21
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
1860
Okunma


2017 yılına maalesef kanlı bir şekilde girdik ki İstanbul- Ortaköy’de Reina adlı gece kulübünde yaşanan katliamı artık duymayan kalmamıştır sanırım.
İsim olarak çok bildiğim ama görmüşlüğüm olmayan bir mekan Reina…İstanbul’un ve Türkiye’nin jet sosyetesinin mekanı olan bir yer. Yılbaşı gecesi orada yediyüz insanın bulunduğu söylendiğine göre demek oluyor ki oldukça büyük bir mekan. Hatta bir iskelesi bile varmış. Bazı müşterileri yatlarla veya deniz araçlarıyla gelirlermiş oraya. İki sene önce de bir öğrencim orada çalışıyordu.
Her neyse..İşte bu gece kulübüne gelen gözü dönmüş bir cani uzun namlulu bir silahla önce kapıdaki polisi şehit ettikten sonra güvenlik görevlisini de öldürüyor ve içeri giriyor. Sonra da içeride tam bir katliam yapıyor. Bu katliamda otuz dokuz kişi ölüyor, altmışın üzerinde de yaralı var.
Otuz dokuz kişiyi öldürüp, altmışın üzerinde insanı yaralamak için en azından bu katilin 400- 500 kurşun sıkması gerekir. Çünkü tarama yapıyor. Peki en baba silahın şarjöründe kaç mermi olur? Beş yüz mermi sıkacak bir silah sanmıyorum ki var olsun.
Peki neden ille de beş yüz mermi? Çünkü bu adam hiç mi boşa kurşun sıkmadı. Tek tek atışla öldürmediğine göre kurşunlarının büyük bir bölümünün sağa sola saplanmış olması gerekir. Ayrıca ölenlerin hepsi de tek kurşunla ölmedi sanırım. İşte o bakımdan bir hayli kurşun sıkmış olması gerekmez mi?
Peki hem uzun namlulu bir silah, hem de beş yüz civarında kurşun toplamda kaç kilo eder? Yani bu katil kaç kiloluk bir ağırlık üzerinde olduğu halde o mekana geldi.
Kısaca bu olay tek kişinin işi olacak bir olay değil derim ben. Ancak anlatılan o ki eylemi tek kişi yapmış. Yapan her kim ise oldukça soğukkanlı ve profesyonel bir katilmiş. Çünkü onca insanı öldürdükten sonra üzerindeki kıyafetleri değiştirip başka bir kıyafetle sanki müşteri gibi o da mekandan koşarak çıkmış.
Bir başka husus mekan sahibinin ‘’ ABD ( Hatta doğrudan CIA ) beni bir saldırı olacağı konusunda uyardı’’ demesi. CIA neden bir şahsı uyarır da direkt Emniyeti uyarmaz?
Bütün bunlar inşallah ortaya çıkarılacak. Ancak benim üzerinde durmaya çalıştığım ana konu bu değil. Ana konu bu katliamın faturasının - Pek çok olayda olduğu gibi- İslama kesilmiş olması. İslam ne alaka peki? Efendim bu katliamı yapan hain yaratık güya insanları tararken tekbir getirmiş.
‘’Eee..Ne olmuş tekbir getirmişse’’ Demiyoruz artık. Direkt yapıştırıyoruz: İslami Terör…İslam Dini Adına Katliam…
İşte burada aklıma bir fıkra geldi. Her ne kadar böyle bir katliamı anlatırken pek de uygun düşmese de konuyu izah edebilmem için bu fıkrayı anlatmam lazım ki bilindik bir fıkradır.
Almanya’da bir Alman, Türkler gibi kurban kesmeye niyetleniyor ve bir koyun alıp bunu kesecek birilerini arıyor. Derken yaşlı bir adam bulup koyunu kestiriyor ama yaşlı adam kesme işi bittikten sonra deri yüzme işini yapamayacağını, çok yorulduğunu söylüyor. Alman ‘’ peki deriyi kime yüzdüreceğim’’ Deyince yaşlı adam ilerideki bir mescidi gösterip ‘’ Oraya git. Caminin hocası sanırım yüzer’’ Diyor. Alman elinde kanlı bıçakla mescide dalıp ‘’ Hoca kim’’ Diye sorunca cemaat korkuyor. Hepsi birden dehşet içinde hocayı gösteriyorlar ‘’ O ‘’ diye. Hoca hemen atılıyor ‘’ Ulan şurada iki rekat namaz kıldırdık diye hemen hoca mı olduk?’’
Ortaköy katliamındaki katil de ‘’ Allahu ekber’’ dedi ya ( Ki, dediğini de bilmiyoruz aslında) hemen Müslüman oldu. Öyle olunca da bu terör saldırısı insanların yaşam ve inançlarına yönelik bir terör saldırısı oldu çıktı.
Peki olamaz mı? Yani gerçekten de bu katil yılbaşı gecesinden neredeyse bir ay öncesinden başlayan yılbaşı kutlamalarına karşı kampanyalardan, söylemlerden, din adamlarının vaaz ve nasihatlarından etkilenerek böyle bir cinayeti yapmış olamaz mı?
Olamaz. - Şeytani de olsa- müthiş bir zekaya sahip olan bir katil eğer yılbaşı kutlamalarına karşı ve kendisi aşırı İslamcı olduğu için böyle bir cinayeti işlemiş olamaz. Çünkü Reina denen o mekana yerlilerden daha çok yabancıların geldiğini, yabancıların ise yılbaşını zaten kutladıklarını bilir. Yani hedefi yılbaşı kutlayan yabancıları değil, Müslümanları öldürmek olması gerekmez mi?
