Kız seviyor yakışıklı mı yakışıklı oğlanı
Oğlan seviyor güzeller güzeli düşlerinin prensesini
Göz göze değiyor… El ele...
Her yer güzel, her şey gibi
Ağaçlar, kuşlar, çiçekler
Gözlerin ne kadar güzel
Seninde ellerin

Sevgi sarmalı yaşıyorlar
Cicim günleri yaşanıyor
Beklemeden cicim aylarını; evleniveriyorlar

Üç beş güne kalıyor kalmıyor ilişki gerçek yüzünü gösteriyor
İçindeki canavar hastalıklı ve irin kokan yüzü ortaya çıkıyor

Kız, aşık oğlana!
Ses etmiyor…
Yasak diyor oğlan, aileni görmeyeceksin
Bana taabi olacaksın benim bekaamda yaşayacaksın
Çıkmayacaksın inmeyeceksin…

Kız aşık oğlana…
Ama; anam babam gardaşım?
Yok hiçbiri ne hastalığa ne cenazeye!

Kız aşık oğlana…
Aile perişan ses etmiyor yeter ki kızları mutlu olsun!

Mutlu mu olsun? diyor içinden baba; içi acıyor erkekliğine yediremiyor
Kendi gençliğini hatırlıyor. Ben de ettim kötülük ama bu kadarını yapmadım diyor vicdan muhakemesi duvarlara sessiz çığlık halinde düşüyor

Kız aşık oğlana!
Anne farkında perişan, kızım!
Bekliyor sabrediyor…
Ciğeri çürüyor babanın
Alkol belki acısını dindirir zannediyor
Olmuyor
Acıyor içi

Kız aşık oğlana!
Ana perişan analık hakkı, süt hakkı aşkına bir kez göreyim diyor.
Bir kez göreyim…

Bilmem hangi ilin hangi ilçesinde bilmem ne evinde acı katık ediliyor sofraya
Ekmek tuz… Ekmek ağrılı yara…
Ekmek acı, boğazda düğüm düğüm
Baba gözlerini kaçırıyor

Kız aşık oğlana!
Kadının gözleri sen nasıl bir erkeksin der gibi
Nefretini hissettiriyor
Baba ağrılı, yaralı yüreğini; biliyor düşmana karşı

Kız aşık oğlana!!!
Silah temin ediyor vuracak, kurtaracak kızını da;

Kız aşık oğlana!
Kararsız el, kararsız parmak arası gidiyor geliyor
Bir aralık kapı çalınıyor
Aşık kız; aşkını gömüyor kapının eşiğine
Sarılıyor binlerce yıllık özlemle anasına babanın eline.

Payımıza düşen: Her öykü de gökten elma düşmüyor ve bizim buralarda öyküler mutlu bitmiyor.