21
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
3063
Okunma


Görev yaptığım yerlerden birinde bir yılbaşı öncesinde o ilçenin en büyük camiinde ilçe müftüsü tarafından bir vaaz irad ediliyordu. Vaaz kürsüsündeki müftünün diğer müftülerden biraz farkı vardı. Çünkü sadece İlahiyat Fakültesini bitirerek değil aynı zamanda bütün Türkiye tarafından çok iyi tanınan ve bilinen, sevilen bir şeyhin rahle-i tedrisinden de geçmişti.
Evet bu müftü bir ilahiyat fakültesi mezunu olmanın dışında Abdulhakim Arvasi’nin yeğeniydi. Yani Şeyh Abdulhakim Arvasi bu müftünün amcasıydı. Dolayısıyla amcasının sohbet halkalarında da bulunmuş ondan da ders almıştı.
Bu bilgiyi şunun için verdim: Genelde şeyh dediğimiz zaman, onlardan ders alma dediğimiz zaman aklımıza çağın oldukça dışında düşünce ve fikirlere sahip insanlar geliyor. Dolayısıyla bu müftümüzün de eylemlerinin ve söylemlerinin anti çağdaş olması gerekirdi(!) İşin doğrusu ‘’ Muhterem cemaat bu günkü vaazımda Noel hakkında konuşacağım’’ dediğinde ben içimden ‘’ Yahu şu bizim ülkemizin başka derdi yokmuş, her sorunumuzu halletmişiz de bir Noel sorunumuz kalmış gibi müftü efendi de Noelin günah olduğunu anlatacak bize’’diye geçirmiştim. Ayrıca kızardım. ‘’Yahu mübarekler camiye gelen insan herhalde bilir Noel kutlamanın günah olup olmadığını. Cami cemaatine bunu anlatmanın mantığı ne?’’ diye düşünürdüm.
Müftü Ömer Faruk Arvas konuşmaya başlamadan önce ben her yılbaşı öncesinde olduğu gibi o yılbaşı öncesinde de sıkıcı, bunaltıcı, ‘’Yav yeter daaa’’ dedirtecek bir konferans bekliyordum vaaz olarak.
Devam etti Müftü:
‘’ Muhterem cemaat burada bu kürsüye çıkmadan önce iki vatandaş bana iki ayrı soru sordu. Birincisi ‘’ Hocam yılbaşında eğlenmek, yılbaşını kutlamak günah mıdır?’’ dedi, bir diğeri de ‘’ Hocam yılbaşı piyanangosu almak, yılbaşında tombala oynamak günah mıdır’’ diye sordu. Bu gün ben burada işte bu sorulara cevap vereceğim.
Öncelikle belirteyim ki yeni bir yıla girmeyi kutlamak günah değildir. Hele de bunu Hz. İsa’nın doğumu olarak kutlamak günah değil aksine sevaptır. Madem ki bizler Müslümanlar olarak Allah-ü Tealanın bütün peygamberlerine iman etmişiz, İsa Aleyhisselamın doğumunu kutlamaktan daha tabii ne olabilir ki. Ancak hemen belirteyim: Bu kutlamayı Allah’ın (C.C) asla beğenmeyeceği şekilde onun haram kıldığı alkole ve zinaya bulanarak yapmak elbette ki günahtır. Hele de bu kutlamayı Hristiyan bayramı olan Noelle birleştirip noeli de kutlamak Müslümana asla yakışmaz’’
Kısaca Müftü Ömer Faruk Arvas da diğer hocalar gibi çok da farklı şeyler söylemiyordu. Neticede diğer hocalar da ‘’Yılbaşı mı kutlayacaksınız? Bol bol Kur’an okuyun, vaktinizi ibadet ve taat ile geçirin, hiç bir şey bilmiyorsanız üç kulhuvallah bir elham okuyun İsa Nebi Aleyhisselamın ruhuna’’ diyorlardı.Müftümüz devam etti:
‘’ Muhterem cemaat. Gelelim diğer soruya: Milli piyango almak, yılbaşında tombala oynamak günah mıdır?
