12
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1318
Okunma

Ben bile yazdığım öyküde bu kadar ileriye gidememiştim. Vay arkadaş …. !
‘’Türkiye’nin en değerli tarihi alanlarından birisi olan Efes Antik Kent’te yemekli düğün organizasyonlarının yapılması sosyal medyada infial yarattı.’’
Bu haberin ardından bla bla bla … Her zaman ki açıklamalar. Son on yılda tahrip edilen ilk tarihi eser değil sonuçta. Ne olucak canım altı üstü taş kaya … !
Bakınız bazı örnekler:
Akdeniz Heykeli – İlhan Koman
İsrail Konsolosluğu’na tepki olarak tahrip edilmesi amaçlanmış heykel, bırakın heykelin konuyla alakasını; konum itibariyle de İsrail Konsolosluğu ile yakından uzaktan alakalı değil. Neden, neden, neden bilmiyoruz açıkçası.
Kuşlar – Kuzgun Acar
İstanbul Manifaturacılar Çarşısı’nda bulunan heykel bakımsızlıktan paslanmış ve epey zarar görmüş durumda.
Taksim Cumhuriyet Anıtı – Pietro Canonica
1928’den bu yana Taksim Meydanı’nı süsleyen heykel şaşırtıcı ama, hala bitmemiş bir şekilde sergileniyor.
Gezi Parkı Heykeli
1992 yılında dikilen, Yves Klein mavisi taşların üst üste bir form oluşturduğu heykel en son 2002 yılında camları kırık vaziyette görülmüş, sonrasındaysa belediye tarafından kaldırılmış. Oysaki müstehcen bile değil.
Periler Ülkesinde – Mehmet Aksoy
Melih Gökçek’in “Ben böyle sanatın içine tükürürüm.” diyerek kaldırttığı heykel, Mehmet Aksoy’un açtığı davayı kazanmasının ardından eski yerine yeniden kavuşmuş durumda.
Orhan Veli – Mehmet Şener
1992’de dikilen heykelin üzerindeki martı kaybolmuş ve yerine orijinali olan bronz martının yerine beyaz bir martı konulmuş. Asıl martının bir evin vitrinini süslediğini tahmin ediyoruz.
İlk Adım ve Atatürk Anıtı – Hakkı Atamalı
Mayıs 1982’de Samsun’da açılmış olan heykel dönemin devlet başkanı Kenan Evren tarafından genç kız ve erkeklerin çıplak olması gerekçesiyle kaldırılmış. 2000 yılında tekrar dikilmiş.
Süheyl Bey Camii
Restorasyonda çığır açan bir garipliğe imza atan Süheyl Bey Camii’nin aslı Mimar Sinan’ın yaptığı, orijinalinde sekizgen planlı olup hani deyim yerindeyse “O eski halinden eser yok şimdi.” Zira bırakın sekizgen olmayı, camii cam cepheli modern bir binaya dönüştürülmüş durumda.
Onno Tunç Heykeli
Yalova’nın Armutlu İlçesi yakınlarındaki Taz Dağı’na, Bursa’dan İstanbul’a giderken kullandığı uçağın çakılması sonucu 14 Ocak 1996’da yaşamını yitiren sanatçı Onno Tunç’un anısına Yalova’da yapılan, ancak tahrip edilen anıt, yerine yenisinin yapılacağı söylemleriyle yıkıldı.
Can Yücel’in mezarı
Kimliği belirsiz kişilerce tahrip edilen mezar, tekrardan yapılacak. Heykeli inşa eden kişi ise yine Mehmet Aksoy.
Açık Sütun – Ayşe Erkmen
1994’te belediyenin yaptığı yarışma sonrası dikilen heykel 2006 yılında birkaç vandal eylem sonucu yakıldı. Büyük zarar gören heykel kısmen tamir edildi.
