Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Gülüm Çamlısoy
Gülüm Çamlısoy

SUSMAK

Yorum

SUSMAK

7

Yorum

2

Beğeni

0,0

Puan

1343

Okunma

Okuduğunuz yazı 24.8.2014 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
SUSMAK

SUSMAK

Sonsuza tekabül eden bir devinim olsa olsa. Ne yazık ki koca bir yanılsama bu duyumsadığım. Ah ben ah. Yine tosladım duvara.

Bak gör kaç seneyi devirdin. Sen hala pışpışla o çocuğu. Beşik sallamışlığım yok da diyemem öte yandan. Kendimi avutup duruyorum kendimi bildim bileli.

Var bildiğim kim varsa çoktan terk-i diyar etti. Yok bildiklerim zaten hiçbir zaman var olmadığına göre kala kaldım yine bir başıma.

Takvimdeki tarihler değişip duruyor sadece. Ne ben ne de yanımda addettiklerim. Tam alışıyorum başa dönüyorum hem de yolun en başına.

Sanırdım ki hatta bir o kadar da emindim.

-Nasıl olur da insanoğlu pes etmez diye?

Ya da her bir yenilgide;

-Nasıl kaldığım yerden devam ederim, mümkün mü?

Diye hayıflanırdım.

Ne komik ve ne acı. Evet, yaralar kabuk bağlıyor. Gerçi sızı asla terk etmiyor yüreği ama bir şekilde tırnaklarımızı geçiriyoruz hayata.

Muhafaza ediyoruz içimizde saklı olanları gerçi hedef kitlesi değişiyor ama ezel ve ebedi yegane varlık asla ne anlamını ne değerini yitiriyor. Kim çekerse çeksin elini ve hangi düş sona erse de nasıl bir hikmetse yine güç veriyor Yaratan. Küllerinden doğan onca insan ve sürekli bir şeyleri ertelesem de değişmeyen ben. Değişim adına ne kuklası olurum düzenin ne de farklı profillere uyum sağlarım. İyiyim böyle: Biraz uçuk, bolca düşsever ve iflah olmaz küçük bir çocuk, büyümeyi gerçek anlamda reddeden. Fiziken yaş almak kaçınılmaz ama muhafaza ettiğim ne varsa ve kıymet verdiğim hangi değer, işte beni manen güçlendiren ve ayakta tutan da bu.

Fevri yapımdır beni benden eden ve tüm katı kurallarım zamanın çok ötesinde.

Nasıl bir kaynaksa içimde çağlayan, ne sevmekten vazgeçebiliyorum ne de sevilme yetimin körelmesine izin veriyorum. İlla ki olmalı hayatımda ve illa ki özümseyip duyumsamalıyım bu yüce duyguyu. Her ne kadar hak ettiğimi bulamayıp, dönenip dolamsam da etrafımda.

İniş çıkışlarım da ayrıca muhalif benliğime. Kim bilir belki de bu değişken yapım beni canlı kılmakta. Her ne kadar zaman zaman bir ölü sessizliğine bürünsem de. İyi bilirim tepkisiz ve ifadesiz bir hayatın benliğimden götürdüklerini. Özellikle üniversiteyi bitirdiğim yıl çok şeyi üst üste yaşamıştım. Babamın rahatsızlığı ve ardından vefatı ve derken annemin geçirdiği bir kaza sonucu üst üste ameliyata alınması. Kurulu bir bebek gibi bir bir vazifelerimi ifa ediyordum: Okul, ev ve hastane arası mekik dokuyordum kısaca. Akabinde olabildiğince suskun ve tepkisiz günler hatta aylar…

Susmak en kötüsü hele ki susturulmak. Bu cezayı kendime defalarca verdim. Aslında iyi bir ceza uygulayıcısıyımdır ama denek hep benliğim olmuştur. Ya da aniden yolumu değiştirip yaptıklarımı nihayetlendirmek hem de en çok sevdiğim.

Beni benden eden onca olay ve insan. Sıkıntılı geçen dönemin sonunda adım attığım iş hayatında başıma gelenler de az yıpratmadı değil. detayların hiçbir önemi yok ya da geçmişteki hayal kırıklıklarının. Ne de olsa tarih tekerrürden ibaret ve aynı hatayı yapmam an meselesi iken kıyısından döndüm uçurumun. Evet, yazmayı bıraktığım gün herhalde kendime yapacağım en büyük ihanet ve kötülüktür. Çok kararlıydım ve bir o kadar kızgın ve oldukça da kırgın. Yoğun bir duygu daha doğrusu duygularını yoğun yaşayan biri olarak yazıp okuduğum her bir kelimenin ve insanların ayrı bir önemi var hayatımda.

Soyutlanmak asla mümkün değil ya da soyutlamak ama öncelikle kendimizden ve isteklerimizden soyutlanmamak kaydıyla.

