Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
ANSIZIN
ANSIZIN

Yapıcı Ol! Mutlu Ol!

Yorum

Yapıcı Ol! Mutlu Ol!

( 31 kişi )

32

Yorum

73

Beğeni

5,0

Puan

1370

Okunma

Okuduğunuz yazı 3.8.2025 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
Yapıcı Ol! Mutlu Ol!

Yapıcı Ol! Mutlu Ol!

Hayatım boyunca o kadar çok insanla karşılaştım ki, ne ararsan var: dinsizi, aşırı dincisi, uysalı, kurnazı, emeğimizin üzerine oturmaya çalışanı, yorgunu, sıkılganı, çalışkanı, çok çalışkanı, tembeli, üşengeci… Püfff. Liste uzar gider. Bunların bir kısmı insanın fıtratı dedim, bir kısmı da kendi tercihi. Ama içlerinde en çok canımı sıkan ve tahammül edemediğim bir tip var: hiçbir şey yapmayıp, durmadan başkalarının yaptıklarını eleştiren, motivasyonlarını kıran ve üstüne “sence nasıl olmalı?” diye sorulduğunda “biz ne bilelim” deyip işin içinden sıyrılanlar. Hadi eleştiriyorsun, “sende katkı sağla” dediğinde yine tık yok, hiçbir şey yapmayan bu kişiler var ya, işte onların kendine bile faydası yok! Gerçekten.
“Siz ne yaptınız bu zamana kadar?” desen, verecek cevapları olmaz. Ortalıkta moral bozup kaçarlar. Böylelerine kulak asmamak gerektiğini şimdilerde yeni türeyen psikolojik terimlerden anlayabiliriz; bu tanıma uyan ne çok kişi var etrafımızda, değil mi?

Psikoloji ve sosyoloji bu tipleri birkaç farklı şekilde açıklıyor:

Kronik Eleştirel Kişilik: Sürekli hata arayan, yapıcı olmayan eleştirilerle başkalarını aşağı çekenler. Genelde bu, özgüven eksikliğinden, kıskançlıktan ya da yetersizlik duygusunu bastırma çabasından kaynaklanıyor.

Negativizm: Her şeye olumsuz bakan, her fikre karşı çıkan, küçümseyen bir tavır. Depresif ya da pasif-agresif kişiliklerle bağlantılı.

Sosyal Parazitlik: Topluma zerre katkısı olmadan, başkalarının emeği üzerinden eleştiri yapıp faydalananlar. “Dikili ağacı olmamak” tam da bunu tarif ediyor.

Yıkıcı Eleştiri: Geliştirmek için değil, sadece moral bozmak için yapılan eleştiriler. Bunlar eleştiriyi bir güç gösterisi gibi kullanıyor.

Koltuk Eleştirmeni: Hiç çaba harcamadan, sadece laf eden, sorumluluğu başkalarına bırakan tipler. Theodore Roosevelt’in 1910’daki Arenadaki Adam konuşmasındaki şu sözü tam da bu tipleri anlatıyor: “Önemli olan eleştiren değil; asıl önemli olan, cesaretle mücadele eden, çabalayan, hata yapsa bile büyük işler başarmaya çalışan insandır.”

Sorumluluğun Dağılması: “Bizim işimiz değil” ya da “Siz halledin” deyip kenara çekilenler.

Bu tür insanlar için kullanılan en yaygın isimler kronik eleştirmen, koltuk eleştirmeni veya sosyal parazit. Bazen de negatif narsisizm ya da pasif/agresif kişilik özellikleri ile karşımıza çıkabiliyorlar. Bu kişiler, eleştiriyi bir savunma mekanizması ya da dikkat çekme aracı olarak kullanıp, kendileri üretken olmaktan kaçınırlar.

Ama bir de öyle güzel insanlar var ki hayatımızda, onlara minnettarız. Nokta kadar bir şey yapsak, emeğimize öyle güzel değer verirler ki, öyle güzel sahiplenirler ki, bizi motive eder, daha iyisini yapmamız için ilham olurlar. Mesela, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v.) şu hadisi ne güzel yol gösteriyor: “İnsanların en hayırlısı, insanlara faydalı olandır.” (Buhari, Müslim) Bu güzel insanlar, tam da bu hadise uygun yaşıyor; fayda sağlıyor, destek oluyor. Yine Mevlana’nın o güzel sözü geliyor aklımıza: “Kusur bulmak için bakma birine, sevgiyle bak; kusurlar kendiliğinden görünmez olur.” Bu insanlar, kusur aramak yerine, çabanı görüp el uzatıyor, yüreklendiriyor. Victor Hugo’nun dediği gibi, “Bir insanın yeni bir şey yapması için, önce onun bir şey yapabileceğine inanması gerekir.” Ya da Khalil Gibran’ın şu sözü: “İlerlemek, her zaman başkalarının izinden gitmek değil, kendi yolunu çizmektir.” Bu güzel insanlar, yolumuzu çizebilmemiz için bize destek oluyor, eleştirmek yerine katkı sunuyor.

