9
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1648
Okunma

Şimdi sizlere ‘’Türkiye’nin en mutlu ili ya da ilçesi hangisidir?’’ Diye sorsam ‘’Sami Hoca yine bir muzırlık peşinde’’ Diye düşünüp ‘’ Mersin’in Mut ‘’ İlçesi diye cevap verirsiniz. Öyle ya Mut’lu olan bir insan mutludur değil mi? Ama öyle değil. Gerçek manada mutluluktan bahsediyorum.
Bizim ülkemizde bu sorunun cevabı araştırılıyormuş biliyor muydunuz?
Evet evet..TÜİK yani Türkiye İstatistik Kurumu merak etmiş ve ‘’ Bakalım bizim güzel ülkemizin en mutlu ili hangisi?’’ Diye düşünmüş ve işi gücü bırakıp bu konu üzerine yoğunlaşmış.
81 İlimizde gayet ciddi bir araştırma yapılmış. Ama bu araştırma sadece bu sene yapılan bir araştırma değil. Daha önceki senelerde de yapılmış. Daha önceki senelerde hangi ilimiz en mutluymuş orasını bilemiyorum ama bu senenin en mutlu ili belli. Hangisi mi? Hele biraz sabırlı olun bakalım.
Öncelikle TÜİK’e teessüflerimi arz ediyorum. Zira böyle bir araştırma yaparken bana tek bir sual sormadılar. Zannım o ki resmimi bir yerlerde görüp ‘’ Lan bu herifin hayatı kaymış. Şimdi buna sorsak iki saat mutsuzluğunu ve nedenlerini sıralar’’ Diye beni es geçmişler.
Neyse…Uzun ve yorucu araştırmalar sonunda kendileri de gözlerine inanamamışlar. Zira bir ilimiz geçen seneye nazaran beş basamak öne fırlayıp birinci olmuş.
Evet..Beş basamak birden fırlayıp birinci sıraya yerleşen bu ilimiz demek ki geçen sene beşinci sıradaymış. Bu sene birincilik kürsüsüne oturmuş.
Gelelim hangi ilimiz olduğuna: Efendim bu ilimiz Yozgat…
Şimdi bu sonucu öğrenince haliyle ‘’ Allah daha da mutlu etsin’’ Demek düşer bizlere değil mi? Ama kazın ayağı öyle değil.
Sinop ili itiraz etmiş bu sonuca. ‘’ Hadi ordan len. Yozgat bu kadar mutlu olamaz. Daha doğrusu Yozgat’ın bu kadar mutlu olması için bir sebep yok. Biz Yozgat’tan çok daha mutluyuz. Hakkımız yeniyor. Bu işte bir b.kluk var’’ Demişler.
Sinop’un bu itirazı üzerine gözler Yozgat’ın Belediye başkanına çevrilmiş. Bakalım o ne diyecek ‘’ Ne kıskanıyosunuz ooolum. Mutluluk hakkımız söke söke alırız ve aldık ‘’ mı diyecek. Yozgat için nasıl canla başla çalıştığından bahsedip Yozgatlıların mutluluğunda nasıl bir payı olduğunu mu anlatacak. Kısacası bu mutluluğun sebebini neye bağlayacak.
Derken efendim uzatmışlar mikrofonu Yozgat Belediye Başkanına lakin o da ne? Belediye Başkanı NEVZAT GÜMÜŞSU da bu birinciliğe oldukça şaşırmış vaziyette ve aynen şöyle diyor:
‘’Yozgat’ın, Türkiye’nin en mutlu ili seçilmesine ben de şaırdım. Düşünün bir kere eğer belediye başkanı olmasam bu ilde bir saniye bile durmam’’
Şimdi Yozgatlılar ‘’Ama Hocam ‘’ Diye başlayan bir itiraza hazırlanıyorlar biliyorum. Az bekleyin Yozgatlılar.
Devam etmiş Yozgat Belediye başkanı NEVZAT GÜMÜŞSU:
‘’Bizim Yozgat’ta yaşayanların yarıdan çoğu Yozgat dışında bir yer görmemişlerdir. Zaten başka bir yer gören de buradan bir ayrılıyor, bir daha dönmüyor.’’
Yani adam, belediye başkanı olduğu ili yerden yere vuruyor(!)
Lakin ilini yerden yere vurmakla beraber bu ilin insanlarında anlamını bir türlü kavrayamadığı bir mutluluğun bariz bir şekilde görüldüğü de aşikar. Bunu da anlatıyor belediye başkanı:
‘’Son zamanlarda Yozgat ilinde bir gariplik olduğu benim de dikkatimi çekti. Hiç bir Allah’ın kulu hiç bir şeyden şikayetçi değil…Hatta geçenlerde bir kıraathaneye girdim. Baktım işsiz güçsüz bir sürü genç oturmuş oyun oynuyorlar. ‘’ Gençler, halinize üzülüyorum ama merak etmeyin hepinize iş güç bulacağım’’ dedim, ‘’ ‘’ Amaan başkanım. Ko g.tüne…Düşündüğün şeye bak’’ Diye mutlu mutlu gülümsediler’’
Velhasılıkelam Yozgat İlinde bir mutluluk var ama mutluluğun sebebi yok…Yani bu insanları neyin bu kadar mutlu ettiğini bilen eden yok…
Sonunda sanırım yaşlı bir dede ‘’O mutluluk bizim Yozgat’ın havasından- suyundandır’’ Demiş olsa gerek ki birilerinin gözü açılmış. O birileri ( Sanırım Yozgat’ın birinci olmasına itiraz eden Sinoplular olsa gerek ) ‘’ Ulan hava aynı hava’’ dedikten sonra akıllarına gelmiş: SU
Evet..’’Mutlaka Yozgat’ın suyuna bir şeyler karıştırılıyor’’ diye içme suyu şebekesinden su numuneleri aldırmış ve tahlile göndermişler.