Yılbaşı gecesi içinde Türk ve Müslümandan daha çok yabancıların bulunduğu bir mekanda katliam yapmak yerine mesela Ramazan ayında açık olup içinde - Nüfus cüzdanına göre Müslüman - olan insanların bulunduğu bir mekanı taraması beklenmez mi böyle bir katilden? Ama böyle yapmıyor.
Neyse…Diyelim ki bu caninin düşünce yapısı ve psikolojisi çok farklı. Kemal Kılıçdaroğlu’nun sorduğu soruyu işte tam burada sormak lazım : Katil onca mermiyi ve silahı nereden buldu? O katile o silahı ve mermileri kim verdi?
Efendim, bu gün dünyanın gözleri önünde tekbir getirerek kafa kesen, insanları diri diri yakan sapıklar yok mu? Var elbette. En belirgin misal de İşidciler.
Bu katil İşidci olamaz mı?
Büyük ihtimalle öyledir?
İşidciler ‘’Allahu ekber’’ Diyerek kafa kestiğine göre bu katliam bir İslami terör değil midir?
İşte asıl soru bu.
En son yazdığım yazımda bir cinayetten bahsetmiştim.
Adam karısıyla tartışıyor. Sonra kadını öldürüyor; ardından evinin balkonuna çıkıyor ve ‘’Allahu ekber’’ Diye tekbir getirip kendini aşağı bırakıyor ve ölüyor. İşte bu olay ne kadar bir İslami cinayetse Ortaköy katilinin ya da İşid katillerinin yaptığı cinayetler de o kadar İslami bir katliamdır.
Hz. Ali’yi ‘’ Hüküm yalnız Allah’ındır ya Ali’’ Diyerek ve ‘’ Allahu ekber’’ deyip tekbir getirerek katleden İbn-i Mülcem ne kadar Müslümansa, o katliamı ne kadar İslam dini adına işlemişse Ortaköy canisi ya da İşid katilleri de o kadar Müslümandır.
680 Yılında Hz. Hüseyin’i ve ailesini katleden, 683 yılında ise Harre olayı dediğimiz katliamda Kabeyi mancınıklarla taşa tuttuktan sonra binlerce Müslümanın kafalarını kestirerek veya kaynar kazanlara atarak katleden Yezit ne kadar Müslümansa Ortaköy canisi ve İşid katilleri de o kadar Müslümandır ve yaptıkları İslam ile bağdaşır.
Gerçek Müslüman, yılbaşını kutlayan Müslümanı tenkit edebilir, ayıplar, ona bir kaç söz de söyleyebilir ama öldürmez, canını incitemez. Yabancılara yani gayrimüslime hiç bir şey deme hakkına bile sahip değildir bırakın öldürmeyi.
Ortaköy canisi eğer bu katliamı İslam adına yapmış ise sormak gerekir: Bu cani Sultan II. Abdulhamit’den daha mı Müslümandı ? Çünkü:
Padişah II. Abdülhamit bırakın gayrimüslimleri yılbaşı kutluyor diye cezalandırmayı tam tersine 1893 yılında "Yılbaşı Yortusu" dolayısıyla Rum ve Ermenilere para vermiş, her iki patrikhane de Padişah’a teşekkür mektupları göndermişler ve bu mektuplar Sadrazam Cevat Paşa tarafından Mabeyn Baskitabeti’ne 4 Ocak 1893’de arz edilmiştir. Dahası 19.2.1318 (1902) tarihli bir iradeden ( padişah fermanından ) bunun alışılagelmiş bir uygulama olduğu ve her Noel ve Paskalya’da, Noelin ve Paskalya’nın girişinden önce verildiği anlaşılmaktadır. ( kaynak: 1- Başbakanlık Osmanlı Arşivi Irade-i Hususiye Kataloğu 1318. Genel No: 88~, Husus! No: 29
2---4 Sefer 1320 (1904) tarihli irade-- BOA; Irade.i Hususiye Kataloğu 1320. Genel No: 742, Husus! No: 9.)
Ayrıca yine Sultan II. Abdülhamit’in 1896 yılında İstanbul- Beyoğlu’nda Madam Flora adlı bir terzinin evinde ( Modacı ) süslenmiş bir yılbaşı çamının altında, evlatları ve eşi ile birlikte yılbaşı kutladığını hatta madam Flora’nın kendisine hediye ettiği robdaşambr için teşekkür ettiğini biliyoruz.( www.edebiyatdefteri.com/yazioku.asp?id=149006 ) O zaman sorarım. Abdestsiz bir tek adım atmadığı söylenen II. Abdülhamit’ten daha mı Müslümandı bu hain katil?
Kısaca…Bu katliamı getirip yine İslamın üzerine yıkmaya kalkmasın hiç kimse.
Rabbim bu katliamda ölen Müslüman ya da gayrimüslim herkese rahmeti ve merhameti ile tecelli eylesin. Alçak teröre bir kere daha lanet olsun..Her kimden, her ne taraftan gelirse gelsin Teröre lanet olsun…İbni Mülcemlere, Yezit ruhlulara lanet olsun.
2017 yılında başka katliamlar ve acılar yaşamamamız dileklerimle tekrar tüm milletime baş sağlığı dileklerimin yanı sıra daha huzurlu daha nice yıllar temenni ediyorum.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
NOT: Yazıyı yayınladığımda ’İşte Reina Katilinin resmi diye yayınladığım net bir resmin katliamı yapan kişi ile hiç bir ilgisi yokmuş. Katilin en net resmi yukarıda yeniden tarafımdan yayınlanmıştır.