Bir gün Çorum’da Edebiyatdefteri.com etkinliği düzenlediğimizde yüksek katılım olmuştu. Bizde katılım evrakını herkese vermek istemiyor özel olsun istiyorduk. Durdu isimli bir öğretmen belki de hayatımda bir çok konuda yol olacak bir şeyler söyledi. Elinde tuttuğun bu sertifika 1 TL. Ama bunu alan kişi için paha biçilemez. Alacak bunu evine götürecek. Hayatı boyunca belki saklayacak. Neden bunu herkese dağıt madınız? O kadar pahalı bir şeyde değil. Neden herkesi bu anıya ortak et mediniz? Keşke herkese dağıtılsaydı dedi. O kadar haklı ve yapıcı bir eleştiri ki.

Kısa bir hikaye ile konuyu toparlayalım:
Rivayete göre, bir gün Hz. Ömer camide halkın sorunlarını dinlerken bir adam kalkıp, “Ey Ömer, sen şöyle yanlış yaptın, böyle eksiksin!” diyerek Halife’yi eleştirmeye başlamış. Herkes susmuş, çünkü Hz. Ömer’in adaletine kimse laf edemez sanıyormuş. Ama adam durmadan, hiçbir çözüm sunmadan, sadece kusur bulup konuşuyormuş. Hz. Ömer sakinlikle dinlemiş ve sonunda adama dönüp, “Peki, ey kardeş, söyle bakalım, bu işleri düzeltmek için ne yapalım?” demiş. Adam susmuş, “Vallahi, ben ne bileyim!” deyivermiş. Oradakiler gülüşmüş, Hz. Ömer ise tebessümle, “Eleştirmek kolaydır, ama asıl marifet bir çözüm sunmaktır. Gel, el birliğiyle hayra vesile olalım,” demiş. Adam utanmış, bir daha da boş yere eleştiri yapmamış. Bu hikaye bize şunu öğretiyor: Eleştiri kolay, ama faydalı olmak için çaba göstermek ve destek olmak gerek. Yoksa kimse sizi ciddiye almaz. Şahsen ben almıyorum.


Not: Bu yazı için teknolojinin her türlü nimetlerinden faydalanılmıştır.

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (31)

5.0

100% (31)

Yapıcı ol! mutlu ol! Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Yapıcı ol! mutlu ol! yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Yapıcı Ol! Mutlu Ol! yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Sabitlendi
ANSIZIN
ANSIZIN, @ansizin
3.8.2025 22:39:59
Eleştirel konuyu sadece bu site olarak algılamayın lütfen.
Hayatımızın her noktasında sürekli eleştiriye maruz kalıyoruz.
Doğduğumuzdan bu yana hep devam ediyor.

Falancanın çocuğu benim çocuğumdan daha çabuk yürüdü. O daha çabuk konuştu.
Falancanın çocuğu senden daha yüksek not aldı.
Falancanın oğlu senden daha yüksek maaş alıyor.
Falanca personel senden daha iyi çalışıyor.
Falanca senden daha iyi
vs vs çoğaltabiliriz.

Konuya buradan yaklaşalım :)

Yoksa sitemizi eleştirmeleri olumluysa ve katkı sağlıyorsa dikkate alıyoruz. Diğer türlü sessize alıp geçiyoruz. Bu siteyi bu hale getirmek her üyenin olumlu katkıları ile olmuştur. Olumsuz yorumları dikkate alsaydık ohoo sabaha çıkamazdık :)

Saygılar


Tcpassanger
Tcpassanger , @tcpassanger
4.8.2025 23:38:14
Bize kalan insanlığa bırakmak istediğimiz değildi
Binlerce fidan ektik halkın çölüne
Su vermediler, eğildi
Bizim eskiden sevdalarımız vardı
Kızaran yanakları öpmelere utandık
Sonra suç olmak girdi araya
Bizim eskiden umutlarımız vardı
Yıkılan duvarların gövdesine yaslandık
Sonra yanılmak girdi araya
Bize kir, bize pas, bize tortusu kaldı
Dostlar tükenip düştüler
Yok olma korkusu kaldı

Teknolojiden yaralandım kopyala yapıştır. Yazmaya gerek yok yani...
A u B a D e
A u B a D e, @a-u-b-a-d-e
4.8.2025 22:02:50
Bastan sona ilgiyle okudum adeta 65 yıllık hayatımda yasadiklarımi dile getirmişsiniz
Saygiyla
Nil Gün
Nil Gün, @coldeki-kelebek
4.8.2025 19:58:18

Yazıyı sadece bu sitenin sorunları olarak okumadım ki edebiyat defterinde yazanların belli bir seviyede olduğunu ve site yöneticilerinin de işinin ehli insanlar hakkaniyetli ve kuralcı ki (kural her toplulukta lazımdır)olduğunu düşünüyorum.Yoksa bu değerli site topluluğumuz ayakta kalamazdı..Yıllarca siteye koşturmaktan giremedim...yazdım yazdım yazdım ama paylaşamadım..arkadaşlarım dedi ki site düşse şiirlerin kaybolacak..tabi bütün şiirlerim bilgisayarımda kayıtlı ama bunu bilmeyenlere şunu dedim o siteye hiçbir şey olmaz.

