25
Yorum
38
Beğeni
5,0
Puan
552
Okunma
Bazı tesadüfler mucizedir
Uzun zaman işsiz aylak aylak geziyordum. Şehrin kalabalığı ağır bir uğultu başımda her yerde iş arıyordum. Öyle ahım şahım becerilerim yoktu, ne olursa yaparım hesabı her ilana her afişe dalıp soruyordum.
Bunalmıştım. Çok işlek olan ana caddeden geçerken, ellerini açmış bir adam öyle bekliyordu duvar dibinde, üstü başı temiz pantolon ütülü gömlek beyaz ve şık, yüzünde hafif inceden ağarmış sakallar, bir süre seyrettim. Varlıklı biri olmalı dedim.
Yine de de içimde bir şeyler vermek geçti, oysa sadece eve dönecek dolmuş param vardı, çıkarıp verdim.
Üzgün ve bozuk bir moralle yürüyerek eve varmaya çalıştım, yürümeyi çok severdim hele şehri adım adım gezerken vitrinler insanlar kendimi mutlu his ederdim. Yine iş bulamamış yorgun argın eve vardım. Tam uzanmışken masanın üstündeki eski bozuk telefon gürültüyle çaldı, istemeye istemeye kalktım.
Açar açmaz buyurun efendim dedim, karşıdaki ses geçen hafta dükkana uğramışsınız hala boştaysanız acil eleman ihtiyacımız var sabah erkenden gel başla dedi, şaşkınlığımla ancak tamam diyebildim.
Uzun zamandı boştaydım hiç umudumda yoktu. Bunu yol paramı verdiğim o adma bağladım. Defalarca onu gördüğüm yerden geçtim durdum, bir daha hiç ona rastlamadım.
Hurafelere inanmam ama hayatın mucizleri hep vardır. Resmi işe girene kadar o mekanda çalıştım. Bana ekmek kapısı oldu.
Coşkûnî
5.0
100% (26)