(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Öncelikle ben SSCB tarihi ile ilgili bir yazı yazmadım ben ama bu tarihi detayıyla analiz eden ve okuyan arkadaşlar Holodomor katliamını, Kruşçev sonrası politbüro üyelerinin serveti ile ülkenin büyüme rakamları arasındaki negatif korelasyonu açıklayabilirse çok sevinirim. Hazır eliniz değmişken Büyük Çin kıtlığını açıklarsanız da bayağı makbule geçer. Khmer Rouge diktasından, Çavuşesku'nun faize konsa Page ile kapışacak servetinden falan hiç bahsetmiyorum onların açıklaması yok zaten.
"Hass.... Tito kül oldu." diyordu çok sevdiğim bir filmde. Siz hala küllerden bir şeyler doğurmaya çalışıyorsanız, WW2 sonrası Batı Almanya'ya, Singapur'a, Güney Kore'ye falan bakın derim...
Başta yazar olmadığımı belirteyim. Çok haddimi aşan bir durum bu. Yaşayanım diyelim. Sık sık elektronik eşyası tahrip olan ben, sanal bir günlük tutuyorum bir süreç içerisinde diyelim.
Kemalist'lere de gerekeni söylerim, ÜmmetÇİlere de ki bu sitede bu ikinci gruba sık sık saydırmışımdır. Belki gözünüzden kaçtı. Onlar bu yazının konusu değil. Bu yazı "özgürlük" narası atarken, başına liyakatlı bir yönetici istemek yerine, çoban, diktatör yada kendilerinin deyimi ile Lider isteyen, tatlısu sosyalistlerin, kuyrukçuları hedef almıştır, tarihten bir iki kısa örnek vererek. Arkadaşım Liberal görünecek kadar ılımlı bir insandır. Ben öyle değilim. Liberteryen düşünceye daha yakın tanımlar kendini. Bana gelince daha bir Anarko Kapital bir çizgideyim, daha çok özgürlük daha daha daha...
Sayın yazar, Yorumumu okudunuz sanırım.Vazgeçtim saygısızlığınızdan ve o dostum dediğiniz Liberal şahsiyetin aşağılayıcı seviyesiz sözünden.Yazarmısınız şuraya dünyada 19.yy sonrasında bu toprakların tarihi,siyasi ve sosyolojik tesbitlerini. Yoksa Ümmetçiler ve Kemalistler saldırır diye mi çekiniyorsunuz.Biz de vardık koca Anadolu buhar mı oldu. iyi akşamlar.
ha,hah,ha enteresan dünyayı titreten,kapitalizme kök söktüren HİTLERİ tarihe gömen dünyayı faşizmden kurtaran,cami yıkılsa mihrabı kalır sözünden yıkıntısı kalan RUSYADAN ve hale batılı müttefiklere kök söktüren bir ülkeden 3,5 paragrafla dünyanın keşfinde bulunmuşşsunuz,;))))))))))) hele Zukovu kolaya bağlamışsınız merek ediyorum siz ne içiyorsunuz bizde içelim kafayı bulalım selam la.:))))))))))))))))))))))))))))))))))9
''Bu bankerler Dünya’nın kapitalist sistemde mi, sosyalist sistemde mi yönetilmesi gerektiğini düşünmüyorlar... Nasıl güç sahibi oluruz onu düşünüyorlar. ''
Yazınızın en can alıcı noktası burası idi bana göre. Müthiş tespitler ve dedikleriniz aynen yaşadıklarımızda.
Milletleri birbirine, halkları kırdırtanların sebebini ne güzel noktalamışsınız! Asıl sebepleri ''Nasıl güç sahibi oluruz. Onla için partinin pırtının, devlet yönetiminin önemi yoktur ve bunların her partide adamları vardır. Mesela bazı adamlara bakıyorum; bir partiden diğer partiye, dün sövdüğü partide genel başkan yardımcısı, bakan vs olabiliyor. En yakın örnek vermek istesem. İçişleri bakanı Süleyman Soylu'yu iyi inceleyin! Ve onun gibi daha çokları var!..