Tabi site yöneticilerinin sorunları vardır..ama hissettiğim yıllarca hissettiğim yöneticiler bir giz .Neden daha da sahiplenemiyoruz siteyi sorularını ve başarılarını paylaşamıyoruz sadece yazıp çıkıyoruz..Her hafta değişen üç kişilik bir grup o haftanın sorunlarını ya da ne yapılıyorsa işte ..günün seçkilerinden bahsetmiyorum o ayrı bence yükümlülüğü ağır ..Benim dediğim o seçilen kişilerin o hafta değişik fikirleri olabilir eğitici eğlendirici Her hafta değişen gönüllü olmalı tabi gruplar kurulmuyor..Sorun varsa hepimizin başarı varsa hepimizin
Bu da öyle bir öneri olarak burda kalsın.


Bu paylaşımı hayatımıza ve presplerimize yayarsak çok faydalı bir paylaşımdı..Şunu söyleyeilirim ego sorunumuz varsa çözmeliyiz.
Ayaklarımız yere basmalı gözümüzü dört değil bin açmalıyız ki hatalarımızı eksikliklerimizi görelim önce kendimiz kendimizi eğitelim . Ve hayatımıza değen ister sanal ister real insanlara hakssızlık yapmayalım kendimizi de ezdirmeyelim o orta yolu bulalım.
erdemli denilen insan o yoldadır..


tebrik ve teşekkürlerimle
kundakçıoğlu
kundakçıoğlu, @kundakcioglu
4.8.2025 17:09:48
Sevgili Habib

Seninle ilk tanıştığımda sizde gençliğimi gördüm mücadele uzlaşmacı emekten yana pozitif bir akım en önemlisi samimiyetindi üstünden ne yıllar geçti o şiir dinletileri kurulan dostluklar hep baki kaldı ve baki kalacak kalmalıda...

Ey Kundakçı siz neden buradasınız derseniz şiir yazmayı bu sayfaları okuyarak ufkumu açtım ve her gün bir şey öğrendim ve öğreniyorum.

Yazınızda çok haklısınız herkes bir yol tutmuş gidiyor kardeşim

Sevgi saygı ve selam ile.
VaTaN25
VaTaN25, @vatan25
4.8.2025 16:47:50
Baştan sona kadar her kelimesine katılmamak mümkün deyil tabi anlayanın anladığına bakmalı, çok defa düşünüp de yazamadıklarím okumak beni çok memnun etmiştir saygılar sevgiler...
Bedri Tokul
Bedri Tokul, @bedri-tokul
4.8.2025 16:47:00
Okuduk.
Bilgilendik.
Öğrendik.
Sen çoktan da çok yaşa Habib'im.
Öperim gözlerinden...
Cömert Yılmaz
Cömert Yılmaz, @comert-yilmaz
4.8.2025 15:53:13
5 puan verdi

Seni en iyi anlayanlardan biriyim diyebilirim. Belki de en iyi anlayan.

Bazen kamyon dolusu laf anlatırsın, bir anlam çıkaramaz karşındaki, bazen bir cümle ile netice alırsın. Tabi bu durum karşındaki insanın empati gücü ve olaylarla bakış açısı ile alakalı.

Dinletinin birinde çok iyi hatırlıyorum. Elini sıkan, yüzüne gülümseyen bir takım insanların, dinletiden sonra sitede ne çok uğraştırıp ne çok yormuştu günlerce.
Ve buna benzer daha nicelerine yalnız başına göğüs gerip, yılmadan, pes etmeden, siteyi ayakta tutabilmen bile büyük başarı.
Art niyetli insanların olumsuz eleştirilerine rağmen, şiir ve yazılarını yayınlamaktan mahrum bırakmadın hiçbirini. Hepsine eşit mesafede davrandığına bizzat şahit oldum.


Sürekli kendini yenileyen, sürekli üzerine ekleyerek ilerleyen, hızla gelişen bilim ve teknoloji çağında, elbette edebiyatdefteri adına sende üzerine ekleyerek siteyi büyütmeye devam etmen takdire şayan.


Fazla uzatmak istemiyorum. Edebiyatı ve şiiri seven birisi olarak, bize bu hizmeti sunduğun için teşekkür ederim kardeşim.

Emeklerine sağlık. Allah gönlüne göre versin.


