksiniz. Yurdun hangi bölgesinde yaşarsak yaşayalım o zamanki çocukların, özellikle köy çocuklarının yaşadıkları aşağı yukarı aynı. Kendimi bulduğum için yazınızı zevkle okudum.
Saygılar.
tacettin yıldırım
tacettin yıldırım, @tacettinyildirim
6.3.2010 06:17:55
şu internet.....arıza yapınca.....şehir değil.... dağbaşı gibi burası......gözümüz yollarda.....geliyorlar yapmağada tafraları.....havaları.....oldu diyorlar.....deniyoruz tamam.....biraz sonra aynı arıza.....kayıt haber bekle delirdim....ara ara girebiliyordum..şimdilik düzgün gibi ama....gardaş....çocukluğumu ....köyümü....gözümün önüne getirdin..... Bak kuzum, işte deden... İşte dedenn" demişti.
Korkmuş şaşırmıştım. Bende nineme sarılmış, hıçkırarak ağlamıştım. Susmamı bek-
lemiş,daha sonra duvardaki parmak izlerini göstermişti bana.
" Bu dedenin elleri kuzum, bu dedenin elleri" demişti.
Duvarı sevmiş, öpmüştü. Banada sevdirmiş,öptürmüştü. sen bu eşsiz kaleminle.....sevgiyi gözle görünen bir cisim haline getiriyorsun...ben burada....sevgiyi hissetmedim....gözümle gördüm ....inan....arayı uzatmadan.....devam....gardaşım....kalemine dopdolu yüreğine sevgiler saygılar sunuyorum....


tacettin yıldırım tarafından 3/6/2010 6:19:26 AM zamanında düzenlenmiştir.
Günay ÖZDEMİR
Günay ÖZDEMİR, @gunayozdemir
5.3.2010 01:19:47
10 puan verdi
Yeni bir seriye başlıyorsunuz herhalde değerli komutanım. Hayırlı uğurlu olsun.
Sade, akıcı bir anlatımla başladı hikâye. Bakalım olaylar nasıl gelişecek. Nenemiz ne yapacak. Dedenin parmak izlerini şehirde de görecek mi?..

Merakla bekliyoruz komutanım.
Kaleminize, yüreğinize sağlık.

Saygıyla selamlar Mersin'den.

© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL