“Hayırdır? Yine buruşmuşsun. Bir şeye mi canın sıkıldı.”
“Nasıl sıkılmasın ki! Şu halime bak. Ben böyle miydim?
“Sıkma canını. Her şeyin bir çaresi var. Ben bekliyorum.”
“Sen neyi bekliyorsun?”
“Seni.”
“Seni derken...?”
“Ateş başıma vurdu. Birazdan sahiben gelir. Yerimizi hazırlar. Seni yatırır. Ben üstüne çıkarım. Görevimi yapınca bak gör hiç sıkıntın kalmayacak. Eski güzelliğini yine bulup rahatlayacaksın.”
“Tamam öyleyse. Yerimiz de hazır. Ben yatıyorum.”
“Ben de geliyorum. Üzerinden geçeceğim.
…………………………………………………………
“Nasıl sıkıntın geçti değil mi? Rahatladın. Eski güzelliğini yeniden buldun bak…”
“Evet geçti. Şimdi daha iyiyim. Sen olmasan ben ne yaparım?”
“Benim işim bu. Seni düzeltmek.”
Evin kadını ütülenen gömleği gardıroba, ütüyü de yerine kaldırdı. Yine değişmez görevlerinden birini daha bitirmişti. Mutluydu.
BAZILARI ÇALIŞAN, BAZILARI YEMEĞİMİZİ ÜTÜMÜZÜ YAPAN TÜM KADINLARIMIZIN KADINLAR GÜNÜ KUTLU OLSUN. HEPİNİZE SELAM EDİYOR SAYGILARIMI GÖNDERİYORUM
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Hepimizin üzerinden bir şeyler geçiyor bu ülkede. Ama çoğu kadınımızın üstünden silindirler geçiyor maalesef. İşin acı yanı canı gerçekten yananların "gıkı "çıkmıyor da canı hiç yanmayanlar kadınlar gününü kutluyor. Ve o eğlencede ki hallerinden anlıyoruz nasıl canlarının yandığını. Güzel bir yazı abim emeğine sağlık.
Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle çok güzel yazılar yazıldı. Buna senin yazında dahil. Ben de doğruların tekrarı yerine(Terdid: Merakta bırakarak beklenmedik şekilde bitirme) sanatından bir örnek vermek istedim.
Valla sakın burada ki beyler üzerine alınmasınlar ' ama toplum olarak çok bir seviyoruz özel günler de şöyle olmalı 'böyle yapmalı çiçektirler güneştirler :) ..çok kısa bir uzun yol anımı anlatmak istiyorum - çok kısa uzun yol - ' ona güldüm de :) . terminal de hıra güre, bir telaş bir panik' iki genç çift bindiler otobüse . işin ilginç yanı o günde dünya kadınlar günü :) hele bakın tesadüfe sanki' sürpriz o gün için özel bir uyarlama' hemen ön koltuktalar ve kendi aralarında tartışıyorlar ' beli ki evden kavgalı çıkılmış ' hani duymamak gibi bir şansım yok. epeyce bir süre susup bekledim ' ikaz etmeyim hani ayıp falan olur aile kavgasına müdahale etmiş olmak gibi falan :) .neyse sustum ama önümdeki çiftin susacağı yok. e kavga için de seçilen ortam hiç müsait değil :) kadın sürekli şikayet ediyor sen beni hep irdeliyorsun yemek yapıyorum yaptığım yemekleri beğenmiyorsun birlikte yaptığımız hiç bir şey yok .bu kez adam ' e sende benim Anne hep laf yetiştiriyorsun 'ne zaman Anneme gidelim desem hep bir yerlerin ağrıyor ama senin Anneler geldi mi evde bir telaş bir telaş ..en son cümle en içime burkan cinstendi .Kadın' ama' sen bana , evlendikten sonra hiç bir' gün çiçek alıp gelmedin, oysa' ben seni 'hep gülerek karşıladım .. ve her gün elinde çiçek göreceğim hevesiyle bekledim .ve ses kesildi ''' birden bire .gözlerimi açtım o an .. birden bire ya gördünüz mü ' problem nerden kaynaklı .. dedim kendi içimden neyse ki genç çifft ' bir birlerine sarıp uymaya başlıklarında .çok uzun süre düşündüm sesiz kalarak bir çok evlilikler ve ilişkiler ne yazık ki ' görünüşte basit' ama pratikte çok öneli ayrıntılar yüzünden huzursuzluklar yaşanıyor ve o sinir akneleri 'nerde ve ne zaman ortaya çıkacağı hiç belli oluyor..