çiftçi
çiftçi, @ciftci1
4.8.2025 15:33:28
Değerli Ansızın,
Yazdıklarınızın hepsine birebir katılıyorum.
Ancak ben de, günümüzde hâlâ "Ömerler" var mı, diye sormaktan kendimi alıkoyamıyorum.
Gerek “Günün Şiir” ve gerekse “Günün Yazısı” ile ilgili seçilen eserlerin seçilme kıstaslarını okudum. Genel olarak katılıyorum. Sadece katılamayacağım husus, verilen puanlar, beğeni sayısı ve yapılan yorum sayısı gibi kıstasların çok da hakkaniyetli olduğu kanaatinde değilim.
Görünürde gruplar yok. Anladığım kadarıyla gruplar, gruplaşmalar var. Gruplara hitap edecekse seçilenler, kendi aralarında zaten seçerler, günle ilgili yazı ve şiirlerini. Ama genele hitap edecekse ağırlıklı olarak grupların değerlendirmeleri dikkate alınarak seçilecekse adaletli, hakkaniyetli bir seçim olmayacağını düşündürüyor.

İsterseniz bu yazdıklarımı yerinde ve haklı bir serzeniş olarak görün, isterseniz haksız ve çözüm üretilmemiş bir eleştiri olarak görün.
En azından bir aylık seçim için 20 civarındaki seçilen eser koyduğunuz kurallar çerçevesinde olacaksa 10 tanesi de gruplar haricindeki şiirlerden ve nesirlerden oluşabilir.
Şunu da gayet iyi biliyorum ki, siteye ne kadar çok giriş varsa, sitenin ayakta durma ve reklam alma şansı artar. Bunun için size de hak veriyorum. Ancak hakkaniyet, yani biraz da Ömer olabilmek lazım.

Ömerler olmadıkça ne eleştirinin, ne de eleştirenin hakkı teslim edilmiş olmaz.
En basitinden, ayrımcılık, kışkırtıcılık, bölücülük yapıldığı çok bariz bir yazıyı "günün yazısı" yapmak, uyarılara ve eleştirilere kulak asmamak... Kısa bir süre sonra aynı kişinin başka bir yazısının tekrar güne getirilmesi, sadece bir grubun niceliğinin beğenisine mazhar olmak amaçlı, amiyane tabirle tribüne oynamaktır, diye düşündürtüyor insanı.
Ömer olabilenlere saygı ve selamlarımla.

Çiftçi – 4 Ağustos 2025


çiftçi tarafından 4.8.2025 15:55:21 zamanında düzenlenmiştir.
MÜSLÜM BAYRAM
MÜSLÜM BAYRAM, @m-sl-mcbayram
4.8.2025 14:50:29
5 puan verdi
günün ozanını kutluyorum
saygılarımla
Murat Kahraman Murâdî
Murat Kahraman Murâdî, @murat-kahraman-mur-d
4.8.2025 12:26:00
5 puan verdi
Güne gelen bu nefis ders niteliğindeki yazıyı ve yazarını tebrik ederim.

Eleştiri kolay değil aslında! kolay olan boş konuşmaktır! Eleştiri dediğin yapıcı olur, hataları söylerken, çözümünü de ortaya koyar.
Fakat, en önemlisi Hz. Ömer örneğinde olduğu gibi, her türlü eleştiriyi sabırla dinlemektir; hani nerede şimdi böyle ÖMERLER! Adamın bırak hatasını eleştirip çözüm sunmayı, adını anmadan yanarsın vallahi! Çözüm önerisi de ne demek; sen ne bilirsin ki, her şeyi o ya da onlar bilir! sen sus ve dinle, denileni yap, ortalıkta dolaşma, ağzını açma!
Bu ortamda eleştiri de anlamını yitirmiş olur..
Ayrıca, bir dersin, iki dersin, üç dersin.. bakarsın adam tınlamıyor! buna ne demeli! Yani, eleştireni tasnif ederken, eleştirileni de tasnif etmeli!

Herkes istiyor ki millet SAHABE olsun!
Sen ÖMER OL BAKALIM, biz dünden sahabeyiz!
Saygılarımla.
İbrahim Kurt
İbrahim Kurt, @ibrahimkurt
4.8.2025 11:21:17
5 puan verdi
Yani bu bir niyet meselesi iyi niyetlilik yapıcılıktır kutlarım bu çalışmayı
Believe-TülA(y)slan
Believe-TülA(y)slan, @believe-t-layslan
4.8.2025 09:39:44
Yazıyı okuduktan sonra tüm bunları nasıl yıkarız diye düşündüm düşündüm

Sabahın erken saatinde göğe yüzümü düşürdüğümde buldum

Ben Yaratıcı olsaydım her var ettiğimi kör olarak inşa ederdim. Dilsiz canlıları yapmazdım.
Taki kör olan kişi; ilahi aşkı sevgiyi paylaşacağı sevgiliyi bulduğunda.
Ve o an sadece ikisinin gözlerini birbirine görünür kılardım. Diğer insanları görmemelerini sağlardım onun dışında var olan her şeyide görünür kılardım.
Böylece hiçbir şey kirlenmezdi öyle değil mi?!
( evet evet evettttttt )

Doyumsuzluk haz kibir ego birbirine karşıtı.
Verdiğiniz yorumdaki örnek “çocuğun neden geç yürüdü ya da bu çocuk neden konuşmuyor ya da evin neden sade durumıunda iyi halbuki”

İnsan kendini hiç ölmeyecek kutsal sanıyor diyerek
Selam


Sevgi ve ışıkla


Sadece teknoloji ile yazılan her şeye karşıyım. Çünkü
İnsan zaten tembellik safhasında varlığını yakarken; çürüme en çocuk çocukları yok edecektir.