Yüreğiniz var olsun
Kutlarım değerli ve aydınlatıcı yazınızı.
Mutlu Pazarlar
direniş tarafından 3/24/2019 11:28:55 AM zamanında düzenlenmiştir.
Tez - Antitez = Sentez'i özümlemeden önce gözlemlemek gerekli. Tarihte, günümüzde nasıl zuhur ettiğine bir bakmak lazım. Diğer türlü iman edilmiş oluyor, sorgusuz ve sualsiz.
Öncelikle yazınızı güne geldiği için nezaketen kutluyorum. Muhtemelen bu yazının günün yazısı seçileceğini sizde beklemiyordunuz. Ama bazen oluyor böyle şeyler.
Aslında bu yazıyı güne gelmeden önce okumuştum. Sosyalizmi tanımlama biçiminiz insan eti yenmesi falan..:) Bana seksenli yıllar da kominizim karşıtlarının propagandalarını hatırlattı. Solu ve solcuları dinsiz imansız gibi gösteren propagandalarını. Yok yok yanlış anlamayın sizin böyle bir tanımlamanız olmadı sadece yazınızın içeriğinden o dönemi hatırladığımı söylemek istedim. İşin ilginç yanı o dönem ülkemizde ve dünyada sosyalizme bel altı vurmaya çalışan Amerika'nın toplum bilimcileri özellikle din üzerinden ve zengin olma üzerinde propagandalar geliştiriyordu….) Peki neden özgürlükler üzerinden propaganda geliştiremiyordu çünkü kapitalist sistemde kimse gerçek manada özgür değildir de ondan. Ben size kominizim’in evrelerini sosyalizmin doktrinlerini anlatacak değilim zaten naçizane anlatmaya kalksam bu yorum köşesine sığmaz. Ama size şu kadarını söyleyeyim, dünya kesinlikle ve kesinlikle bir gün mutlaka sosyalizmin ekonomik öğretilerine geçecektir. Hem de öyle çok uzak bir zaman diliminden bahsetmiyorum en fazla kırk elli yıl sonra hatta o sistemin ilk uygulayıcıları da büyük ihtimalle günümüzde kapitalizmin en koyu uygulandığı ülkeler olacaktır. Belki o gün o sistemin adı sosyalizm olmayacak ama teorisi sosyalizm olacaktır. Çünkü kapitalizm sistematik olarak iflas etmeye mecburdur. Neyse konu derin girmeyelim o konulara.
Sovyetler birliği dağıldığında zengin olmak ümidiyle Türkiye’ ye gelen ve fahişelik yapan bir kadının çarpıcı bir sözünü duymuştum.’’kominizim ile kapitalizm arasındaki en önemli fark komünist sistem de seksi zevk için yaparsınız kapitalist sistem de ise karnınızı doyurmak için demiş!
Komünist yönetimden kaçıp Amerika’ya yerleşen ve sokaklar da çalgıcılık yapan bir Rus müzisyenin de şöyle bir çarpıcı açıklaması olmuş ‘’Rusya da zengin değildim ama tok karnına ve bir sahnede sanatımı icra ediyordum. Amerika da ise sokakta ve karnımı doyurmak için.
Ha! Bu arada küçük bir not: kapitalist sistemlerdeki tüm işçi hakları sosyalist kesimlerin yani solcuların direnişi sayesinde elde edilmiştir. Buna Amerika da dahil.
Normalde sosyalizm de sovyet tarihi de çok üzerinde yazacağım konular değil öncelikle hocam. Benim öngördüğüm gelecek de sizin öngördüğünüze benziyor esasen. Yapay zeka ile birlikte üretim süreçlerinde iş gücünün yerinin hızla kapitale devredildiği bir dönemi yaşıyor. Ben kişisel görüş olarak bu sürecin kar hırsı içeren şirketler ve fayda maksimizasyonu yapan bireyler olmaksızın bu değişim sürecinin gerçekleşebileceğine inanmıyorum diyebilirim size. Fakat bu noktada sovyet tipi bir örgütlenmeden ziyade iskandinav ülkelerindeki toplumsal düzene ve "light sosyalizme" bakmak bana kalırsa daha akıllıca olacaktır. İşçi hakları konusunda da size hak veriyorum ama tüik işsizliğinin %13 gerçek işsizliğin %20-%28 aralığında olduğu bir sistemde işçi hakları yapısal sorunlara katkıda bulunacaktır yalnızca. Böyle bir dilemma içerisinde de kapitalist reçetelere başvurmak bana akıllıca geliyor ne yazık ki. Sosyalizmin uygulandığı bir sisteme geçiş de negatif gelir vergisi gibi kapitalist uygulamalara bel bağlamaktadır insan türünün ilerlemesi adına.
