3
Yorum
13
Beğeni
4,4
Puan
496
Okunma
Şiir, yazı, yorum okumaktan yorulanlar mezunu olmuş sayılır defterin. Kimsenin kimseden pek bir öğreneceği kalmamış. Herkes, herkese bir etiket vurmuş zamanla. Hep lanse edildiği gibi ocu, bucu, ihtiyar, genç, ergen, bunak gibi etiketlerin ardından cahil, yobaz, arapcı, kemalist, badem bıyıklı, küpeli, dul, kadın peşinde, koca arıyor, dalga geçiyor gibi içten pazarlıklı, sözü ayrı özü ayrı, mirasyedi, kibirli, eski kuşak, nato kafa, çöl düşkünü, dinist, tapıcı, lak lak, kızılbaş, nakşi bozması, alamancı, yurt dışından mavalcı, din düşmanı, kominist, faşist vb vs...
Kimden ne öğrendi isek, öğrendiklerimizin doğruluğunu teyit etmek çok güç. Çünkü bir algı üzerine nakış nakış işleniyor insan çocukluğundan olgunluğuna hatta ihtiyarlığına kadar...
Hissizleşme sendromuna doğru nefes nefes yaklaşıyoruz. En kötüsü çok kafamız atarsa katil olup çıkıyoruz. Biri mezara diğeri hapise cinsinden bir zaman aralığında sıkışıp kalmışız.
O yüzden kendi diplomanı kendin verip gitmek gerek. Hayatın akışına biraz ters mi bilemem, lakin göçmek lazım. Kokuşmamak için derler ya akmak lazım. Akışına bırakmak dedikleri gibi de olamaz artık.
İnternet mecrasında bir çok bilgi var, herkesin her konuda bilgi sahibi olması düşünülemez lakin internet havuzu sayesinde biraz mümkün bu, hele hele yapay zeka endüstrisi geliştikçe insanların aradığı sadece samimiyet ve muhabbet. O da ilk paragrafta değinildiği gibi pek mümkün değil. Belki de sistemsel bir şekilde bunu başardı sistemin kendisi. İnsanı; Tanrı yalnızlığına mahkum etmek seyrinde.
Yıllarca biraz biraz değindim, 15 yaşından 70 yaşına kadar insanların cirit attığı bir meydanda o musikiyi yakalamak çok zordur. Veya artık benim gibi yakalayamaz olursunuz. Boş atıp boş tutmak gibi her kelime sanki.
Ey göktaşı vur parçala, ey ışık kablosu bağla ve boğ ruhuyesindeyiz. Akademi cahillerinin yanında kültür cahillerinin arasında inanç ve din maymunlarının karşısında bir tiyatro sahneleniyor, kim ne anlıyorsa anladığı gibi yalnızlaşıyor, bir kaç arkadaşın desteği veya bir kaç karşıt görüşün kösteği veya suya sabuna dokunmamak da Tanrı Yalnızlığına ses veya soluk katmıyor.
Bilgi eşittir insan dersek artık içten alınamayan bilginin değeri yok, içten alınan bilgi de insan ayırmaya başlar, insanın ayrıldığı yerde de ayakta kalabilmek epey epey şans gerektirir.
25 yılda insan eskimez de 25 yılda internet eskiyor gibi bir çağ dönüşümünde... İnternet teknolojisinin yeniliği de şimdilik piyasada gözükmüyor, ki ömrümüz de buna kifayet etmez.
Eski mezunların lise veya üniversitesine ziyarete gitmesi gibi internet edebiyatı sitelerinin de serencamı..
Eski çağın kaşı çatık insanilerine karşı yeni çağın yapabileceği tek şey; zamana hapsetmek insanı.
Ey dünya mahkumları, gökyüzünü delip kaçabilecek miyiz?
.Y.
5.0
86% (6)
1.0
14% (1)