Sumaq Illariy_TülAy tarafından 4.8.2025 09:43:07 zamanında düzenlenmiştir.
andelip
andelip, @andelip
4.8.2025 03:11:39
Habib bey yazınız, çok önemli bir yaraya parmak basıyor. Hem bireysel farkındalık hem toplumsal sorumluluk açısından oldukça yerinde tespitlerle dolu.

“Taş atana ekmek atan” bir ahlakla ama gözünü de budaktan sakınmamak gerektir.

Eleştirinin yapıcı olanı makbuldür; yoksa herkesin dilinde bir laf, ama elde bir ley yok..
Sizin de çok güzel işaret ettiğin gibi; “konuşan çok, yapan az.”
Haklı eleştiriler, elbette değerlidir ama sırf konuşmak için konuşanlar, çözüm üretmeyenler, sürekli “yapanları yapılanları" aşağıya çekmeye çalışanlar, ne yazık ki günümüzün en yaygın hastalıklarından biri hâline geldi.

“Hiçbir şey yapmayıp, durmadan başkalarının yaptıklarını eleştiren, motivasyonlarını kıran ve üstüne 'sence nasıl olmalı?' diye sorulduğunda 'biz ne bilelim' deyip işin içinden sıyrılanlar…”

Bu, tam bir “tembel zihin” profilidir ve ne yazık ki gittikçe de çoğalıyorlar.

Ama sizin de değindiğiniz gibi, bir de “güzel insanlar” var hayatta. Yıkmak değil, yapmak isteyen. Söylenmek değil, söze yürek katan. O insanlar sayesinde hâlâ yaşanabilir bu dünya.
Hz. Peygamber'in (s.a.v.) hadisini hatırlatmanız ise hem konuyu hem ruhu tamamlamıştır, aslında
“İnsanların en hayırlısı, insanlara faydalı olandır.”
Netice itibariyle, yazınız, sadece bir eleştiri değil; aynı zamanda bir teklif, bir çare, bir niyet manifestosudur. Eleştiri yapanlara “dur bakalım, sen ne kattın bu işe?” diye soruyor. Destek olanlara ise bir teşekkürdür. Ve aynı zamanda yeni çabalara bir çağrı niteliğinde

“Gel el birliğiyle hayra vesile olalım.”

Ne diyelim?
Yapıcı ol, mutlu ol!
Zira kırmak kolay, ama tamir edebilmek gerçek meziyettir.
tebrik ediyorum..
Türk Kızı(Emine Sezek Akb
Türk Kızı(Emine Sezek Akb, @turk-kizi-emine-sezek-akbas
4.8.2025 01:10:12

Evet bu tek taraflı bir düşünce eğilimi gibi birşey olmuş insan neden eleştirilir bir bakıma bakış açısı ,orijinal teknolojik sunumun temsili eğilim sistemiyle oluşmuş olsa dahi ruha mukabil yaşama sunulan doğaçlama olduğu gözden kaçmamalı!


Bizler kıyaslanarak eleştiriliriz bu insanın teması her eleştiri seni ya düşürür ya öldürür ya da diğer insanlardan üstünlüğün ölçülür.Terazi meselesi bu ...

İnsan kendiyle yarışırsa aynaya bakacak yüzü olur...Başkasıyla kıyaslanırsa veya başkası kıyaslarsa üstünlük meziyyetleri veya ayıp ortaya çıkar...Her kıyas insana üstünlük sunmaz fakat üstünlük meziyyetlerinde artma yaşamak isteyen birisi tarafından kendine rütbe arttırmak için kıyaslanırsa bu kibre girer ...


Hoş bir tutum değil savaşlar insana sunulan zulümdür ...


Bu yazı eğilimli ve açılımlı toplumsal gelişme düzeyini dönemle tutunacak cemi intikal olur durumları ele alması aşina izlenim gerekliliği sağlar...Yeterince yeterli ...ve ..devamlılık sağlayıcı...


Teşekkür ederim...

Sağlıcakla...



