0
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
461
Okunma

BAYRAM HUZURU
Sosyal yönden bayramların en güzel yanlarından biri, “tok’un, aç’ın halinden anlaması”nı sağlamaktır diyebiliriz. Açlığın ne olduğunu yaşamamış birine, açlığın nasıl bir şey olduğunu anlatmak zor olur. Bunun için hissederek yaşamak, en güzel öğrenme, anlama ve algılama yoludur.
İşte bu noktada başlayacaktır zaten paylaşma, yardımlaşma, karşılıklı gönül birliği içinde olma arzusu ve duygusu.
Sadece “ben” demeden…
Dini bayramların güzelliği yerine azizliğine mi uğradık ne?..
Daha az paylaşmaya başladık güzellikleri.
Sadece kendimiz için yaşayıp, kendimiz için tatillere kaçar olduk.
Allah rızası için paylaşmak…
Böyle bir şey olabilir mi?
Paylaşmak; karşılık beklemeden Allah rızası için yapılabilecek en içten, en dostane, en insanca, bir yardımlaşma şeklidir.
İçten gelerek yapılacak bir eylem, güzel bir duygu.
Bu duygu güzelliği samimi ve içten olursa gerçekten değer ve anlam kazanır.
Aksi takdirde sadece "ben" anlayışıyla bir şeyleri paylaşmış olmayız.
Bunun adı, ben varım, ban varlıklıyım olur.
‘Ben’ kendime fazla fazla yeterim, bencilliği olur…
Olacaksa paylaşımlar, bayram hazzında, huzurunda, karşılık beklemeksizin ve kardeşçe olmalı.
Bir aylık oruç ibadetinin yerine getirilmesi sonrasında Ramazan Bayramı’nın heyecanı ve coşkusu…
Kurban Bayramı’nın içtenlikle yapılan kurbanlık paylaşımı ile yardımlaşmanın vereceği haz ve gönül huzuru, geçici olan bu âlemin en hayırlı, ne müstesna, en rahatlatıcı ibadetlerini oluşturur.
Gönül almak…
Hatır sormak…
İnsanı değerli kılar.
Dostça, içten ve karşılıklı paylaşımlarda bulunmak dileğiyle…
Bayramınız mübarek olsun.
Gönlünüz bayram huzuruyla dolsun.
Sevgi ve saygılarımla…
Hikmet Çiftçi
5 Haziran 2025