Soygun

Uzun yıllar hapis yattıktan sonra tahliye olduk, Ne gasp ne cinayet ne tecavüz eften püften sebeplerden adına suç demişler düşünmenin her neyse, derin konulara girmeyim. Tesadüfen üç arkadaş şehrin göbeğinde karşılaştık. Haydi oturup bir çay içelim sohbet edelim dedik. Ana caddede ikinci katta bir kafeye çıktık, caddeye bakan balkonunda oturduk, bir koyu sohbet kırıla gitti.

Sen ne yapıyon ben ne yapıyom. Anlat anlat sona geldik, hepimiz boştayız, işsiziz, parasızız velhasıl, garipleştik. Haydar abi en akıllımız hem de en büyüğümüz, Mehmet deli dolu bir çocuk bense suskun biriyim. Haydar iş yok çocuklar hele bize hiç yok deyip gülümsedi, bende lokantada çalıştım bir kaç ay sendika mendika deyince çıkardılar abi dedim. Mehmet ortaya atıldı, abi bir banka soysak böyle olmaz, Haydar abi gülümsedi kısık kısık.

Kafenin balkonundayız yukarıdan caddeyi seyrediyoruz. Haydar abi şu aşağıdaki simitçiyi görüyormusunsuz dedi, he abi ne olmuş tanıdık mı yoksa, yok yok değil dedi. Şimdi siz ikiniz inin aşağı o simitçiyi dövün tezgahını dağıtın parasını alın gelin. Becerirseniz bende bir banka soyma planı hazırlarım soyarız.

Başladık sızlanmaya, olur mu abi, biz garibana dokunmayız, hem gündüz millet üstümüze çullanır rezil oluruz. Polis karakol zaten mimliyiz. Haydar abi yine o kısık tatlı gülümsemesiyle,

- Hadi çocuklar kalkalım, gidin helalinden para kazanın, siz den soyguncu moyguncu olmaz

Devam etti
- siz ancak soyulan olursunuz

Coşkûnî