Mahza Enda...


rengim
rengim, @rengim1
4.8.2025 01:08:10
Empati yapmayı bilmek gerek
Birde üslupta adap
Eleştiri doğal bir eylem
ama
benceyle başlamalı
Dikte etmek
Kusur bulmak olduğunda yaralayıcı
Lakin en çok o insanlar zarar görür
Yanlız kalır
Kışı kendine yapar
Sevecenlik yumak gibi toplarken
Sertlik rüzgar gibi dağıtır çevremizdeki kişileri


Ama azınlıktada değiller malesef

Tebrikler
İyi gelecele güzel kardeşim benim
gül peri
gül peri, @gulperi
4.8.2025 00:10:54
5 puan verdi
bu site kurulduğundan beri burada yazmaktayım. ilk günlerde diğer edebiyat sitelerinde de yazıyordum. hepsini bıraktım sadece burada yazıyorum.
Nedeni bu yazıda çok güzel dile getirilmiş.ben de yazsam bunları yazardım. boş laf değil icraat gerekir.
Yıllardanberi en iyisi Sizi can-ı gönülden kutluyorum.Hiçbir çıkar gözetmeksizin. çalıştınız. ve takdir edildiniz.
Yukardaki yazıyı da satır satır beğeniyle okudum.
Allaha emanet olun başarılarınız daim olsun.
Selam sevgiler
Aren-
Aren-, @aren-
4.8.2025 00:07:02
Harun Reşit’in belâlısı ‘’Behlül Dâne’’ aklıma geldi. ‘’Belâ’’ kökenlerine inip tam manasıyla araştırdığımızda manası Türkçe’mize giren musibet, dert, sıkıntı felaketten ziyade kulun hayır ve şerle sınanması anlamındadır. İşte bu nedenle Harun Reşit Behlül’ü belâlım (sınavım ve ders verenim) olarak nitelerdi. Behlül El Mecnun olarak halk arasında bilinirdi. Bir nevi ‘’Deli’’ olarak tanımlanırdı. Harun Reşit bilirdi delilik ile velilik arasında ki ince çizgiyi bu nedenle onu yanından ayırmazdı…

Bir gün Harun reşit yokken Behlül tahtına oturur. Halife makamıdır o makam nihayetinde bir delinin oraya oturması ne münasebet. Halifenin korumaları tekme tokat tahttan atarlar. Behlül ağlar. Harun Reşit durum üzerine gelir sorar: ‘’ne oldu’’ gibisinden. Korumalar durumu anlatır. Harun Reşit Behlül’e döner:
‘’Yahu senin yaptığında iş değil ki izinsiz tahta oturmak ta ne? Yedin dayağı şimdi de zırlıyorsun’’
‘’Harun ben öyle iki tokatla zırlayacak adam mıyım?’’
‘’O zaman niye ağlıyorsun?’’
‘’Ben sana ağlıyorum. İki dakika tahta oturdum diye yediğim dayağa bak sen ömrünce oturuyorsun. Yediğin, yiyeceğin dayakları hayal edemiyorum.’’ Der.

Kıssa bu ya, yaparsın illa konuşan çıkar yerli yersiz eleştiren. Hepimiz aynıyız be ben de dahilim buna. Kimseyi beğenmiyor, sakladığımız ve çoğumuzun kabul etmediği bir kibir var içimizde. Göremiyoruz, bilemiyoruz. Benim de en tahammül edemediğim bir insanla alay edilmesi, küçümsenmesi, dalga geçilmesi… Acizane ben de şunu düstur edinmeye çalıştım ne yaparsan yap karşılık bekleme! İnsanlık için yap ve yaptığın anda unut. İnancımız ne diyor bize: ‘’İyiliği yap denize at; balık bilmezse Halik bilir.’’

Sosyolojik boyutlara girmeden sadece şuna değinmek istiyorum: Nefsin 7 merhalesinden ilk kapısı Emmare’dir… Bencillik, hırs, dünyevi arzu gibi fenalıklar; kin, haset, kusur görme ‘’hep ben haklıyım’’ deme gibi hastalıkların olduğu kapıdır. Ne yazık ki büyük bir çoğunluğumuz halâ o kapıda ve hiç de umursamıyoruz.

Kimseye söyleyecek sözüm yok! Ben kendimi yenemezken kime ne anlatabilirim…

Selam ve saygıyla
cointreau
cointreau, @cointreau
3.8.2025 23:45:00
Habip ağabeyim seni çok iyi anlıyorum. Bu site z kuşağı bir çok gençten büyük bir site. Ben 20 yaşında kaydoldum buraya. Emek harcamışsın, bir fikir koymuşsun ortaya ve geliştirmişsin. Ama adam sadece eleştiriyor, şu neden yok, bu neden böyle, o neden öyle. Fikir ver desen vermez. Geliştirmene yardım etmez. Sadece bozar.

16 yıl içinde o kadar yazı ve şiir paylaştım bir tane kişi çıkıp demedi ki. Şu eksik yönün var geliştirsen iyi olur. Ya da şu yöne çok ağırlık veriyorsun onu törpüle. Anca 1 yıldız basıp kaçarlar.

