Kılavuzu para olana her kapı açıktır. shakespeare
Gülüm Çamlısoy
Gülüm Çamlısoy

BEN VE İSTANBUL...

Yorum

BEN VE İSTANBUL...

( 4 kişi )

1

Yorum

9

Beğeni

5,0

Puan

322

Okunma

BEN VE İSTANBUL...

BEN VE İSTANBUL...


S/onsuzluğa mal ettim kendimi ve tek bir tebessümdü dileğim ve başım ermese de göğe ayaklarım kesilen yerden: en müzmin duyguydu işte yerkürenin emsalsiz ç/ağrısında içime kapandığım bir hüznün de müridi artık kaç şafak sayıyorsam aşka, anmasam da yalnızlığın rakımını elbet şelale misali ç/ağladığım aşkın nakkaşı iken kalemimi çer çöp dökmeden hüzün batağında bir revnak dokunuştur ki aşk, gölgesinde bile yaşarım ben senelerce.
Gecenin taslağı.
Sonsuzluğun taşkınlığı.
Aşina değilim ben böylesine aşikâr olan neyse tüten içimde.
Semazen gölgesi şehrin, doyumsuz şehrin dinmez türküsü…
İstanbul’um ben İstanbul’un t/aşkın neferi sefasını sürdüğüm yalnızlığın…
Bir beşik kertmesidir bizim İstanbul ile olan o büyük aşkımız, sevdalı şehrin ayaklarına kapandığım…
Ah, o iki yakası bir araya gelmedi işte ve dünyanın cephanesi saklı en derinde ve infilak etmek üzere tutundum ben hayata ve tüten değildi gözümde bilakis için için yanan.
Nazenin kuşlar.
Soluk tenler…
Erguvanlar, laleler ve güller.
Semasında yitik bir hüzün, sararan göğün temsilcisi elbet gecenin pervazında şakıyan bir gölge.
Sancağım elimden düşmez, adın da ve adımladığım her karede saklıdır sen yanım.
Yansızlığım ezelden, yâd edilesi her dün yanan hece hece.
Hangi düşün zanlısıdır şiir ve gece ve hükmedenin naziresidir aşka yolculuğun İstanbul semaları…
Tebessümler ekti Tanrı şehrin topraklarına ve hoyrat karelerde saklı sinsi gülüşler ve efkârın bam telinde saklı dokunuşu rüzgârın ve işte düştüm yola, çıktı baştan şehrin ayakları ve kodaman köprüler kondu şehrin iki yakası gelsin diye bir araya.
Bir ben gelemedim.
Bir ben bene eremedim.
Bir ben elbet biz olmanın meali idi düşkünlüğüm yalnızlığa madem ezelden matemin örtüsüne gizlendim ve hüznün sarkacında aşkla şavkımı sundum yere göğe.
Mavidir matemim benim ve hikmetidir ömrün gözlerimde yok da asla sürme ve süründüğüm hece hece şehrin yalnızlığına göz koyduğum ve şehrin ve aşkın uydusu olduğum…
Hüznün kırsalında sustuk.
Rahmine göçmen düşlerin bir düştük ki ansızın uçtuk da sevmelerin nezdinde birer izlektik işte ağırdan aldığımız ömrün rotasında gidip gelen melun gölgeler.
Kasvetli yolları şartladım gözyaşlarımla ve sadece göz teması kurdum hiçliğimle.
Boşalan bataryam, sönen feri hücrelerimin ve soluk bir izdim dünün nezdinde gün yüzü görmenin de ilk şartı işte içimden firar eden her sözcüğün de ikbali iken bir umutla düştüm ben bu aşka hem de bilip bilmeden.
Bir aşkın y/ansızlığını taşıyorum ve ansızın seğiren gözlerim.
İklimin seferberliğinde gecenin yaldızlı yolunda yıldızlar göçüyor bir bir kabrimden oysaki yaşayan bir insanım ben ve de insanlığımı sorguladığım her g/öç vakti içime düşense şehrin ışıkları oysaki oturduğum yerden göremiyorum hiçbir şey ve perdenin arkasında in cin top oynarken o haletiruhiyem ki…
Kilimler serili iklimin ayaklarına.
Üşüyen pencerem.
Olmayan peçem ama illa ki yokluğumu haykırıyorum günün de manifestosu işte şakıyan içimde.
Anlamsızlığımı sorguluyorum.
Şehir ise ıslıklıyor yalnızlığımı ve acı acı gülüyorum çünkü asıl benim beni sorgulayan çünkü ben İstanbul’um ve uçuşan saçlarıma konan ateş böcekleri lakin her şey izafi.
Ne benim bana huzur veren.
Ne de imtiyaz hakkım var belki de kaşıma uğrayan bir çizik ve bir gülüş ve hıçkırık.
Defolu bir hayat.
Dokunaklı olması artık umurumda değil ve işte özgürlüğümü ilan ettim ve aşkla erdim güne aslında hiçliğimi kundakladım çünkü aşk her şey ve s/onsuz olmaktı…
Garip bir ikiliyiz: ben ve İstanbul üstelik Orhan Pamuk’tan çok evvel düşmüştüm ben bu aşka ve d/okunulmazlığı bu İlahi boyutun elbet sevmeyi öğreten idi O ve hep benimle istişare halinde.
Allah rızası için yaşadığımı geç fark ettim zaten aksi asla mümkün olamazdı ve işte bu masalın asıl ve de asi/l kahramanı aslında aşktı ve İstanbul ruhumda saklı bir esinti.
Tepelerinde gezindiğim yedi tepeli şehrin.
Tepeme konan bir kuş gibi uçuşan kanatlarım.
Üstelik daha çok başındayım bu aşkın ve başımda esen kavak yelleri ne zaman sönecek ki belki de on sekizimdeki o şaşkın kızın niyazıdır kabul olan çünkü aşkın büyüsüyle erdim ben bu yaşa ve bu yas’a ne de olsa demedi mi şair? Mutlu aşk yoktur, diye ve işte mutsuzlukla beslendiğim nasıl da geçerliliğini koruyor ve kalemin tabanları yanarken yüzüm de alev alev ve ucu çoktan kaçan ipi yakaladım yakalayacağım ve işte aslan yelesinde sözcüklerin içimdeki aslandır kükreyen ve kalemin her reveransında saklıdır benim hikâyem…

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (4)

5.0

100% (4)

Ben ve istanbul... Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Ben ve istanbul... yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
BEN VE İSTANBUL... yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Sabitlendi
Tamer Umut
Tamer Umut, @ervh-ifirkat
2.9.2025 21:28:31
5 puan verdi
istanbul gibi kadim ve muhteşem bir şehre dair duyguılar ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi. öylesine karışmışsınız ki bu şehir ile özbenliğiniz tek yürek olarak atıyor sanki. evet "istanbul ruhunuzda saklı bir esinti"
o esintinin hiç dinmemesi dileklerimle.
tebrik ediyorum. selam ve saygılarımla
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL