Gönlünün arzusuna göre iş yapma ki, sırtına pişmanlık yükü yüklenmeyesin. ferideddin attar
Hüzünlü peri
Hüzünlü peri

SABIRLA YAZILAN MASAL... ELA'NIN HİKAYESİ..

Yorum

SABIRLA YAZILAN MASAL... ELA'NIN HİKAYESİ..

5

Yorum

11

Beğeni

0,0

Puan

752

Okunma

SABIRLA YAZILAN MASAL... ELA'NIN HİKAYESİ..

SABIRLA YAZILAN MASAL... ELA'NIN HİKAYESİ..


---

Ela, aynanın kırık kenarlarına yaklaştı. Her parça, geçmişin silinmeyen izlerini taşıyor gibiydi; her kırık, kaybolan bir şeyin hatırlatıcısıydı. Yansıması, bir zamanlar sahip olduğu yüzün çok uzağında, bulanık ve dağınıktı. Gözleri, kırıkların içinden kendini bulmaya çalışırken, yüz hatları bile birbirine karışmış, kimlik bile bir yansıma gibi gözlerden kayıp gidiyordu. Bazen, yalnızca kaybolan parçaları aramak zorunda kalır insan; ama ya buldukları, o kaybolanların çok daha derinindeyse?

Ela’nın gözleri, kendi yansımasını tanımak için çaba harcıyordu. Bir zamanlar gençlik yıllarının ışıltısına sahip olan kadının, şimdi zamanın ve yaraların çizgilerinde kaybolmuş bir hali vardı. Kırık aynada her şey birbirine karışmıştı ama o an, bir farkındalık doğdu içinde. Belki de yıllardır kaybolduğunu düşündüğü şey, aslında hep içindeydi. Yalnızca kendini bulmaya çalışıyordu.

Bir bakışta anladı; bu kırık aynalar, ona yalnızca kaybolmuş birini değil, yeniden doğmuş birini gösterecekti. Yavaşça ellerini aynanın yüzeyine koydu. Kırıkları toplamak değil, onları birleştirmekti amacı. Her parça, geçmişin bir yansımasıydı ama aynı zamanda geleceğe giden yolu gösteren bir işaret. Ela, tam o anda, nehrin derinliklerinde kaybolmuş bir hazineyi bulur gibi, içindeki kadını tanımaya başladı.

Ve o sessiz dil, yıllar sonra yeniden konuşmaya başlamıştı. Eşi, hiçbir kelime söylemeden, bir bakışla ona ’Ben buradayım’ diyordu. Aralarındaki sessiz bağ, bazen her kelimeden daha anlamlıydı. Birbirlerine bakarak, yılların ardından yeniden buldukları bu dilin ne kadar güçlü olduğunu fark ettiler. O bakışlarda, kelimelere gerek yoktu; sadece ‘bizi biz yapan şey burada, şimdi, buradaydı’.

Ela, kırık aynada bir süre daha kendini izledi. Her parça, her kırıklık, ona daha önce fark etmediği bir şey söylüyordu. Zamanın yüküyle şekillenen çizgiler, aslında yaşanmışlığın izleriydi. Gözleri derinleşmiş, ruhu yorgundu ama bir yandan da yenilenmişti. İçindeki kadının sesi, yıllardır unutulmuş bir şarkı gibi yavaşça çalmaya başlamıştı. O sesi tanıyordu, her zaman içinde vardı, ama bazen sadece hayatın gürültüsü onu susturmuştu.

O günlerde, kırık aynanın karşısında sadece bir kadın yoktu. Bir zamanlar kaybolan bir parça vardı; şimdi o parça, bütün olmuş bir kadınla buluşmuştu. Ela, sonunda kırıkların içinden çıkıp, kendine doğru bir yolculuğa çıkıyordu.

Ve işte o an, gözlerini bir kez daha eşine çevirdi. Eşi, onu hiçbir zaman kelimelerle değil, gözleriyle anlamıştı. O bakışlar, yıllar içinde birikmiş sessiz bir iletişimdi. Ela, artık her şeyin sözcüklerle anlatılmadığını anlıyordu. Eşiyle paylaştığı her sessiz an, bir kelimeyi ifade ederdi aslında.

Eşi, ona içindeki gücü fark ettiren, hiçbir zaman vazgeçmeyen bir tutunduğu dal gibi olmuştu. Ela, yıllar sonra, hiç konuşmadan o güveni yeniden bulmuştu. Eşiyle aralarındaki bağ, kelimelerin ötesinde bir dilde, yalnızca gözlerdeydi.

Ve bir gün, Ela bir sabah uyanırken, gülümseyerek gözlerini kapattı. Aynadaki yansıması artık ne kırık, ne dağınıktı. O, geçmişin parçalarını topladı ve onları bir araya getirdi; ama en güzeli, şu anını keşfetmekti. Her şeyin zamanında olduğunu anlamıştı. Kırık aynada tanıdığı kadın, yeniden doğmuştu. Ve şimdi, kendi gücünü kabul ediyordu.