Toksik negatiflik, toksik pozitiflik ve tatminsizlik her yerde. Burada içerik paylaşan insanların amacı çoğunlukla farklı. Edebiyat amaca giden yolda bir araç sadece. Çoğunluğun tek amacı ikona dönüşmek. Kimi sivri diliyle ilgi görmek için, kimi din düşmanlığıyla ya da dinsizliğiyle dikkat çekmek, kimi sosyalleşme amacıyla yazılanı okumadan yorum bölümüne damlayarak.

Yapacak bir şey yok ağabeyim. İnternetle içli dışlı olan herkes böyle toksik, sinsi, tatminsiz karakterlere katlanmak zorunda.

Youtube'da da var böyle tipler. Herkes bir şey olsun da voleyi vurayım derdinde. Uçan kuşu eleştirip yeriyorlar. Yapmanın, gerçekleştirmenin ne olduğunu hiç bilmiyorlar. Bozmak inanılmaz bir haz veriyor sanırım onlara.

Burada kendi halinde yazan kimseleriz. Kimse bir otorite değil oysa, hepimiz gelişiyoruz, gelişeceğiz. Ama öyle tipler var ki sanırsın Yahya Kemal, Necip Fazıl, Sait Faik.

Benim naçizane tavsiyem gün seçkisi denen ego mastürbasyonundan başka işe yaramayan bölümü kaldırmanız olacak. Herkes yine kendi seçkisini yapmaya devam edebilir.
Âhirî
Âhirî, @hiri
3.8.2025 23:39:29
Yıllar yıllar önce tanırım Edebiyatdefteri kimler geldi geçti saysam bir hatıra olarak tebessüm ederiz. Hiç bir sitede bulunmadım burası hariç. Evet şiir yazmaya çalışan biriyim ve beni keşveden Üstâdlar oldu onları hep dinledim. Art niyetsiz eleştirileri de hep etkili yorum seçip dikkate aldım. Özellikle hakkını yemek istemiyorum bir dönem;

"Makberî Ahmet Akkoyun
Ve Oflu"

İkisinede minnettarım. Bana yol gösterdiler yolcu ettiler gittiler ve kendileri gittiler.

Sn. Ansızın emekleriniz zâyi olmaması adına ve sitenize olan saygım dolayısıyla sizinde hakkınızı yiyemem. İyi ki böyle bir imkan sunulmuş fakat buna bende dahil bu güzel yazınızda büyük bir değer görmeli.

İnsan deyince aklıma ilk gelen "en tehlikeli yaratık" olmasıdır.

Çünkü dünyayı vicdana, merhamete, insanlığa götürecek olan tam da kendisidir.

İyi ki burdayım inşallah yanlışlıklara kapılmam. Sonuçta beşeriz fakat öyle de olsa elini taşın altına koyacak ve sağduyu ile yaklaşacak olanlarda bizleriz.

Saygılarımla
Ozan Âhirî
C.Mıhcı
C.Mıhcı, @c-mihci
3.8.2025 22:33:24
Dostum ;
Çokluğun olduğu yerde eleştiri olacaktır,bundan daha doğal bir şey yok.
Eleştiri tanımı ile;
yapıcı-onarıcı-tavsiye-çözüm vs.adına her ne denirse densin,genel anlamda en büyük sorun bilgi eksikliği,çünkü,ki bu toplumsal bir sorun;bilgi eksikliği,okumuyoruz,sınırlı ve dar bir eksende,toplam yüz kelime ile yazmaya çalışıyor/uz…

Güzel bir yazı

Kaleminize sağlık

Afet İnce Kırat
Afet İnce Kırat, @afet-ince-kirat
3.8.2025 21:28:57
Merhaba kardeşim, yazını dikkatlice okumaya çalıştım. Bu siteyi açtığından beri çok çalıştın, geliştirdin. Elbette herkesi memnun etmen mümkün değil. Mutlu olabilmek için yaptıklarına güvenmen varsa önerileri değerlendirmen yoksa da kimseyi takmaman gerekir. Tecrübeyle sabittir şahsen ben öyle yapıyorum artık, biraz geç olsa da.

Bir süredir uzak gibi görünsem de hiç vaz geçmedim buradan. Yeni yazmasam da yayınlamadığım çok şiir var zaman zaman yayınlanmış şiirlerin altına ekliyorum, yorum almamak için. Zira yorum yapan yok artık eleştiri de yok. Ya yapıştırma ya da yapay zeka destekli birkaç satır yazılıyor şiir okunmuyor bile. Çok arkadaşa yardımcı olmak istedim, hatası varsa öneri de sundum. Memnun kalanlar olsa da tamamen engelleyenler hatta hakaret içeren sözler söyleyenler de oldu. Şimdi kimseyi takmıyorum kim ne yazarsa yazsın.

Sen muhtemelen kendi yaptıklarına söylenen sözlere alınmışsın ama üzülme bildiğin yoldan git önce kendini memnun et.

