9
Yorum
13
Beğeni
0,0
Puan
735
Okunma
-Alo!.. Canım, anneanne oldum ben…
- Anlamadım canım. Ne diyorsun?
-Altız torunlarımız oldu… Onları görmeye gitmek istiyorum…
-Şaşırdın mı sen, taa buradan Tekirdağ’a ha!
-Hayır !..Tekirdağ’a değil; güzelliğe, masumiyete, mutluluğa…
Kurtulamayacağını anlayınca dilimden, “tamam yap hazırlıkları çıkalım yola, çok istiyorsun madem” sözleriyle kuşlar havalandı bir anda içimden…Hâlbuki günlerdir nasıl yorgun nasıl bitkindim, kendime inanamadım bir an… Üzerime sinen pozitif enerjinin beni güçlü kılan etkisiyle tamamladım hazırlıkları bir saat içinde…
Ve o yol… Uzun sandığımız… Yanında sevdiğinin eşliğiyle nasıl da kısalıyor gönül alıcı muhabbetlerle…
Arabayı kullanan eşimin yüzüne bakıyorum…
-Biliyor musun? Bir doğaya aşığım, bir de sana…
-Ben ise sadece sana, sadece sana…
Gece varıyoruz gideceğimiz yere. Bahçe kapısından aracımızla giriş yapıyoruz. Her iki tarafımız ışıl ışıl, evdekiler yeni aydınlatma sistemi kurmuşlar. Burası muhteşem bir güzellik, adeta cennetten bir köşe. Arabadan iner inmez mis gibi çam kokusu… İçime sürekli temiz hava pompalandığını hissediyorum. Şehrin gürültüsü kulaklarımdan arınıyor, egzoz kokusu ciğerlerimden… Oh ya… Çoğalıyor insan burada… Nasıl bir çoğalma bu? Yere bakıyorsun toprak üzerinde açan rengarenk çiçeklere dönüşüyorsun. Göğe bakıyorsun yıldızlar gibi parlıyorsun. Mucizevi bir iyileşme hissediyorsun bedeninde ve ruhunda… Sağlığın, temizliğin, iyiliğin ilahi kırıntılarını giyinip üzerine capcanlı bir bahar oluyorsun.
Evdekiler “yol yorgunusunuzdur uyuyun dinlenin yarın görürsünüz altızları” dese de yenik düşüyorum sabırsız hallerime. Bahçenin arka tarafına doğru ilerliyoruz hep birlikte.Çiftliğin dekorasyonuyla uyumlu modern bir şekilde inşa edilmiş yapının kapısını açıyor aile fertlerimiz.
Heyecanım; saman sarısı duvarlara tırmanıp tavan yapıyor, içerisinin aydınlık ve sıcağına karışıyor. Odaya girmemizle biricik kızımın hemencecik gözleri açılıyor. Biraz zayıflamış gibi. Yine de sağlıklı görünüyor, durumu gayet iyi.. Çocuklarını kanatlarının altına almış, öyle yakışmış ki ona anneliği…
Kucaklayıp sarılmak istiyorum torunlarıma, ancak korkuyorum zarar vermekten onlara. O kadar küçükler ki sanki elime alsam kaybolacaklar gibi. Sarışın güzellikler, hepsi de mini mini…Duyuyorum altızların cik cik sesini..
Soruyor aileden biri "bir civciv için onca yolu gelmeye değer miydi"?
- Ne yani, bunlar sadece bir civciv miydi?!
EbRuAsya//