4
Yorum
15
Beğeni
5,0
Puan
474
Okunma

Dünya, bir pencere gibidir; hepimiz ardında durduk, baktık, ama asıl gerçek hiçbir zaman tam gözümüzün önünde durmaz. Bir bakışta her şey geçer. Gözlerimize yansıyan nehirler, dağlar, ormanlar… hepsi birer yansıma, hepsi birer hayal. Kırılgan bir camın ardında, zamanın sisleri içinde kaybolur her şey. Bazen düşünürüm, belki de gerçek, o kırık camın ardında sakladıklarımızdır…
Baktığımız her şey, bir anlık parıltıdır. İnsan, bu parıltıların peşinden sürüklenir, ama ne kadar koşarsa koşsun, hiçbir zaman o ışığa tam anlamıyla ulaşamaz. Yalanın ardında, hayal kırıklığının derinliklerinde hep bir eksiklik vardır. Belki de hayat, son bir adım atıp eksik olan her şeyi tamamlamak yerine, hep kaybetmeyi göze almadığımız bir yolculuktur.
İnsan, bazen bir çiçeği büyütürken, köklerinin ne kadar derinleştiğini fark etmez. İncitmek, kırmak kolaydır; fakat iyilik, zaman ister, sabır ister, ama en güzel tohum da o sabırla büyür. Hangi dünyada yaşadığımız önemli değil; asıl önemli olan, bu dünyayı nasıl bir gözle izlediğimizdir. Kötülüklerin kök saldığı bu topraklarda, iyilik tohumları ekmekse en büyük direncimiz. Ama hatırlayalım ki, buralarda ne kadar iyilik yaparsak yapalım, bazen sevinçler ve acılar birbirini kucaklar, karanlık aydınlıkla aynı gökyüzünde buluşur.
Ama bir de, bu dünyada yürürken karşılaştığımız kibirli ve iki yüzlü insanlar var. Yalanlar, çıkarlar, sahte gülüşler… Hepsi, içindeki karanlıkla parlayan, fakat sonunda kendi gölgesine takılıp kalan ruhlar. Bu insanlar, gerçekte ne kadar büyük bir boşlukla dolmuş olsalar da, kendilerini büyük sanırlar. Ne zaman bir yalanla daha fazla yükselmeye çalışsalar, o kadar derinleşirler; ama unuturlar ki, her yükselenin bir gün düşmesi gerekir. Kibrin ve yalancılığın, bir ömrü boş yere tüketmekten başka hiçbir faydası yoktur.
Bu dünyada, içindeki karanlıkla yaşayan insanlar, sonunda sadece kendilerine zarar verirler. Çünkü yalanla örülen hayatlar, dayanıksızdır. Zamanla, gerçekler su yüzüne çıkar ve o an geldiğinde, ne kadar güzel olursa olsun, hiçbir maske kimseyi kurtaramaz. Bizler, ne kadar kibirli ya da sahte olursak olalım, sonunda doğruluğa ve sadeliğe döneceğiz.
Bu dünya, bizlere geçici bir yer; bizler, geçici misafirleriz. Bütün kötülüklerden, kirli düşüncelerden, fırtınalardan uzak kalıp, gönlümüzde sevgiyle yol alarak gitmek tek doğru yol. Zira nehirler denize kavuşur, ama hiçbir zaman nehrin kaynağını hatırlamaz. İşte insan da, bu yolculuğunda ne kadar parlasak da, nihayetinde toprakla buluşur. Her şey gelip geçici; ama kalbimizde taşıdığımız iyilik, içimizdeki sevgi, bir yıldız gibi sonsuza kadar parlayacak.
Hayat kısa, dünya bir pencereden bakıp geçeceğimiz kadar… Herkesin gidişi farklı ama, son yolculukta hep bir aradayız. O yüzden, ne kadar geçici olursa olsun, içimizdeki iyilikleri ve sevgiyi büyütmek, bir pencerenin ardında görebileceğimiz en güzel manzara olacaktır.
Sonuç olarak, iyi düşün, iyi yaşa ve her zaman sevgiyi, hoşgörüyü seç. Çünkü dünya, geçici bir penceredir ve biz her baktığımızda, gerçek hayatın ne kadar basit ve güzel olduğunu unutmamalıyız.
Peri Feride ÖZBİLGE
01. 04. 2025