Bir müftü olarak hayır değildir diyemem elbette ama şimdi ben size sorayım: Ramazan ayında kahvehanelerde teravihden hemen sonra başlayıp taa imsak vaktine kadar parasına ve doğrudan doğruya kumar olarak tombala oynadıktan sonra, benim şanslı kartım diyerek o tombala kağıdını cebine sokup sabah namazına gelmek, alnını secdeye koyduğu anda cebinden seccadesininin üzerine düşen tombala kağıdının üzerine secde etmek mi daha günahtır yoksa yılbaşında zaten aile içinde birinde kalacak yani aileden dışarı çıkmayacak bir paraya tombala oynamak mı daha günahtır?’’
Ömer Faruk Arvas öyle bir soru sormuştu ki ister istemez cami cemaati bana bakıyor mu ‘’ diye sağıma soluma baktım. Çünkü adeta sanki beni tarif ediyordu. Hoş birlikte saf tuttuğum cemaatin pek çoğu da benden farksızdı ya. Evet ben çok sık olmasa da Ramazan aylarında ( Bir başka görev yaptığım yerde ) teravihden imsak vaktine kadar resmen kumar olarak tombala oynar sonra sabah namazını kılardım imama uyarak. Yani teravihden imsaka kadar şeytana, imsakla birlikte imama uyardık.
Müftü Ömer Faruk Arvas yine devam etti.
‘’Evet milli piyango da, parasına tombala oynamak da haramdır, günahtır ama keşke bütün günahlarımız bu kadar olsa. Mesela kumar oynamanın cezası islam hukukunda ne olmuştur? Genelde dayak…Osmanlı döneminde kumar oynamanın cezası oynayana da oynatana da dayak atmak olmuştur. Lakin zinanın cezası nedir? Dünyadaki cezası recm. Ahiretteki cezası ise nâr-ı cehennem. Allah’a (C.C) ortak koşmaktan sonraki en büyük günah. İşte asıl sakınılması gereken günah bu.’’
Şaşırdım birden. Şimdi durduk yere zinayı da nereden çıkardı müftü efendi. Tamam çoğumuz kumarbazdık, çoğumuz milli piyango ve şans oyunları oynuyorduk, hatta ayda yılda bir, düğünlerde filan ya da sedece yılbaşına mahsus olmak üzere kafa çekenlerimiz de vardı ama zina çok büyük bir suçlamaydı. Cemaate baktım. Tanıdıklarım içinde zinakar olabilecek tek bir Allah’ın kulu yoktu.
Müftü sözlerine ‘’ Evet zina daha büyük günahtır. Hele de bir insanın, kendi annesiyle zina etmesi…Hem de Kabe kapısında zina etmesi…Bunu tasavvur bile edemiyorum. Oysa maalesef şimdi burada Cuma namazı kılmak, Rabbin huzurunda saf bağlamak için toplanmış olan bizlerin önemli bir kısmı zina ediyor. Hem de kendi anneleriyle’’ diye devam edince gözlerim faltaşı gibi açıldı. Müftü dehşet bir şeyden bahsediyordu.
‘’Muhterem cemaat bu ilçede faiz ve tefecilik almış başını gitmiş ( Evet maalesef o ilçede özellikle faiz ve tefecilik oldukça yaygındı ve yine maalesef pek çok hacı- hoca dediğimiz insan gırtlağına kadar bu pisliğin içindeydi ) Faizin ve tefeciliğin nasıl bir şey olduğu bizlere ‘’ Faiz alan ve veren, tefecilik yapan, Kabe kapısında annesiyle zina etmiş gibidir buyur muyor mu yüce peygamberimiz Aleyhi ve sellem?’’
Elhak öyle buyuruyordu peygamberimiz. ‘’Her kim faiz alır veya verirse, her kim tefecilik yaparsa annesiyle zina etmiş gibidir.’’ Diyordu. Her ne kadar bazı ilahiyatçılar banka faizlerinin Peygamberimizin bahsettiği faizin kapsamında olmadığını söylese de tefecilik için hepsinde ortak görüş aynıydı. O ilçede ise tefecilik yapmadan zengin olan hiç kimse yok gibiydi. Birisinden 1000 Tl borç istediğinizde ‘’ Borcun vadesi dolduğunda 2000 Tl olarak geri ödersen veririm sana bu borcu’’ demeyen adeta yoktu.