Pekiii. Tahlil sonucu ne olmuş dersiniz?
Şimdi hepiniz ‘’ Tabii ki bir şey çıkmamış’’ dememi bekliyorsunuz ama maalesef.
Suda Sertalin, Stalopram, Fluoksetin ve Proksetin denilen maddelere rastlanmış.
Yani?
Yani efendim Yozgat’ın şebeke suyuna antidepresan karıştırılıyormuş. Yozgatlının mutluluğu da antidepresanla kafayı bulmaktan kaynaklanıyormuş.
Şimdi buraya kadar her şey güzel hoş da bu haberde çok minicik(!) bir pürüz var: Yozgat’ın Belediye Başkanı NEVZAT GÜMÜŞSU değil, KAZIM ASLAN.
Ayrıca hiç bir belediye başkanı kendi ili için ‘’ Belediye başkanı olmasam ben bile bu ili terkederdim’’ demez. Ve son olarak. Yozgat belki en mutlu ilimiz değildir ama en mutsuz ilimiz de değildir.
Ve bu haberle ilgili en son olarak: Kim uydurduysa ….( Anladınız siz onu )
Bu salak haberin kaynağı mı? :
www.zaytung.com/haberdetay.asp?newsid=316020
Evet…Haber tabii ki uydurma ama öte taraftan madem ki antidepresanla mutlu oluyoruz o halde hiç de fena fikir değil. Haa. Bu arada o suya şap atılırsa ne olur dersiniz sizce?
Neyse eşeğin aklına karpuz kabuğu getirmeyeyim ben yine de.
‘’Yahu hocam şap da nereden aklına geldi şimdi’’ Diyeceksiniz. Pek alakalı değil ama anlatayım.
Bu sefer haber İstanbul’dan ve uyduruk değil.
Finans danışmanı işadamı S.L. (44), daha önce bazı programlarına katıldığı Bilgi Paylaşım Merkezi adlı derneğin, “Sevgi Şelalesi” olarak da bilinen ve biyoenerjiyle kimi hastalıkları tedavi ettiğini iddia eden İngiliz biyoenerji uzmanı Stephen Turoff’u (69) Türkiye’ye getirdiğini öğrendi. Randevu aldı. ‘Erken boşalma’ sorunu yaşadığını ve eşiyle ayrılma aşamasına geldiğini söyleyen işadamı, derneğin İstanbul Beyoğlu’ndaki ofisinde biyoenerji seansına katıldı.
Seanstan sonra merkezin çalışanları S.L.’yi terapi için reiki uzmanı Z.Ş.’ye (50) yönlendirdi.
Bioenerjici Z.Ş den fena halde enerji aldı işadamı S.L… Z.Ş de 250 Tl karşılığında müşterisine bir seans enerji verdi bol bol.
S.L nin hoşuna gitmişti bu seanslar. Gerçi yine erken boşalıyordu ama Z.Ş , kendi karısı gibi sorun etmiyordu bunu. Eh Z.Ş için sorun olmadığı müddetçe S.L için de sorun değildi.
Böylece tam yüz seans al takke ver külah enerji alış verişi oldu S.L ile Z.Ş arasında.
Sonunda S.L toplamda cebinden 25.000 Tl uçup gidince nihayet uyandı. ‘’ Leeeennn. Tam yüz seans ş’aaptık…Yani terapi gördüm ama hâla erken boşalıyorum. Siz beni kandırıyor musunuz laaannnn’’ Diyerek soluğu savcılıkta aldı.
Savcılık Stephen Turof’u, Bilgi Paylaşım Derneği yöneticisi D.D.M yi ve terapist(!) Z.Ş yi çekti huzuruna.
Stephen Turoff ‘’ Kim kiminle ne b.k yer ben karışmam. Ben Reikiciyim. Reikime bakarım. Paramı da kişilerden değil, dernekten alırım. Bu herifle benim bir işim yok’’ Dedi. D.D.M ‘’ Biz yasal olarak terapi yaparız Müşteri ile terapist arasında geçenler bizi ilgilendirmez’’ Dedi. Z.Ş. ‘’ İki yetişkin insan arasında bir gönül ilişkisiydi, yaşandı geçti’’ Dedi.
Savcı içinden mutlaka geçmiştir S.L ye hitaben ‘’ 100 seanstan ve 25.000 Tl paran gittikten sonra mı uyandın be hey kaz kafa’’ demek ama o öyle demedi tabii ki.
Bu aşamadan 20 gün sonra S.L davasını geri çekti. Savcılık ise, “Müşteki ve şüpheli Z.Ş.’nin duygusal ilişki yaşadıklarını, bu hususun bir süre devam ettiğini, işadamının dolandırıldığına dair delil bulunmadığını” belirterek takipsizlik kararı verdi.
yeniadalet.com/bioenerji-tuzagi/1767/
Velhasılıkelam suya antidepresan atsan da şap atsan da değişen çok fazla bir şey yok. Kafalara format atmadıktan sonra sahte ya da geçici mutluluklar peşinde koşar dururuz.
Resim mi : Hoşuma gitti kullandım. Başka bir manası yok )))))))