Kendimi soyutladığım onca insan ve onca kavram ve diğer yandan beni hayatlarından soyutlayan kim varsa…

Yazmanın en büyük faydası şu oldu benim açımdan: İnanılmaz bir katarsis kısaca çok iyi bir yöntem içte birikenleri dışa vurmak açısından. Baş ucumda kim varsa anlama yetisinden muzdarip seslendiğim ya da sesimi duyurduğuma inandığım insanlar. Belki de hatta büyük ihtimalle aidiyet duygusunun bendeki izdüşümü. Mevcudiyetimi duyumsamamı sağlayan basit bir ilke aslında. Hatta ve hatta Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisinde hangi ilke ise kendimi konumlandırmak istediğim. Bir süreç kısaca, nefes aldığım sürece adımlarımı dikkatle atmam gerektiği. Ara sıra tökezleme ihtimali olsa da…

DEĞERLİ EDEBİYAT DEFTERİ AİLESİNE VE SEÇİCİ KURULA TÜM İÇTENLİĞİMLE TEŞEKKÜR EDERİM.

Paylaş:
2 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Susmak Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Susmak yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
SUSMAK yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Emine UYSAL (EMİNE45)
Emine UYSAL (EMİNE45), @emineuysal-emine45-
26.8.2014 18:32:27
" Susmak en kötüsü hele ki susturulmak. Bu cezayı kendime defalarca verdim. Aslında iyi bir ceza uygulayıcısıyımdır ama denek hep benliğim olmuştur. Ya da aniden yolumu değiştirip yaptıklarımı nihayetlendirmek hem de en çok sevdiğim."

susmak, hele ki haklıyken susmak, acıların en acısıdır.

kutlamakta geç kaldığım gün yazını kutlarım Gülüm.

sevgimle
Davidoff
Davidoff, @davidoff
25.8.2014 23:46:48


Kaç defadır sayfana geldim ama yorum yazdım, yazdığım yorumu yollamak kısmet olmadı.

Kusura bakma Gülüm, insan sevdiklerinin affına inanıyor galiba.


Tebriklerimle.



Nezahat Yıldız Kaya
Nezahat Yıldız Kaya, @nezahat-yildiz-kaya
25.8.2014 20:48:50
Insan bazen sirf kendinden yazmak ister, Benligini gonul kuytularini kenidini taniyamayanlara tanitmak , haykirmak bazen de siteminden kisilmis sesiyle avaz avaz yuklenir ses tellerine..
Iste oyle bir anda durup etrafimi dinledim sesin geldigi yana dondum, iyi ki de donmusum..
Biraz yorgun bir ses, ama direncinden dolayi tokezlemeyecegine emin oldugum gucunle yine yazacak kaleminiz. Birileri sirasiyla yine gelip zaman zaman okuyacaklar tipki su an benim gibi..
Siz yazmaya devam edin, buralarda oldugumuz muddetce duraginiz ayagimizi cekecektir.
Kutluyorum cani gonulden.
Sevgilerimle..
Nurefşan.
Nurefşan., @nurefsan-
25.8.2014 20:42:59
Okunası bir yazıydı gülüm güne yakışan

kalemini kutlarım
kasım yağmuru
kasım yağmuru, @kasim-yagmuru
25.8.2014 20:01:15
İşte böyle susmalı yazar.. Kutluyorum günün yazısını, demiştim siz bıraksanız da, o sizi bırakmaz :)

..sevgi ile kalın.
Etkili Yorum
DemAN
DemAN, @deman
25.8.2014 16:22:04
Güne gelmiş hiç kimse gelmemiş ben burdayım sevgili Dost, sevgili sitenin çalışkan arısı...

Susmak yok pes etmek yok, güzel bir yazı daha okumanın hazıyla yürekten kutluyorum


Tebriklerim çokça
Bir tutam hayat
Bir tutam hayat, @birtutamhayat
24.8.2014 11:26:04
İnsanın, kendini tanıması ve ifade edebilmesi güzel şey.
Sadece güzel kelimesi ile sınırlandırmayalım hatta bu yeteneği,
Allah'ın bahşettiği muhteşem bir özellik diyelim.
Yazmak güzel.
Kimimiz, çevremizde cereyan eden olayları kaleme alıyoruz,
kimimiz de, içimizde kopan fırtınaları.
Çevreyi yazanların işi kolay.
Sadece iyi bir gözlemci olmak gerekiyor.
Ama,
insanın içinde cereyan edenleri laşeme almak zor iş.
Sonuçta, bir görünmeyeni tasvir ediyorsunuz.

Yazarımız,
iç dünyasının enginliğini,
bitip tükenmeyen bir enerji ve insanı kıskandıracak bir kabiliyetle yazıya aktarmayı başarabiliyor.
Ve,
şüphesiz bu küçük yorum cümleciklerinden çok daha fazla bir taktiri hak ediyor.
Ayrıca,
bu güzel cümlelerin arasına maharetle gizlediği ve okuyucunun keşfetme zevkini tatmasını sağladığı küçücük hayat derslerini toparlamak,
yorgun iş saatlerinin nihayetinde gerçekten güzel oluyor.
Edebiyat Defteri yazarlarının bu yanını seviyorum işte.
Hepsi gönülden yazıyorlar.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL