Gule
15 Şubat 2020 Cumartesi 22:32:08
şu saatten sonra, şu tık tıktan sonra zamanı durdurmak istiyor insan...özünde bazı anlar-anılar olur ya hani o dakka orda put gibi kesilip, o anın; kaybetmek ve yitirmek istemeyeceğiniz veya elinden kayıp gitmesini istemeyeceğiniz o duygunun bir parçası olmak istersin...bütün benliğinizle o ana sığınmak ve hatta uzun bi süre tutunmak istersin sıkı sıkıya ona...aslında onun gözle görülür, elle tutulur bi farkı yok diğerlerinden belki ama o an bıraktığı hissiyat önemli işte...onu anlamak, öyle olduğu gibi kabul etmek ve farkına varmak...özellikle o manyetik elektriği almak ve dalgasına kapılmak...dedim ya onun belli bi şekli şeması yok...bu bazen bi ağaçta oluyor, bazen bi çiçekte bazen de bi bulutta veya kuşta...bazen bakıyosun her yerde, bazen hiçbir yerde...bazen de onu anlatacağım diye paraladığın oluyor kendini...olsun diyosun, olsun...varlığını bilmek de güzel diyosun, ben onu gördükten sonra...varsın herkes bihaber olsun ne çıkar ben onu bildikten sonra...işte sen biraz böylesin biliyo musun? muhtemelen bilmiyorsundur da ben yine de sana söylim:)...
insanlar bazen kendilerine o kadar yabancı ve o kadar uzak kalırlar ki; birilerinin gelip bazen tılsımlı bi dokunuşla bazen de bi fısıltıyla kulağına kurallı- kuralsız ya da başı bozuk, bir takım devrik sözcükler bırakıp kozalarından çıkarılmayı beklerler...bu bazen felaketin olur bazen de kurtuluşun...onu anlayabilmek onu yaşayabilmek için o kozayı yırtıp geçmek gerekir...insanlar bazen böyledir...bazen kendi kozasında içine kıvrık pozisyonda, bazen derin uykuda henüz balta girmemiş bi ormanda kendi kralı hãlã..bazende de anadan üryan derisinin altında yaşayıp gidiyor kendine...
ama sende çok daha farklı şeyler var...duyumsuyorum...hissediyorum ama bunu kelimelerle anlatamıyorum...ete kemiğe işlenmiş-gömülmüş bazı gerçeklerin sırların var sanki ve belki çok daha fazlası var sende...bazen diyorum ki bütün incileri kırılıp dökülsün, ortalığa saçılsın herkes görsün bu dağınıklığı-karanlığı ama yeri geliyor bazen de diyorum ki 'yok hiç çıkmasın o büyülü kozasından' ya da kaosundan...farkına varılması hep insanın başını ağırtmıştır, dert olmuştur ne de olsa...öyle zamanlar olur ki insan bazen 'sahip olduğu yığınla birlikte çürüyüp humusa dönüşsün' ister...
sen de gidiyosun demek...kalkmış utanmadan bi de böyle güzel yazı yazmışsın:))
giderayak da yollara bi güzel mayınlar döşemişsin bakıyorum arkandan...biliyodum ben zaten o yüzden kanguru gibi zıplaya zıplaya geldim geçtim buralardan...
her şey gönlünce olsun demek düşer payıma...vedaları ben de sevmem...kitap çevirisi bittiğinde haber ver yalnız...o kitabı ben de okumak isterim...iyi şeyler yapıyosun sen ve gittiğin yere güzelliklerini de götüreceksin biliyorum...bi yanım mutlu, bi yanım da buruk işte biraz...
neyse kal sağlıcakla...
Cevap Yaz