Surp Haç Kilisesi
İnatla restore edileceği günü bekleyen kilise, Bingöl’ün en eski yerleşim bölgelerinden olan Kiğı ilçesindeki tarihi eserlerin çoğunlukla kaderi olan kaçakçılığa maruz kalmamış olsa da, doğanın ellerine terk edilmiş olması da yeterince kötü.
Pira Belek Köprüsü
Tarihi köprü, 133 yıldır insan müdahalesi olmadan ayakta kalmasıyla bu çağda inşa edilen yapılara taş çıkarsa da, artık doğanın insafına kalmış durumda.
Güzel İstanbul – Gürdal Duyar
Cumhuriyetin 50. Yılı adına 1923’te yapılmaya başlanan heykel 1974 yılında Karaköy Meydanı’na konulmuş. Eser bir gece yarısı aniden sökülmüş ve Yıldız Parkı’na konulmuş. Neden böyle bir şey yapıldığını eşelemeye çok da gerek yok sanki.
Ulu Camii
Restorasyonu sonrasında yağan yağmurla çatısı direk akan Ulu Camii de ender restorasyon örnekleri arasında.
Heinrich Krippe tarafından yapılan heykel
Gazi Üniversitesi Güzel Sanatlar Eğitim Fakültesi Resim İş Bölümü’nün girişinde yer alan gençlik ve geleceği simgeleyen kadın ve erkek figürlü heykel 30 yıl sonra olduğu yerden kaldırıldı. Müstehcen olduğu düşünüldüğü için böyle bir akıbete uğradığını tahmin ediyoruz.
Süleymaniye Camii
Restorasyon öncesi caminin herhangi bir yerinde ses çıkardığınızda her yöne eşit olarak ses dağılırken, restorasyon sonrası camiye gelenler sesin eşit dağılmadığından yakınmaktaydı
1500 yıl korundu, 10 yılda yok edildi
dana’nın Aladağ İlçesi’ne bağlı Akören Beldesi’nde yan yana bulunan tarihi kiliseler ve kaya mezarlar, bütçe yetersizliği nedeniyle bekçinin işine son verilince, definecilerin talanına uğradı.
ENTERESAN…!
Aspendos restorasyonuna ’mutfak mermeri’ eleştirisi:
Antalya’da dünyanın en önemli kültürel varlıklarından Aspendos Antik Tiyatrosu’ndaki basamaklar ve oturakların orjinal koyu gri yerine beyaz mermer kullanılarak restore edilmesi eleştirilere yol açtı.
’RESTORASYON FACİASI’
Aspendos’taki restorasyonu gördüğünde çok üzüldüğünü belirten Antalya Kent Konseyi Turizm Çalışma Grubu Başkanı Recep Yavuz, son zamanlarda ülkemizde restorasyon faciaları yaşandığını söyledi. Hatta bunların birkaçının, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın müdahalesiyle tekrar elden geçirildiğini kaydeden Recep Yavuz şunları söyledi:
"Hakikaten dönemi yansıtmayan, biraz karışık, anlamsız restorasyonlarla karşı karşıyayız. Restorasyon bence o dönemi yansıtan ve o eserin korunmasına önayak olan bir çalışma. O dönemi yansıtan derken, üstü fanuslarla kaplanmış bir İshakpaşa Sarayı, sanki sera görüntüsü veriyor. Veya geçtiğimiz günlerde gündeme gelen kalenin restorasyonu var. Kaş’ta tiyatronun içine dökülen betonlar. Bunların hepsi o eserin değerini önemli ölçüde zedeliyor. Tabi ki bunlara müdahil olunuyor, birtakım düzeltmeler oluyor ama Aspendos’ta yaşadığımız da çok üzücü."
Belki de bunların hepsini unuttunuz veya görmezden geldiniz.