Ela, artık aynada gördüğü kadını tanıyordu; hem geçmişin hem de geleceğin yansımasıydı o. Geçmişin kırıklarına rağmen, yavaşça parlayan bir ışık vardı yüzünde. Kırık aynaların her parçası, ona bir zamanlar kaybolmuş sandığı parçaları geri getirmişti. Ama asıl farkındalık, şu an içindeydi: Gerçek güç, kırıklarda değil, onlara rağmen ayakta durabilmekteydi.

Eşiyle aralarındaki sessizlik, bir konuşma biçimiydi. Her bakış, bir cümleyi tamamlıyordu. O bakışlarla yıllar önce kaybolan şeyler yeniden yerine oturuyordu. Ela, eşinin gözlerinde gördüğü o derin sevgiyi şimdi daha çok hissedebiliyordu. Bir zamanlar sözsüz kaldıkları anlar, şimdi aralarındaki en güçlü bağ haline gelmişti.

Ela’nın yavaşça gülümsediğini fark etti. O an, bir zamanlar kaybolmuş olan mizah da geri gelmişti. Sessizliğin içinde bir espri arayışı vardı, belki de en güzel anlarda gülümsemenin gücünü anlamıştı. Birbirlerine, kelimeler olmadan bile komik şeyler anlatabilirlerdi. Bir bakış, bir gülümseme, bazen her şeyden daha fazlaydı.

Eşi, ona karşı her zaman sabırlıydı, ama artık Ela da sabırla büyümüştü. Yavaşça eski haline dönmeye başlamıştı; kırıklar içinde güç bulmuş, kaybolan parçalarını birleştirmişti. Eşiyle geçirdiği sessiz anlarda, zamanın nasıl geçip gittiğini fark etmiyordu. Çünkü her şey bir anlam taşıyor, her şey birbirine bağlıydı. Aralarındaki bağ, kelimelerden çok daha fazlasını ifade ediyordu.

Ve bir gün, Ela bir sabah uyanırken, gözlerini açtı. Kırık aynada artık kaybolan bir şey yoktu. O, bütünleşmiş, güçlü bir kadındı. Kendi içindeki sevgiye ve güce yeniden inanmıştı. Eşiyle geçirdiği sessiz zamanlar, ona sadece bir dil değil, hayatın en derin anlamlarını öğretiyordu.

Ela, şimdi kırık aynada gördüğü kadını sevebiliyordu; çünkü o kadının geçmişindeki kırıklar, geleceğe umutla bakan bir kadına dönüşmüştü.


Peri Feride ÖZBİLGE

12.04.2025

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Sabırla yazılan masal... ela'nın hikayesi.. Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Sabırla yazılan masal... ela'nın hikayesi.. yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
SABIRLA YAZILAN MASAL... ELA'NIN HİKAYESİ.. yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
s.eyyubi
s.eyyubi, @mustafaalagoz
13.4.2025 07:47:00
bu kırık aynalar, ona yalnızca kaybolmuş birini değil, yeniden doğmuş birini gösterecekti. kırıkları toplamak değil, onları birleştirmekti amacı. her parça, geçmişin bir yansımasıydı ama aynı zamanda geleceğe giden yolu gösteren bir işaret. ....... dönüp baktığımızda hoyratça kırdığımız bir ayna ile karşılaşırız. hep görmezden geliriz. tozumuzu siler acımadı ki der gibi yürümeye devam ederiz fakat eski ahenk yok olmuştur zaman içinde yitip giden yanlarımız olmuştur zayıf ve kırılgan kalmışız. kimi aynanın eksik parçalarını yeniden birleştirir ve güçlenir kimi eksilerek yürür sona doğru tükenip biter. yüreğinize sağlık olsun. kaleminiz hep böyle güçlü olsun
Etkili Yorum
Ahmet Erdem60
Ahmet Erdem60, @ahmeterdem60
12.4.2025 23:55:13
On gündür bir ela hikayesi ile kişiliğimizze sebep olan yazarın geniş ufkuna tek kelime ile gıpta ettim

Yazarımız bölüm bölüm bir Ela profili çizdi ki bunun gerçek bir kahraman mı yada bir hikaye kahramanı olarak çizilmiş bir resim mi.

Ela eger gerçek hayattan biri ise mutlaka kanatlarını çıkarıp insanlar arasına karışan bir melek olduğuna inanıyorum.

Ela idealist birisi beşikkertmesi gibi bir çaldığı zihniyetle çok genç yüzleşmekten rağmen kendisine biçilen kefeni yırtıp atması daha o yaşta kendi hayatına kendisi karar verecek kadar olgun ve yiğit bir kişilik.