Şunu da eklemek isterim, hiçbir yazımı yazarken ben günün yazısı olur kaygısı yada beğeni alsın diye hareket etmem. En sevdiğim filmler gişede batar, en sevdiğim şarkıların Youtube'da tık sayısı genelde 3000'i geçmez. Nicelik bakımından genele hitap edersem haz almam, kızarım kendime...
Sayın yazar yazınızı iki kere okudum.Size bir şey sormak isterim. Osmanlı İmparatorluğundan başlayıp bu güne kadar Tarihimizi analiz etmediniz mi.Sadece yakın tarihimizden örnek verip devlet kapitalizminden bahsediyorsunuz. Tek bir satır açıklama yok.19. yüzyıldan başlayarak tarihimizden niye bahsetmiyorsunuz. J.P Morgan, Rockefeller bunlar koca Anadolu topraklarını hiç mi görmedi,yoksa aptalmıydı bunlar. Bu konuya girmekten çekiniyormusunuz.
Konu sadece Sosyalizm ve Sovyetler birliği mi? Sanırım siz sınırsız bireysel özgürlükçü bir Liberalsiniz.O eski siyasetçi dostunuz ve siz şunu bilin.En kötü sosyal demokrat olur demekle saygısızlık ve barbarlık örneği vermiş olmuyormusunuz. Yani eleştirebilirsiniz,sevmeyebilirsiniz..Ama bu küçümseme niye.Yoksa sanal alemde size verilmiş bir görev mi.Sol'un olmadığı, yok edildiği ve sağı-solu sobe olmuş,Liberal sistemin adı sanı bile belli olmayan köleleri ve amigoları ile birlikte yaşıyorum. İyi akşamlar.
Not: Bu yazıyı güne taşıyan mentaliteyi,anlayışı şiddetle kınıyorum.Bu da sizin günümüzde Feodal kafalı Liberaller tarafından çok kullanılan ötekileştirme,çatıştırma yöntemine çok benziyor.Edebiyat Defterini ciddi kafamda sorgulayacağım.Bu yazıyı yazar yayınlar.Bu onun en doğal hakkı.Ama güne getirerek TARAF oldunuz.
Sanal alemde bana bir görev verildiği yok hocam, keşke Citibank, UBS, Deutsche, JP Morgan ve Goldman Sachs bir konsorsiyum oluşturup her ay 20000 USD ateşlese de ben de solu yoketmeye and içsem. Solu yok etmeye programlı birileri arıyorsanız 70lerde CIA desteği ile "dönemin en önemli filozofları" payesini elde edip Queer Theory, 3. Dalga feminizm, kimlik ve kültür siyaseti gibi kavramlarla tüm sınıfsal siyasetin içini boşaltan kesime bakın derim. Bu kesimin düşüncelerinin temelsizliği zaten politik doğruculuk olayını temelinde manasız kılıyor ve bunu sol sosyalist siyaset ile harmanlama çabası entelektüel bir çöplükten başka bir şey doğurmuyor. Esasen bir Stalinist'e politik doğrucu kuyrukçulardan daha fazla saygı duymam size benim hakkımda yeterince fikir verebilir.
Her şey Rönesans'la başladı. Net olanı karıştırdılar ve her zihne kendi utopyasinda kendini bitiren düşünceler ürettiler ve yok olmanın, varolma zannedildiginin hazzını aşıladılar. Emperyalizm kendisini aynı zamanda düşüncenin efendisi haline getirdi.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.