Yani 'sevgili baylar ve bayanlar ' aşk ve sevgi sadece özel günlerde hatırlanmak değil ' her günü özel kılacak hatıralar ve anlamlar katmak bir birlerimizin hayatlarında yer alırken '
Ve son olarak diyorum ki . Kadını önce İnsan olduğu için değer veren tüm Beylere teşekkürler..
Özel günlere ben de karşıyım. Tüketim ekonomisinin bir buluşudur o günler. Yalnız şöyle bir faydası var. Uyurken dürtüp uyandırıyor. Paylaştığınız anınız ve yorumunuz için çok teşekkür ederim. Sağ olun. Selamlarımla.
Öznesi gizemli yazılara her zaman hayran kalmışımdır. Ustalık burada işte. Ayrıca senin sayfandan ben de dünyadaki bütün kadınların kadınlar gününü kutlarım. Onlar bizim başımızın tacı. Onlar olmasa biz hiçiz. Onların sayesinde varlığımız ortaya çıkıyor.. Kadınlara kalkan eller taş olsun! ( Benimki de.)
Öznesi gizemli yazılara her zaman hayran kalmışımdır. Ustalık burada işte. Ayrıca senin sayfandan ben de dünyadaki bütün kadınların kadınlar gününü kutlarım. Onlar bizim başımızın tacı. Onlar olmasa biz hiçiz. Onların sayesinde varlığımız ortaya çıkıyor.. Kadınlara kalkan eller taş olsun! ( Benimki de.)
Bedri Abim okumaya başlayınca önce bir hayırdır dedim. Ben mi yanlış okuyorum, Yoksa Bedri Komutanın sayfasına virüs falan mı girdi?
Sonra devam ettim, kesin virüs dedim. Acil Habib Kardeşe birinin haber vermesi lazım. İki elimle yüzümü kapadım ama merak işte virüs mirüs dinlemiyor. Anaa o da neee? Bu bizim her gün beraber olduğumuz virüsmüş meğer.
Yani insan bir çiçek yazısı yazar hanımlara. Başından aşağıya gül yaprakları döker. Şöyle bir tekne gezisine çıkarır deniz havası aldır falan fişman. Ya Komutanım bu mübarek günde de mi bizleri ütü ile baş başa bıraktınız. Yazık değil mi bunca kadına ya. :(
Dünyanın bütün nimetleri kurban olsun sizlere... Her şeyin en iyisini hak ediyorsunuz. Sizler olmazsanız yaşamak neye yarar ki? Biliyor ve tahmin ediyorum. Bir çoğunuz ütü yapmayı sevmez. Ama yine de yaparsınız. Şöyle bir dokundurma yapmak istedim. Selam ve Saygıyla Koca Usta...
Sevgili hocam, Nurten koşun nezdindeki itibarım, torunlarının kakası kadar bile değil, merak etma Bahçedeki köpeğe mamasını verirken benim önüme de koyuverişyor bir şeyler, hepsi o... Valla billa... Kadın torun manyağı, bir de çok özledim diyerek Akçay'dakileri getirtiyor ayın onunda bir haftalığına... Dört torun arasında iyice ayvayı yiyeceğim ben, papyuçlar dama hepten atılacak...
Can komutanım, Kangallar çalışıp para kazanıyor, Sami hoca evde kadın vazifelerini (temizlik, bulaşık, çamaşır, yemek, vs.) ifa ediyor. Yani o da bir tarafıyla kadın. Sami hocanın günü ondan için... Ütüyle kumaşın konuşması ve teması bana hep cinselliği çağrıştırıyor nedense, (herhalde ütünün kumaşı o okşayışlarını kıskandığımdandır) kusuruma bakma sen... Selam ve saygılar
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.