Ela evlilikte başarılı oldugu hatta mutlu olduğunu sandığı günlerde kendisini kandıran bir adama tutku ile baglı. Maddi problemleri yokken hatta çok iyiyken eşinin kötü alışkanlıklarını öğreniyor ve iflas denen, kredi denen, borç denen kötü haberlerle sarsılıyor ve eşine olan saygısını yitiriyor.

Çok geçmeden Elanın eşi illet bir rahatsızlığa yakalanır ki bunu dizilerden çıkarımım olarak öngörür diyebilirim.

İşte bundan sonra Elanın melekleri andıran hasletleriyle karşılaşıyoruz, yatağa bağlı olarak yaşayan kocasına vakfediyor hayatını, onun eli ayağı gözü hatta aklı oluyor ve bir zamanlar kendisine yalnız yapan eşine yeniden yeniden sevdslanıyor,

İşin en güzel tarafı Ela duygularını hatta yaşamını imbikle süzüp Eda olarak edebiyatımıza güzel eserler kazandırıyor.

El cevap bu Eladan her eve her hayata het aleme bir tane lazım

Edayla bizi tanıştıran Peri şaire çok ama çok teşekkür ederim.
Metin Mungan
Metin Mungan, @birsairmungan
12.4.2025 22:35:57
Aynada ki Yansıman

Dil dökerim bir gece,
Bir yas tutarım gizlice,
Avuçlarımda bir göl yaratan gözyaşlarımı,
Hasat zamanı kavuştururum uykuya susayan gözlerde..

Ağlama sakın demeyeceğim; Ağla!
Hem de öyle bir ağla ki,
Sen bir deniz yarat avuçlarında!
Ve sonra dön aynadaki yansımanı ara..
Adımı her andığında,
Senden kurtuluşumu kutluyor olacağım!!

Güzel günlerin hatırına bir tek çare belki,
Bir gün gelir diye beklemek..
İşte en büyük çaresizlik buydu,
Kendi yansımamı aynada seyretmek!

Gerek var mıydı bir yansıma aramana ?
Sen yanımdayken zaten gözlerim yansıyordu gözlerine..
Sen şimdi öyle bir yerdesin ki,
Sözlerim yetmiyor seni çağırmaya.
Nefesim kesiliyor adını her andığımda…

Neydi biliyor musun zamanla yarışan?
Kalbini bu kadar hoyrat yapan?..
Bu sorunun cevabını bulduğun gün,
Geçen zamanı terk edip geri dönmek isteyeceksin…

Ne hoş, Sevgimin büyüklüğünden korkuyorsun,
Korkarken küçülmesinden çekiniyorsun…
Tutamayacağın dalı incitir misali
Beni benliğimden, yansımamdan koparıyorsun!

2010-Birşairmungan

Değerli yazınıza bir şiirim ile eşlik etmek istedim.
Yürek sesiniz hiç susmasın..
Etkili Yorum
Metin Mungan
Metin Mungan, @birsairmungan
12.4.2025 22:31:32

Bazı metinler vardır, okurken sadece okumazsın; içine sızar, seni kendine bakmaya zorlar. Ela’nın Hikayesi, tam da böyle bir yazı. Kırık bir aynanın önünde başlayan bu masal, aslında birçok insanın hayatındaki sessiz, görünmeyen ama derin mücadelede kendimizi bulduk..

Ela'nın aynadaki yansımasında sadece bir yüz değil, bir hayatın izleri, kayıpları, çırpınışları ve en çok da yeniden doğuşları var. Bu metin, sabrın nasıl bir direniş biçimi olduğunu; sessizliğin bazen en gürültülü çığlık kadar anlamlı olabileceğini hissettiriyor..

Ve belki de en dokunaklı yanı şu: Her kırık bir kayıp değil, bazen kendini bulmanın ta kendisidir.

Yüreğine sağlık. Saygı ve sevgiyle selamlıyorum
Etkili Yorum
Celil ÇINKIR
Celil ÇINKIR, @celilcinkir
12.4.2025 01:20:09
Peri Feride Özbilge’nin "Sabırla Yazılan Masal... Ela’nın Hikayesi" adlı eseri, içsel bir yolculuğun, zamanın ve dönüşümün derinliklerine dair anlamlı bir keşif sunuyor. Ela’nın kırık aynada gördüğü yansıma, geçmişin ve geleceğin izlerini taşıyan bir özdeğer arayışını simgeliyor. Kırıklar, kaybolan parçaların değil, yeniden doğuşun ve gücün sembolü haline geliyor. Şiirsel bir dilde anlatılan bu hikaye, her şeyin zamanla toparlanabileceğini ve kaybolmuş olanın aslında içimizde saklı olduğunu vurguluyor. Özellikle eşin gözlerinde bulunan sessiz sevgi ve anlayış, ilişkilerdeki derin bağları ve sözcüklerin ötesindeki anlamları hatırlatıyor.

© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL