Sevgili Billur ;
Doğayı kendi haline bıraksak zaten bir düzeni ve bir rutini vardı. Ağaçları katledip besin zincirini bozduk.Mevsimler şapşallaştı. Kutuplardaki petrolden nemalanmak isteyen leş kargaları buzulların erimesinden mutlu.

Ben o kadar pozitif değilim. Evet yeni bir şey yok ve ağırlık aşağı yukarı aynı .Ancak doğada değişen çok şey var. Bu korkutucu tablo için çok az insan çaba harcıyor. Bir yaratıcı var tabi ki buna inanıyorum.Ama inanamadığım şey bizi neden bu kadar yalnız bıraktığı...

Sevgilerimle...

Dünya bir tiyatro sahnesinden çok bizler sadece tanrının oyuncaklarıyız Billur hanım.O'da aynı bir çocuğun oyuncağı ile oynaması gibi bizimle oynuyor.Bize yukardan bakıyor aynen bir çocuğun oyuncak bebeği ile oynaması gibi.Artık bazı şeyleri inanmayı çoktan bıraktım.Dünyayı kendimiz yıkıyoruz ve hiçbirşey yerinde değil...

.







Billur T. Phelps tarafından 8/27/2017 11:56:48 AM zamanında düzenlenmiştir.

Üstüne üstük sınav üzerine sınav ve bağımlılık yaratan sayısız acı yine de dirilmek olası ve gerçekten de yoktan var eden bir gücün hakimiyeti değil mi aşk ile bağlandığımız onca şey ve onca insan?

Yoktan var olmak aslında küllerinden yeniden doğmak tabir-i caizse; inanıp yola devam etmek tabii ki Allah'ın izniyle ve biçilen ömür sayesinde...

Sorun da değil hani: bir mutluluk bir elem ve ansızın vuku bulan o huzur...

Acıların sürüklediği ve her nasılsa mutluluğa eş değer garip bir döngü hem mutluluk insanın vicdanı ile de doğru orantılı: ne kadar çok sevgi ve merhamet o kadar mutluluk ve elbette huzurun tınısı hele ki insanın içinde saklı bunca duyguyu nasıl ifade edebiliriz ki bu yüzden kalemin gücüne aşığım tıpkı aşığa ve yaşamaya aşık olduğum ölçüde.

Hayatın ne getirip ne götürdüğü değil önem arz eden ya da sahip olduğumuza dair geliştirdiğimiz o inanç:

Ne görsellik ne maddiyat ne de sahip olduğumuzu sandığımız arkadaşlarımız ve tek gerçek benliğin ölçüt olduğu ve asla da kaybetmeden iyi niyetimizi ve içimizdeki o mızmız çocuk...

Şükürler olsun günümüze ve Eyvallah her şeye ve tüm yaşatılan da ne ise. Allah biliyor ya gerisi nasıl önem arz edebilir ki?

Emre Dorman'ın bir söyleminde olduğu gibi:

''Asla doğru bildiğiniz yoldan sapmayın üstelik tüm dünyayı karşınıza almış olsanız da. Mademki Allah her şeyin bilincinde ve mademki vakıf her şeye...''

Allah var gam yok.

Sevgilerimle Billur Hanım. Hoş bir esinti idi ve bir o kadar çağrışım yapan.

Her bir satırına aynen katıldığım huzur veren pozitif bir yazı sevgili Billur. Yeryüzünde ve hatta butun evrende tesadüf olamayacak müthiş bir ahenk var. Bu da bizi Yaratıcıya götürüyor.
Kutluyorum.
Cok sevgilerimle.