Fiyaskonun açıklaması fıkra gibi gerçekten :
Antalya Aspendos Antik Tiyatrosu’nun ardından bir restorasyon faciası da Datça’daki Knidos Antik Tiyatrosu’nda yaşandı. Restorasyondagri-beyaz mermer kullanılması tepki topladı
Antalya Aspendos Antik Tiyatrosu’nun restorasyonunda kullanılan aslı ile uyumsuz taşların ardından Datça’daki Knidos Antik Tiyatrosu’nda da “Mutfak mermeri” görüntülü gri-beyaz mermerler tercih edildi. Yerli ve yabancı turistlerin büyük tepkisine neden olan çalışma, eleştirilere rağmen sürdürülürken restorasyonu yapanlar, uluslararası standartlara uygun davrandıklarını iddia ettiler. Knidos Kazısı Başkanı Doç. Dr. Ertekin Doksanaltı, Datça İlçesi’nde M.Ö. 2’nci yüzyılda inşa edilen 5 bin kişilik Knidos Antik Tiyatrosu’nun bir bölümüne dört sıra 20 blok mermer oturak yeri konulduğunu belirterek “Mutfak mermeri diye bir mermer cinsi yok. Antik dönemde değişik bölgelerden mermerler kullanılmıştır. Afyon mermeri ağırlıklı kullanılan mermer olmakla beraber, Knidos’ta Yatağan bölgesinin mermeri kullanılmış. Yaptığımız incelemeler bunu gösterdi. Bu gri beyaz bir mermer cinsidir. Demir oranı yüksek, sert ve sağlam bir mermerdir. Knidos’taki restorasyonda da gri beyaz mermer kullanacağız” dedi.
BİREBİR YAPARDIK AMA…
Restorasyon çalışmalarında, Venedik Tüzüğü kriterlerinin geçerli olduğunu belirten Doç. Dr. Doksanaltı çalışmasını şöyle savundu:
“Şartlardan biri, var olan malzemenin oranıdır. Belli oranda bu malzemenin bulunması gerekir. Tamamlama yapılacaksa, orijinal malzemeden, örneğin mermerin bir-iki ton farkı olmalıdır. Burada gerekçe, antik dönemde yapılan bir eseri, 2 bin yıl sonra restore ederken, yeni yapılan uygulama ile orijinalinin arasındaki farkı gösterebilmektir. 100 yıl sonra insanlar buraya geldiklerinde, hangisi antik dönemde, hangisi 21’inci yüzyılda yapılmış anlamalıdır. Bire bir yapabilirdik, elimizde bu teknoloji artık var. Birebir yaparsak farklılık yok olur.”
Zamanla renk
farkı kapanır
Aspendos Antik Tiyatrosu ile ilgili resmi yetkilerin yaptığı savunmanın bir benzeri Doç. Dr. Doksanaltı’dan geldi: “Telaşlanmaya hiç gerek yok. Mermer zaten birkaç yıl içerisinde, yağmurun, güneşin, fırtınaların etkisiyle kararmaya başlayacaktır. Antik dönem uygulamasında ilk yapıldığında hatlar keskindi. İnsanlar üzerinde yürüyüp; oturdukça mermerin yüzeyi aşınır. Bu yaşanmışlığı gösterir.”
Yukarıdaki örnekler farklı paylaşım ve haberlerden derlenmiştir. Arkadaşlar bu yaşananlara seyirci kalmaya devam ettiğimiz sürece ,kültürel varlıklarımıza sahip çıkmadığımız sürece ileride torunlarımıza gösterecek hiçbir değerimiz kalmayacak. Bu yaşananların ışid terör örgütünün yaptıklarından ne farkı var ? Ben ülkemde ki tarihi eser katliamını izlerken kahroluyorum. Siz orada yerinizde rahatmısınız?
Alıntı linkleri :
gazetedokuzeylul.com/?p=26075
www.sozcu.com.tr/2017/gundem/efes-antik-kentinde-tartisma-yaratan-fotograflara-aciklama-geldi-1911948/
www.sozcu.com.tr/hayatim/kultur-sanat-haberleri/ahmet-umitten-efes-antik-kentteki-etkinliklere-sert-tepki/
www.hurriyet.com.tr/aspendos-restorasyonuna-mutfak-mermeri-elestirisi-30177753
listelist.com/tahrip-edilen-eserler/