10
Yorum
8
Beğeni
0,0
Puan
695
Okunma

Ben çok kitap okuyorum. Evin her tarafı kitap kaynıyor..
Sigara tiryakiliği gibi. Habire alıyorum. 100’den fazla da henüz okumadıklarım var.
Bir kısmı da arabamda.
Fırsat buldukça okuyorum.
Yıllar önce bir kitaba başladım. Gitmiyor. Ham armut gibi boğazıma durdu gitmiyor. Eskişehir Yolunun ıssız bir yerinde sağa yanaşıp yavaşladım. Sağ ön camı açıp -hiç yapmadığım bir şey yaptım- kitabı camdan dışarı fırlatıp attım.
Sonra üzüldüm.
Bulan biri, kitap buldum diye sevinecek, okumaya çalışacak. Olan ona oldu!
Yaşamımızda okumakta var, yazmakta!
“Mektup yazdım Hasan’a, ha Hasan’a ha sana” demiş birisi.
Hasan’a yazdığın mektup anlaşılır olmalı kardeşim.
Daldan bir yaprağın yere düşüşünü beş sayfada anlatmak maharetse varsın beş sayfada anlatsın mektubun sorun değil. Ama yaprak yere düşsün arkadaş. Net olarak düşsün.
Havada kalmasın.
Soyut ve anlaşılmaz kavramlarla kelime karmaşası yapıp okuyucunun kafasını karıştırmaya, yaprağı havalarda bırakmaya ne lüzum?
“Ahmet sabah saat 06 ‘da parkta yürüyüş yaptı, eve geldi.”
Gelsin abi. Bir an önce gelsin.
Tamam sabah erkenden kalksın. Sıcak yatağından çıkıp üzerine bir şeyler giysin. Sabahın serinliğinde birazcık üşümeyi göze alıp parka gitsin. Bir saat (hadi iki saat) yürüsün. Baharın, hatta yılın en güzel günlerinde ağaçların çiçek açmasını, dalların tomurcuklanıp yaprağa durmasını gözlemlesin. Çimenlerin yeşilliğinden, çiçekten böcekten, kuşların cıvıltısından, havuzdaki suyun şırıltısından, kulaklığındaki şarkıcının mırıltısından zevk alsın.
Ama!
Eve gelsin abi. Oralarda üşütüp hasta masta olmasın Allah muhafaza…
-
İnce Memet’te “ve” var. Sayfa 13’e bakın.
-
Deprem sonrası askerler komutanlarına hırpani kılıklı birini getirdi.
- Yıkıntılar arasından bir şeyler alırken yakaladıklarını söylediler.
Elinde çantası vardı. İçinde bir şeyler…
Komutan
- Neler aldın, çıkar bakalım, dedi.
Adam çantasından bir küçük su, bir kitap çıkardı. Gayet mahcup bir de Atatürk resmi çıkarınca komutan boğazı düğüm düğüm, gözleri nemli,
- Onu gizlemene gerek yok. O hepimizin dedi.
Suat Zobu