Herkesin başı önüne eğilmişti. Müftü resmen dehşet filmi seyrettiyor, hatta dehşet filminden de öte bizzat yaşatıyordu ama film henüz bitmemişti. Tekrar gürledi:
’Muhterem cemaat...Bakın müftünüz olarak açıklıyorum: Her Allah’ın günü öyle bir günah işliyoruz ki onun yanında milli piyango almak, yılbaşı kutlaması yapmak solda sıfır kalır. ‘’Efendim yılbaşında hindi yiyebilir miymişiz?’’ Ölü insanın etini yiyeceğine hindi ye be mübarek.
‘’Haydaaaa’’ dedim kendi kendime. Müftü şimdi de bizi leş yiyici yapmıştı.
‘’ Ne diyor yüce Peygamberimiz ‘’ Gıybet etmek, bir müslümanın arkasından onun hoşuna gitmeyecek şeyler söylemek o kişninin ölmüş haldeki etini yemektir. Ahirette size ‘’ Dünyada çok yemiştin buyur şimdi de ye ‘’ diyerek o kardeşinizin ölü etleri yedirilmeyecek mi? Ama maalesef yine bu ilçede en fazla işlenen günahlardan biri de konuştuğunuz bir kişiye sırtınızı döndüğünüz anda arkanızdan konuşmasıdır.’’ ( Müftü efendi çok haklıydı. En yakın dost bildiklerim, en dindar insan olarak tanıdıklarım bile bir başka dostun arkasından konuşma suçunu çok fazla işlerlerdi o ilçede.20 Bin nüfuslu olduğu halde tam 37 tane camisi olan ilçede…37 Camisi de özellikle Cuma günlerinde ve Ramazan aylarında tıklım tıklım dolu olan ilçede…Ama tabii ki bu sorun sadece o ilçeye has bir sorun olmayıp Türkiye genelinin bir sorunuydu. )
Müftü gürledi: ‘’ Evet yılbaşını bir Hristiyan gibi kutlamak, Hristiyanların 25 Aralıkta kutladığı Noeli o tarihte kutlamak günahtır. Milli piyango, şans oyunları günahtır ama faiz, tefecilik, hırsızlık, adam kayırma, haksız kazanç elde etme, yetimin malını yeme, kul hakkı hepsinden çok daha büyük günahlardır. Keşke günahlarımız sadece yılbaşını hristiyanlar gibi kutlamaktan ibaret olsa da saydığım o büyük günahları hiç işlememiş olsak. Rabbimiz bize ‘’Karşıma alkolik olarak gelmeyin’’ demiyor. ‘’Karşıma kul hakkı ile gelmeyin’’ diyor. Elbette ki Rabbimizin karşısına alkolik olarak çıkmayalım. Lakin kul hakkı ile hiç çıkmayalım.’’
Yıllar önce dinlediğim bu vaaz geldi aklıma bu yılbaşında. Keşke yılbaşı Noel kutlamama, milli piyango ve diğer şans oyunlarını oynamamaya gösterdiğimiz hassasiyeti hırsızlık, yalan, dedikodu, gıybet, sahtekarlık, dolandırıcılık, faiz ve tefecilik, haksız kazanç, kul hakkı yeme gibi çok daha büyük günahlar için gösterebilsek. Keşke şalvarlı, cübbeli, sarıklı, sakallı kardeşlerim ellerinde Noelin ve yılbaşının haram ve günah olduğunu anlatan broşürlerle sokak ve caddelerde yılbaşı ve Noele karşı gösterdikleri tepkiyi senenin diğer günlerinde diğer günahlar için de gösterebilseler. Mesela bir kereye mahsus olarak ellerinde ‘’ Komşusu açken tok yatan bizden değildir’’ yazılı broşürler görsek.
Mesela ben isterdim ki bu kardeşler de aynen hristiyan misyonerler gibi fedakar olsalar da onların bedava İncil dağıttığı gibi bedava Kur’an dağıtsalar. Hristiyanın Noel Babası noelde ve yılbaşında çocuklara oyuncak mı dağıtıyor? Bu kardeşlerim de tv lerde reklamını yapıp 25 Tl ye pazarladıkarı namaz öğreten akıllı seccadeleri bedava dağıtsalar müslümanların çocuklarına. Millete Noel haramdır konulu broşürler dağıtacaklarına okullara gidip çocuklara defter, kalem, silgi, kitap, kırtasiye dağıtsalar.