Kolay gelsin…
ŞÜKRÜ ATAY
ŞÜKRÜ ATAY, @sukruatay
3.8.2025 19:13:48
5 puan verdi
Yapılan eleştirinin mümkün olduğunca yapıcı olması çok farklı bir düşünce varsa da nasıl olması gerektiğine ilişkin çözüm sunulabilmesi gerekir yoksa sadece eleştirmiş olmak için eleştirmek hiç de hoş bir durum olmasa gerek.
Yöneticilerin de iletişime açık olması açısından herkesin kendine pay çıkarabileceği bu anlamlı paylaşımınız için sonsuz teşekkürlerimi iletiyorum.
En kalbî selam, sevgi ve saygılarımla.

Müjgan Akyüz
Müjgan Akyüz, @mujganakyuz
3.8.2025 18:35:25
5 puan verdi
Yapıcı ol mutlu ol başlığını görünce payımıza mutluluk düşecek biraz sandım. Ama daha çok yapıcı yorumlar yapın, karşı tarafı mutlu edin sonucu çıktı.
Esasen yapıcı yorumlar yorum yapanı da yorum yapılanı da mutlu ediyor. Herkes bir dil bilim uzmanı değil, kusursuz şair değiliz. Çok önemli bir hata olmadıktan sonra benim için her yazılan kıymetlidir.
Şiir veya yazılar insanın çocuğu gibi, biraz kusuru olsa da kıyamet kopmaz sonuçta. Hepimiz insanız, makineler bile error veriyor.
Teşekkürler yazı için.
M.Y.
M.Y., @m-y
3.8.2025 17:29:09
Elinize sağlık, edebî olmasa da renkli bir yazı.
Bu kadar insanla uğraşıp hala "mutlu ol" diyen insanlar takdir edilmeli.
Kendi adıma eleştirilerinizin hepsinden payımı aldım.
Defter'e neredeyse açıldığı günden beri üyeyim. Bu ikinci adresim. İlk adresimi yargılamadan askıya aldınız. Sitedeki kişilerin belki yarıdan fazlasının ikinci, üçüncü, beşinci adresi. Bakın, yapıcı eleştiride bulunuyorum. Yargılamadan hüküm vermeyin.
Bu site sadece düşünmeme, yazmama vesile.
Yeni bir karakterim var Tânra. Ne o beni ciddiye alıyor ne de ben onu.
Hayırlı işler, bereketli kuruntular :)

Not: Bu yorum için de teknolojinin her türlüsünden katkı alınmıştır.
Mustafaoğlu İlyas
Mustafaoğlu İlyas, @mustafaoglu-ilyas
3.8.2025 17:24:35
Anlamli güzel bir makale oldu

Nasrettin hocanin
Esege binip cocugunun yaya yürüyüp pazara gidis hikayesini bilirsin illaki yolda elestirenleri..
ben sahsen yaptigimin dogru olup olmadigina bakarim
onyargisiz elestirilere acik olurum, bolca özelestiri yaparim

selam ve dua ile
ali görgan
ali görgan, @aligorgan
3.8.2025 16:23:22
5 puan verdi
Eleştiri başka şey
Muhalif olmak da başka şey.
Sırf bol şak şak almak için özellikle de devlet erkanına ve de kıymetli toplum değerlerine işkembeden salama bol hakaretvarı paylaşımlar yapmak başka şey.
Özellikle bu son bahsettiğim konu
Hiç hoş göremediğim konu.
Cevap yazınca da hemen siliveriyorlar,
Ardından da engel koyuyorlar.
Özellikle de bunu yapan kadınsa...
Neysee... Kalsınn
Emeğinize sağlık
Saygılar..


neneh.
neneh., @neneh-
3.8.2025 16:05:21
5 puan verdi
Hani derler ya; hep muhalefet, hep muhalefet.Hal bu ki; bir çivi çaksak belki de önlenir âfet.Yöneticimiz böyle muhteşem bir yazı yazdıysa bizlerden dertli..Üstad'a saygıyla.( Biz sizlerden memnunuz.)
Oktay Güvener
Oktay Güvener, @oktayguvener
3.8.2025 15:58:12
5 puan verdi
Yapıcı eleştiri yapmak cidden zor iş. Çünkü bunun için bir alt yapının olması gerekmektedir. Dolu dolu olacaksın ki, karşısındakini eleştirecek gücü kendinde bulacaksın. Ama karavanadan eleştiri diyeceğim ben işte burada bilginde olmasa yeteneğin de olmasa salla gitsin. Tebrikler güzel bir konuydu. Ancak site yöneticisi olarak bizler sizi eleştireceğiz tabi. Yönetici olmak buna katlanmayı da gerektirir. Sizlerin işi zordur. Kolay gelsin.
Meyzem
Meyzem, @meyzem
3.8.2025 15:50:14
Bir gün Çorum’da Edebiyatdefteri.com etkinliği düzenlediğimizde yüksek katılım olmuştu.

Ben çorumluyum nasıl kaçırdım böyle bir etkinliği
Lütfen yine etkinlikler yapılsın
Şairler toplanalım
Çok güzel bir yazı
Beğendim
Teşekkür ederiz
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL