19
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1309
Okunma

Bazen; yediklerimiz sebep olur.
Bazen; hava, su.
Bazen; hor bakarız, hor kullanırız bize emanet edilen vücudumuzu.
Bazen; bir yılan gibi çöreklenmiştir içimize. Bir yerlerimize zehrini akıtmıştır. Bilmeyiz, bilemeyiz.
Bir yerimiz ağrır. Telaşlanırız. Aslında ağrı vücudun tehlike sinyalidir. Yanıp sönen ikaz ışığıdır.
Bütün bunların ortak adı; HASTALIKTIR.
Bir telaş, bir hüzünle koşarız doktorlara…
Aile hekimine gittim. Kontrol amaçlı kan tahlili yaptırmak maksadıyla:
“Abi PSA ya da bakalım mı?”
“O ne o ?”
“Prostat kontrolü.”
“Peki bakalım.”
Tahlil sonucu geldi.
“Abi sen Tıp Fakültesine bir görünsen iyi edersin.”
“Hayırdır?”
“Onlar daha iyi bilirler. Ben bu tahlil sonucuna göre şüphelendim.”
Gittim Tıp’a.Bir sürü tahlilden sonra:
“Parça almamız gerek.”
Aldılar da. Tam 12 parça. Sonuç?
“O’ndan tespit ettik.
“Ne olacak şimdi?”
“Ameliyat.”
Ameliyat günü belirlendi. Eşim:
“Çocuklara, damatlara, yakınlara haber verelim.”
Haberler verildi. İzinler alındı. Düştü çocuklarım, damatlarım yollara. Ablam, abim:
“Biz de geleceğiz.”
Abimi zor ikna ettik. Ablam söz dinlemedi. O da geldi.
Büyük kızım:
“Baba bizi başına toplaman için ameliyat olman gerekmiyordu ki. Gel deseydin biz yine gelirdik.”
Oğlum:
“Sen pehlivan adamsın. Senin sırtın yere gelmedi. İnanıyorum bunu da yeneceksin. Yanındayız babam”
Küçük kızım:
“Sen bizim çınarımızsın. Gölgen eksilmesin üzerimizden.”
Ablam:
“Dualarım seninle. Bu gün gelmeyecektim de ne zaman gelecektim? Kaç kişi kaldık şunun şurasında?”
Eşim:
“Allahım seni başımdan ayırmasın. Sen benim sırtımı dayadığım duvarımsın.”
Dediler.
Giydiler beyaz gömleklerini. Beni masaya yatırdılar. Kesmişler, biçmişler. O melunu da içimden almışlar. Gözlerimi açtığımda hepsi başımdaydılar. Ancak yüzlerinde buruk bir sevinç vardı.
“İnşallah son raporda iyi gelir.”
Meğer o’nun alınmasıyla iş bitmiyormuş. Başka organlara da sıçradı mı araştırmak gerekiyormuş.
Ameliyat acılarımın yanında bir de yürek acısı, telaşı, merakı aldı götürdü beni…
Günler sonra beklenen sonuç geldi. Karar:
“Temiz.”
Sizler Bedri Tokul neden aylardır Edebiyat Defterinde yok diye merak ediyorsunuzdur.
İşte bundan…
Defter beni bırakmadıkça canım sağ, kalemim yazdığı sürece buradan ayrılmam. Burası benim evim yuvam.
Rehavete kapılmadan, nekahet dönemini atlatıp ifakatı bulduğum an yine aranızda olurum inşallah…
Şimdi mi?
İyi sayılırım.
Yazılara, şiirlere yapılan yorumlara cevap vermek bence etik bir davranıştır. Yorumda bir emek ürünüdür. Yazana verilen değerdir. Bu yazıma yapacağınız yorumlara dermanım yerinde olmaz da cevap veremezsem kusuruma bakmayın emi!
Sizleri seviyorum. Defteri seviyorum.
Hoşça kalın. Sağlıkla kalın…