4
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
471
Okunma

Bir televizyon programında yarışma programı var. Yüz kişiye sorduk. Beş cevap arıyoruz “.
Gerçekten yüz kişiye soruyorlar mı? Yüz kişi de şıklara göre cevap veriyor mu?
Bilmiyorum.
Hani önemli de değil. Seyrediyoruz işte.
Serde istatistikçilik var ya! Hani imkânım olsa da bir anket yapabilsem, ben de yüz kişiye sorabilsem:
“Yağlı pehlivan güreşlerini seyrediyor musunuz?”
Büyük bir ihtimalle yüz kişiden on’u “Seyrediyorum” diyecektir.
Peki, o on kişiden kaç kadın “Seyrediyorum” der?”
En fazla iki..
Mevsimi gelince bizim evde tüm yağlı güreş müsabakaları -hem de eşimle beraber- seyredilir.
En son Kırkpınar güreşlerini seyrediyoruz.
Kapı çaldı.
Gelen üst komşumuz. Kızımız gibi severiz:
“Hadi gel aba (Isparta’da ablaya aba derler) börek yaptım, kek yaptım, çay da var, komşular da geldiler, seni bekliyoruz.”
Hatırlarsınız, Tarık Akan’ın bir filminde bir replik vardı. “Dik gibi dur, dik gibi” denilirdi.
Benim hanım da aynen öyle dik gibi durdu:
“Gelemem abam, gelemem. Keki, böreği her zaman yeriz. Ben Kırkpınar güreşlerini seyrediyorum.”
Güldü:
“Sana ne güreşlerden. Güreş erkek işi.”
“Gel bak, çok heyecanı oluyor.”
Merak etti, girdi içeri. Güreşlere bakıyor. Canlı yayın, hiçbir şeyden anlamıyor. Benim hanım durur mu? Güreşçileri, oyunları tanıtıyor:
“Bak şu güreşçi Orhan Balaban, ötedeki de İsmail Okulu (Doğrusu Orhan Okulu, İsmail Balaban). Bak bakkk. Şimdi künde aldı, rakibi kılçık atarsa görür o!”
Aslında alınan oyun boyunduk. Ama öyle anlatıyor.
Ben kıs kıs gülüyorum içimden..
Güreş tabirlerini benden öğrenmiş.
Görüntüye yansıdı. Puanlı ya geçen güreşçilerden birisi bileğine kırmızı şerit bağlamış:
“Peki, aba bu kırmızı şerit ne anlama geliyor?”
Benim yüzüme baktı. Ben gözlerimi kaçırdım.
Baktı baktı, benden bir yardım göremeyince:
“Haaa… O mu o? O şey demek… Bu güreşçiye iyi bakın o iyi bir güreşçidir demek.”
“Hadi abam sana iyi seyirler.” deyip gitti komşumuz.
Bana döndü:
“Adamım be… Kıza ayıp oldu. Gitsem mi acaba?”
“Git dedim. Git. Yüreğimin yarısı. “
Gitti.
Düşündüm.
Hep öyle, öyle olsak hep…
Eşler bir birin zevklerine saygı gösterse ortak olsa. Ömür çok kısa.
Oğlumuz karısını aldı gitti. Kızlar kocaya vardı. Eşimle hayata başladığımız yerdeyiz şimdi. Birbirimize bağırmanın, kavga etmenin zamanı çoktan geçti.
Koltuk değneği olduk birbirimize. Onun başı ağrısa benim yüreğim kanıyor. O da benim için öyle.
SEVİYORUM SENİ HANIMCIĞIM CANIMCIĞIM…
NE KADAR MI?
DAHA ONU MATEMATİK İCAT ETMEDİ Kİ!
Sevin ey insanlar sevin
Buz insanı soğutur sevgi ısıtır
Ölüm bir nefes kadar yakın
Mutluluktan insan hiç bıkar mı?
5.0
100% (3)