7
Yorum
20
Beğeni
5,0
Puan
721
Okunma


Sabah güneşi Kardelen köyünün üzerinden doğarken, kümes kapısı bir anda açıldı.
Ve işte o: Tonton!
Tonton bir horozdu ama sıradan değil. Üzerinde dantel kenarlı, fırfırlı, gökkuşağı renkli bir etek vardı.
Bir paça sağa savrulur, bir tüy sola kabarırdı. Ardında ise hayran tavuk ordusu!
— “Günaydın Tonton!”
— “Ah, bugünkü desen ne hoş olmuş!”
— “Etek resmen ışıldıyor!”
Tonton kanadını zarifçe savurdu, cilveli bir yürüyüşle önlerine geçti:
— “Hanımlar… bugün sadece yakışıklılığımı değil, zekâmı da sergileyeceğim. Hazır olun, entel gezintiye çıkıyoruz!”
Tavuklar heyecanla “gıdak!”ladılar ve hep birlikte ormanın kenarına doğru yürüyüşe geçtiler.
Gezintinin ortasında, dev bir ağacın gölgesinde bir kaplumbağa gördüler.
Sırtında pırıl pırıl parlayan bir ayna taşıyordu.
Tonton, kanadını havaya kaldırdı:
— “Bir ayna mı?! Tam da zamanı! Hanımlar, hazır mıyız? Şov başlasın!”
Tavuklar aynaya sırayla baktı. Ama tuhaf bir şey oldu.
Her biri, aynada… etekli horoz gibi görünüyordu!
— “Ben de Tonton’um!”
— “Ay bak, kaşlarım ne kadar kalkık çıkmış!”
— “Tonton gibi kanat çırpıyorum!”
Tonton kahkaha atarak aynaya yaklaştı, “bakalım bu güzellik aynaya nasıl yansımış?” dedi.
Ama…
Bir şey eksikti.
Etek yoktu.
Tonton aynada kendini sadece sade bir horoz olarak gördü.
Üstelik biraz da tüyleri dağılmış, gagası yamuk…
— “Bu ne saçmalık? Nerede benim fırfırlı zarafetim?”
Kaplumbağa başını kaldırdı, göz kırptı.
— “Sihirli ayna, herkesin içten gördüğünü gösterir.”
Tonton bir adım geri attı.
— “İçten mi? Ben… yani… ben… yine de fena sayılmam ama… bu ben miyim?!”
Kaplumbağa tebessüm etti.
— “Bazen en büyük cesaret, kendini süslerden arınmış hâlinle görebilmektir
Tam o anda, ayna hafifçe titredi. Parıltı havaya yükseldi.
Kaplumbağa telaşla,
— “Ayna bir yere gidiyor. Sihri başka yerlere çağrılıyor olabilir!”
Tonton kanatlarını sıvadı.
— “Ben bu işin peşini bırakmam! Hanımlar, modaya ara… maceraya başlıyoruz!”
Ve böylece:
• Tonton (biraz sarsılmış, ama hâlâ zarif),
• Tavuk hayranları (kendi “Tonton versiyonlarıyla”),
• Ve bilge kaplumbağa (sırtında eksilmeye başlayan sihirli aynayla),
sihirli aynayı takip ederek derin ormana, ağaçların kalbine, hatta… belki aynanın iç dünyasına doğru yola çıktılar.
Etekli Horoz Tonton, sihirli aynayla yaşadığı şaşkınlığı biraz sindirmişti ama… ünü, aynanın gösterdiği “gerçek”ten çok daha hızlı yayılıyordu.
Artık sadece köydeki tavuklar değil, ormandaki bütün hayvanlar onun peşindeydi!
Geyikler boynuzlarına puantiyeli tüller bağlamıştı.
Sincaplar fırfırlı eteklerle ağaç dallarında bale yapıyordu.
Ördekler bile gölette “pofidik etek yüzme stilini” deniyordu.
Hatta yaşlı bir fil, bir masa örtüsünü beline bağlayıp “Ben de gençken dans ederdim!” demeye başlamıştı.
Ve herkesin dilinde aynı cümle vardı:
“Tonton gibi zarif olamazsak, bari biraz benzeriz!”
Tonton etekleriyle yürürken bir yandan da şaşkın şaşkın etrafa bakıyordu.
— “Ben moda oldum, ama… ben bir horozum yahu!”
Aynalı Kaplumbağa durumu uzaktan izliyordu.
Sırtındaki ayna hâlâ hafifçe parlıyordu ama… her geçen gün biraz daha soluyordu.
Kaplumbağa içinden mırıldandı:
— “Görüntüye bakıyorlar ama hâlâ içi görmüyorlar… Ayna bu kadar taşıyamaz.
O gece ormanda büyük bir “Etek Gecesi” düzenlendi.
Ağaçlar ışıklarla süslendi, gölette yansıyan siluetler parıldadı.
Herkes podyuma çıkmak için sıradaydı.
Tam o anda…
Sihirli Ayna çatırdadı.
Bir ışık patlaması oldu.
Ve sonra:
Herkes aynada kendini değil, başkasını görmeye başladı!
— Sincap kendini ördek,
— Tilki kendini kanguru,
— Tonton ise… tavuk olarak görüyordu!
Panik başladı.
— “Bu ben değilim!”
— “Burnum nereye gitmiş?”
— “Tonton bile Tonton değil!”
Tonton aynaya yeniden baktı.
Etek yok.
Şekil yok.
Sadece…
Gözleri dolmuş bir horoz vardı orada.
Ağır adımlarla Aynalı Kaplumbağa’ya döndü:
— “Ben… ben kimim?”
Kaplumbağa ilk kez yüksek sesle konuştu:
— “Sihirli ayna, senin gerçeğini gösterdi. Ama sen o gerçeği süslerle örtmeye çalıştın. Şimdi herkes başka birine dönüştü. Çünkü kendi olmayı unuttu.”
Tonton sessiz kaldı. Sonra gülümsedi.
— “Demek en büyük etek… kendi gibi olabilmekmiş.”
5.0
100% (7)