Ellerinde ‘’ Faizden, tefecilikten, gıybetten,yalandan, hırsızlıktan, haksız kazançtan, yetim malı yemekten sakınınız’’ yazılı pankartlarla, broşürlerle dolaşsalar sair günlerde.
Camiye giden vatandaşa değil de camiye gitmeyen vatandaşa anlatsalar namazın fazilet ve önemini. Savaşlarını daha büyük günahlara karşı verseler… Mesela ‘’ Çapulcu’’ diye küçümsediğimiz bazı insanlarımız gibi bizim sakallı-cübbelilerimiz de okul önlerinde uyuşturucu satanları yakalayıp ağız burun Allah ne verdiyse girse. Çok daha hayırlı ve Allah’ın(C.C) hoşuna gidecek bir şey yapmış olmazlar mı? Sitelerinde, face book sayfalarında ‘’ Noele ve yılbaşına hayır’’ mesajları kadar ‘’Uyuşturucuya hayır’’ mesajları da olsa mesela?
Mesela hristiyan misyonerlerin ellerine düşme tehlikesiyle karşı karşıya olan evsiz barksız çocuklar ve insanlar için barınma ve sığınma evleri açsalar? Muhacir kardeşlere ensar olsalar? Aç sokak hayvanları için kapılarının önüne biraz yiyecek, bir kaç yudum su koysalar? Yılbaşında kimler çam süslüyor, kimler alkol alıyor, kimler hindi yiyorun peşine düşeceklerine kimler bu soğukta tir tir titriyor, kimler sofralarına koyacak bir tas çorbaya muhtaç, kimler ameliyat parasını tedarik edemediği için çocuklarının, gözleri önünde eriyip gittiğini seyretmenin çaresizliği içinde kıvranıyorun peşine düşüp bu sorunları halletmenin çarelerini aralasalar? Böylesi daha hayırlı olmaz mı?
Neyse…Ne yazarsak yazalım, ne anlatırsak anlatalım tabii ki daha önceki senelerde olduğu gibi bu sene de herkes kendi kafasına, kendi dünya görüşüne göre girecek yeni yıla. Ben mi? Ben evde yapayalnız bir şekilde gireceğim yeni yıla. Çünkü evlatlarımın her ikisi de bu gece görevde olacak. Peki bu benim için bir hüzün vesilesi mi? Yok efendim ne alaka. Hele de dün konuştuğum eski eşimin anlattığı bir şeyden sonra tam aksine gülerek gireceğim yeni yıla.
Eski eşim sormuş benim dört yaşındaki torunuma:’’ Elif Nur biz ne yapalım yılbaşında’’ diye. Torun cevap vermiş: ‘’ Kola içelim anneanne’’ O evde kola içmek yasak ya, bizim ufaklık ‘’Acaba bu fırsattan faydalanabilir miyim?’’ diye düşünmüş olsa gerek. Anneannesi de ‘’ Peki madem o kadar istiyorsun yıl başına kola içerek girelim’’ demiş. İşte ben de onlar gibi yapacağım. Yılbaşına kola içerek gireceğim. Ama Türk kolası tabii ki…
Ha bu arada; akşam Tv de haberlerde seyrettim,bol kahkaha attım. Vatandaşın biri mesaj veriyor: ( Dikkatinizi çekerim) : ‘’ Bir Hristiyan yedi danaya girerse ben de Noeli kutlayacağım. ‘’ Ohaaaaa’’ dedim önce…Bir Hristiyan yedi danaya girse ha? ))))))))))))))
Muhterem ! O söz öyle değil. Onun doğrusunu öğren bari. ‘’Kurban Bayramında yedi hristiyan bir danaya girerse…’’ dir o sözün doğrusu. Bir Müslüman yedi danaya mı giriyor ki bir hristiyan da yedi danaya girsin ? )))))))))))))))))))))))
Yeni yılın vatanıma, milletime ve tüm dünyaya sevgi, barış, dostluk, kardeşlik, huzur ve mutluluk getirmesi dileklerimle.
Resimler:
1- Yılbaşına kola içerek girecek olan çatlak torunum Elif Nur ))))))) ve ondan daha çatlak olan dedesi ( Yani ben ) ))))))))))))))))))))
2-Müftü Ömer Faruk Arvas